Şeytan Ayini eleştirileri

Senaryosunu da, M.A. Fortin ile birlikte kaleme alan Joshua John Miller'ın yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "The Exorcism"; Los Angeles Sinema Okulu standartları çerçevesinde ele alındığında, gizemini sonuna kadar koruyan...

Korkunun, "Demonic Possession / Şeytani Ele Geçirilme" alt kategorisindeki bir film olarak geliyor karşımıza...

***

Gelin isterseniz, yeşil perde ve görsel efekt teknolojileri ile başarılı makyaj uygulamalarına ek olarak; koordinatörlüğünü, Toby Holguin'in üstlendiği dublör oyuncuların katkılarının da bulunduğu...

Bu bağımsız (indie) Amerikan filmine biraz daha yakından bakalım...

***

Peder Arlington karakterini canlandıracak olan Tom (Adrian Pasdar) isimli bir aktör...

Elindeki senaryo metni ile "The Exorcist" benzeri...

Sıra dışı bir korku filmi olan "Georgetown Project"in setinde...

Kendi sahnesindeki repliklerin provasını da yapmak suretiyle...

Gecenin karanlığında...

Öylesine...

Bir başına dolanırken...

Elektrik sisteminde oluşan "acayip" bir arıza neticesinde...

Beklenmedik bir şekilde hayatını kaybeder...

***

Böyle olunca da...

Söz konusu rol...

Her ne kadar...

Geçirdiği rehabilitasyon sonrasında...

Tamamen temizlenerek kurtulmuş olduğunu iddia eden...

Kansere yakalanan karısının hastalığı ve ölümü süreci boyunca...

Alkol ve uyuşturucu bataklığına saplanarak...

İyice dağıtmış olan Anthony "Tony" Miller'a (Russell Crowe) teklif edilerek...

***

Yönetmen Peter (Adam Goldberg) tarafından...

Görüşmeye davet edilir...

***

Ki...

Kabul edilerek filmin kadrosuna dahil edilmesi halinde...

Tony açısından bu...

Son bir çıkış şansı olurken...

***

Aynı zamanda...

Özellikle de Peter'ın...

Üstüne basa basa vurgulaması nedeniyle de...

***

Çocukluğundaki (Jayden Fontaine)...

Hafta sonu tatili olmadan geçen beş yıl boyunca...

Aziz Aloysius Kilise'sinde yaşadığı...

Ziyadesiyle rahatsız edici travmaları...

Anımsamasına da yol açacak...

***

Fakat yine de...

Peder George Conor'un (David Hyde Pierce) danışmanlığını üstleneceği bu filmde...

Şeytan kovucu Peder Arlington rolünü kapmış olması sebebiyle...

***

Kendisi ve 16 yaşındaki kızı Lee Miller (Ryan Simpkins) bağlamında...

Oldukça sevindirici olan bu olayı...

Film ekibi ve dostlarıyla birlikte...

Doyasıya kutlamasının önünde...

Her hangi bir engel de teşkil etmeyecektir...

***

Yeri gelmiş ve kızı demişken...

Tony'nin, kendine kişisel asistan olarak da tayin ettiği...

Lise öğrencisi Lee'nin...

Bir yıllığına okuldan uzaklaştırılmış olduğunu da belirtmiş olalım...

***

Neyse...

Çok geçmez sıra...

İlk çekim gününe gelir...

Ve...

Tony ile Lee soluğu...

Film setinde alırlarken...

***

Kendilerini...

Kostümcü Monica (Marcenae Lynette) ile...

Lee'nin hemencecik ısınarak kaynaştığı oyunculardan Blake Holloway (Chloe Bailey) karşılar...

***

Zaten...

An itibarıyla da her şey...

Büsbütün...

Yolundaymış gibi durmaktadır...

***

Elbette ta ki...

Çekimlerin ikinci günündeki...

İçselleştirerek...

Rolünü bir türlü kabullenemeyen Tony'nin çuvalladığı umulmadık aksaklıklar...

Uç vermeye...

Ve...

Peter'ın asabını iyice bozmaya başlayana kadar...

***

Zira...

Çocukluk günlerinde...

Kilisede kendisine yaşatılanlar...

Tony'nin peşini bir türlü bırakmamakta...

***

Ve...

Üstelik de...

Film setindeki aksilikler...

Tony'nin kötünün de ötesindeki...

Berbat performansıyla da sınırlı kalamazken...

Dakika 35...

***

Yönetmen Peter'ın, "Korku filmi görünümüne bürünmüş psikolojik bir dram!" biçiminde tanımladığı filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; ardı ardına gelen ters köşe sürprizleri de bünyesinde barındıran, 60 dakikalık...

Dehşet dolu bir bölüm daha bekliyor olacak...

***

Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

Keyifli seyirler,

Alkol ve uyuşturucu bağımlılığıyla mücadele eden ve kariyerinde düşüş yaşayan aktörün hikayesini izlediğimiz bu filmde eşi vefat ettikten sonra kızıyla olan diyaloglarını görüyoruz. 1973 yapımı olan The Exorcist filmine tüm yapım boyunca göndermeleri görüyoruz. Filmin yönetmeni Joshua John Miller, sinematograf Simon Duggan ile birlikte karanlık ve ürkütücü bir atmosfer yaratmayı başarmış. Set tasarımları ve ışık kullanımı, izleyiciyi sürekli bir gerilim içinde tutuyor. Özellikle film içinde çekilen "The Georgetown Project" sahneleri, 1970'lerin korku sinemasını andırıyor. Ancak, bazı sahnelerdeki CGI efektleri yapay duruyor.

Russell Crowe, Anthony Miller rolünde güçlü bir performans sergiliyor. Miller'ın içsel çatışmalarını ve düşüşünü başarılı bir şekilde yansıtıyor. Ryan Simpkins ise Lee karakteriyle babasıyla olan karmaşık ilişkisini derinlemesine hissettiriyor. Sam Worthington ve Chloe Bailey gibi yan roller de hikâyeye katkı sağlıyor, ancak karakter derinlikleri sınırlı kalıyor. Adam Goldberg'in canlandırdığı yönetmen Peter karakteri ise sektördeki toksik çalışma ortamını eleştiren bir figür olarak öne çıkıyor.

M.A. Fortin ve Joshua John Miller'ın kaleme aldığı senaryo, meta-anlatım teknikleriyle dikkat çekiyor. Film içinde film konsepti, izleyiciyi hem hikâyenin içine çekiyor hem de sektöre dair eleştiriler sunuyor. Ancak, özellikle üçüncü perdede olayların hızla gelişmesi ve bazı mantık hataları, anlatımın tutarlılığını zedeliyor. Ayrıca, filmde işlenen temaların derinlemesine ele alınmaması, potansiyelinin altında kalmasına neden oluyor.

Yetersiz kaldığını söylemem yanlış olmaz.

Bu, 2 yılı aşkın süredir katılmaya çalıştığım ancak dolandırıcıların benden birkaç kez para aldığı yeni dünya düzeni Illuminati'ye nihayet nasıl katıldığıma dair tanıklığımdır. Uzun zamandır Illuminati'ye katılmayı araştırıyordum ama dolandırıcılar bu yılın başlarında Lord Felix Morgan ile internette buluştuğumda paramı almaya devam etti. Onunla temasa geçtim ve ona her şeyi anlattım ve o da kullanılan kaydı önerdi ve ben de paramı ödedim. başlamam için büyük bir üyeye ihtiyacım var ve Dünya Düzeni'ne inisiye oldum ve inisiyasyonum tamamlandıktan sonra toplam 4.000.000 ABD doları alıyorum. Çok mutluyum! Ve Lord Felix Morgan'ın iyi işlerini yayacağına söz ver. Bugün yeni dünya düzeni Illuminati'ye katılmakla ilgileniyorsanız, bugün Lord Andrei Bogdanov ile iletişime geçin; bu, her zaman arzu ettiğiniz İlluminati üyeliğini kazanmak için en iyi şansınızdır. Lord Felix Morgan ile iletişime geçin E-posta: Illuminatiofficial565@gmail.com veya Whatsapp +447918641801