Senaryosunu, Adam Makos'un iki seçkin donanma pilotu Jesse Brown ile Tom Hudner'ın Kore Savaşı esnasındaki sınır tanımayan yoldaşlıklarını anlattığı "Devotion: An Epic Story of Heroism, Friendship, and Sacrifice (Adanmışlık: Destansı Bir Kahramanlık, Dostluk ve Fedakarlık Hikayesi)"nden (2015) uyarlayarak Jake Crane ile Jonathan A. Stewart'ın yazdıkları ve yönetmen koltuğunda da J. D. Dillard'ın oturmakta olduğu "Devotion"; biyografik bir savaş draması olarak geliyor karşımıza...
Gelin isterseniz, 90 milyon dolarlık bütçesinin de sağladığı bir rahatlıkla, yeşil perde ve görsel efekt teknolojilerinin yanı sıra; özellikle de zorluk derecesi yüksek sahnelerinde koordinatörlüklerini Michael Neal ile Keith Woulard'ın üstlendikleri, dublör oyuncuların performanslarına yaslanılarak çekilen ve brüt 21.4 milyon dolarlık bir hasılat rakamıyla da gişeye çakılmış olan bu filme biraz daha yakından bakalım...
***
Film:
"İkinci Dünya Savaşı'nın küresel tehditlerinden ilham alan ABD Donanması; 'Büyük Gösteri' dedikleri olayda savaşmaya hazır, hevesli havacıların artışını memnuniyetle karşıladı...
Ama şimdi - 1950 ve beş yıllık barıştan sonra, Kuzey ve Güney Kore sınırında gerçek bir anlaşmazlık büyüyor...
Bu, Amerika'nın "Unutulmuş Savaşı'ndan" bir hikayedir..."
Şeklindeki bir genel bilgilendirmeyle başlar...
***
- ABD Donanması Hava İstasyonu, Quonset Point / Kuzey Kingstown, Rhode Island / Mart 1950 -
İstasyona, Pearl Harbor'dan yeni transfer edilmiş olan Teğmen Tom Hudner (Glen Powell); duşların ve tuvaletlerin de bulunduğu soyunma odasında, kendine boş bir soyunma dolabı ayarlamaya çalışırken, görev yapacağı birimin tek Afro-Amerikan kökenli üyesi Teğmen Jesse Brown (Jonathan Majors) ile tanışır...
Odaya giren diğer teğmen pilotlar Marty Goode (Joe Jonas), Bo Lavery (Spencer Neville) ve Carol Mohring'de (Nick Hargrove) sıralarını savarlarken; Pensacola'da birlikte bulunduğu, eski dostlarından Bill Koenig'de (Daren Kagasoff), "Hoş geldin" diyenler kervanına katılanlar arasındaki yerini alır...
***
İstasyon'daki ilk gün...
Komutan Dick Cevoli (Thomas Sadoski), Fighter Squadron 32 (VF-32)ler ile yapılacak gezinme turlarında; Brown ile Hudner'ı eşleştirir...
***
Gün karardığında...
Hudner gibi bekar olanlar yemeklerini, İstasyon'da yerlerken; Daisy (Christina Jackson) ile evli olan Brown, küçük kızları Pam'in de bulunduğu kendi evine gitmektedir...
Ancak suratsız komşu kadın (Julie Kessler), polisi (Todd Eastman Brown) arayarak; bu şirin aile hakkında, gürültü şikayetinde bulunabilmektedir...
***
Ertesi sabah...
Açık alandaki sandalyesine oturmuş kahvesini yudumlamakta olan komutan Dick Cevoli, Baltık denizi üzerinde bir Amerikan keşif uçağının; delik deşik olmuş iniş takımlarındaki mermi izlerinden anlaşıldığı üzere, vurularak düşürüldüğü haberini vermektedir...
Ruslardan şüphelenen Washington, bunun karşılığını verme kararlığındadır...
Ama asıl konu, tarihin en iyi hava muharebe uçaklarından biri olarak kabul edilen "Dul Bırakan" lakaplı F4U-4 Corsair'dir...
Zira bundan böyle, teknik detaylarına Bill Koenig'in (Daren Kagasoff) fazlasıyla hakim olduğu ve el kitaplarının birer kopyaları da odalarına bırakılmış olan pilotların; bu uçakları uçurmayı da öğrenmeleri gerekmektedir...
***
Neyse...
Gün tamamlanıp da, Brown her zamanki gibi evine doğru yola koyulmuşken; aracı arıza yapmış ama tesadüfen otomobiliyle oradan geçmekte olan Hudner imdadına yetişerek evine bırakacaktır...
***
Washington'ın talimatıyla, Sovyetlere karşı Akdeniz'de caydırıcılık görevi üstlenecek olan uçak gemisi USS Leyte (CV-32)'nin komutanı Yüzbaşı T.U. Sisson (Dean Denton); Rhode Island'daki İstasyon'da pilotlara yönelik olarak, bir haftaya kadar yola çıkılacağına dair önemli bir konuşma yapar...
Bu yeni vazifenin en fazla etkileyeceği kişi, elbette ki evli olan Brown'dan başkası değildir...
Fakat Brown'ı gerçekten tedirgin eden, hatta neredeyse geren husus; yarından itibaren uçmaya başlayacakları F4U-4 Corsair'i, USS Leyte (CV-32)'nin pistine indirememe korkusudur...
***
- USS Leyte (CV-32), Quonset Point kıyılarında, Nisan 1950 -
Korkusuyla yüzleşen Brown dahil tüm pilotlar, iniş testini geçerler...
Zaten bir gün sonra da, Akdeniz'e doğru yola koyulacaklardır...
Onun için de, tamamlamaları gereken işlerini; günün geri kalanında yoluna koymaları icap edecektir...
Dakika 34...
12 Eylül 2022 tarihindeki dünya prömiyeri, Toronto Uluslararası Film Festivali'nde (TIFF) yapılan filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; kendini kapitalist dünyanın emperyalist ağabeyi olarak konumlandıran Amerika'nın genç pilotlarının kahramanlık ve dayanışma öyküsünün, sadece isimlerini yukarıda sıraladıklarımızdan birinin değil farklı milliyetlerden milyonlarca masum insanın da hayatlarına mal olan bir savaş trajedisine dönüşeceği, 105 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
Keyifli seyirler,