Senaryosunu da, Matt Sazama, Burk Sharpless ve Claire Parker ile birlikte kaleme almasının yanı sıra ilk uzun metrajlı (debut) sinema filmini de çeken S.J. Clarkson'ın yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "Madame Web"; Marvel ve Sony ortaklığında sunulan...
Olağanüstü güçlerdeki karakterlerin karşı karşıya geldikleri, fantastik bir macera olarak geliyor karşımıza...
***
Gelin isterseniz, 80 milyon dolarlık bütçesinin de sağladığı avantaj sayesinde gerçekleştirilen görsel efekt ve yeşil perde teknolojileri ile makyaj uygulamalarına ilaveten; koordinatörlüklerini, James M. Churchman, Chris Daniels, Jeremy Fry ve Shahaub Roudbari'nin üstlendikleri dublör oyuncuların payının da bulunduğu...
Brüt 97.5 milyon dolarlık hasılat rakamı ile de...
Beklenmedik bir biçimde...
Gişeye çakılmış olan bu filme biraz daha yakından bakalım...
***
1973 yılında...
Peru Amazonlarındaki, Ezekiel Sims (Tahar Rahim) ile hamile meslektaşı Constance Webb (Kerry Bishé) liderliğindeki bir araştırma ekibi; bugüne kadar hiç kimsenin, canlı bir örneğine ulaşamadığı...
Mucizevi derecedeki bir iyileştirici özelliğe sahip olan bir örümceğin peşindedirler...
***
Ve aralarından da Constance...
Söz konusu örümceğe, çok yaklaştıklarını düşünmektedir...
***
Ki...
Ezekiel ile yaptığı konuşmadan...
Sadece bir kaç dakika sonra Constance...
Bir kavanozun içine koyduğu örümcekle...
"Buldum... Örümceği buldum..." diye bağırarak koşturup...
Ekipteki insanlara, "Çok güzel değil mi?" sorusunu yöneltip de...
Heyecanla gösterirken...
***
Birden...
Constance'a hitaben...
"Yıllardır o örümceği arıyorum... İnsanlara yardım etmekle ilgilenmiyorum... Ailem açlıktan ölürken, kimse bana yardım etmedi... Benim yolum, seninki kadar açık değildi... Aynı seçimlere sahip değildik... Örümceği bana ver..."
Şeklinde seslenen ve çevresindekilerin çoğunu, silahıyla vurarak öldüren Ezekiel...
Örümceği teslim etmemek adına karşı koyarak, cesaretle direnen Constance'ı da ağır yaralayıp kayıplara karışırken...
***
İşittikleri...
Silah sesleri sebebiyle harekete geçen, Şef Santiago'nun (José María Yazpik) önderlik ettiği Amazon'daki yerliler...
Her ne kadar...
Aynı mucizevi örümcek sayesinde...
Tedavi etmek amacıyla kucakladıkları Constance'ı köylerine götürseler de...
Santiago sadece...
Constance'ın karnındaki Cassandra "Cassie" Webb'i kurtarabilecektir...
***
2003 yılına gelindiğinde...
New York'ta yaşayan ve şehrin İtfaiye Departmanı FDNY'de ambulans şoförlüğü yapan Cassie (Dakota Johnson), sağlık görevlisi Ben Parker (Adam Scott) ile birlikte çalışmakta olup...
***
Mesai bitiminde...
Evine geçip kedisini besler beslemez...
Her vakit olduğu gibi yine...
Kendi doğum belgesini de ihtiva eden çantanın içindeki...
Annesinden yadigar kalan fotoğraf, defter vs. gibi evraklarla ilgilenir...
***
Ertesi sabah...
Cassie ile ortağı Ben...
Takla atmış vaziyetteki bir otomobilin içine sıkışıp kalmış olan kazazedeyi...
Tam...
Dışarıya çıkarttıkları anda...
Cassie içindeyken...
Kapıları kapanan araç, birden denize düşmesin mi...
***
Neyse ki Cassie...
Hızlı davranan Ben sayesinde...
3 dakika içerisinde sudan çıkartılmış...
***
Üstelik...
Geçirdiği beklenmedik şoka rağmen...
Tüm sağlık değerleri de halen...
Şaşırtıcı bir mükemmellik seviyesindedir...
***
Bu arada...
30 yıl önceki gençlik ve görüntüsünden hiçbir şey yitirmediğini fark ettiğimiz Ezekiel...
Her gece...
Neredeyse birer karabasana dönüşen rüyalarında...
Julia Cornwall (Sydney Sweeney), Aña "Anya" Corazón (Isabela Merced) ve Martha "Mattie" Franklin (Celeste O'Connor) isimli...
Kendisine musallat olan "örümcek kadınları" görmekte...
***
Ve...
Onlara...
Zehirleyerek öldüreceği, Ulusal Güvenlik Teşkilatı'nda görevli istihbaratçı kadının (Jill Hennessy) şifresini kullanmak suretiyle...
Teşkilatın bilgisayar ve ülkenin her yanına yayılmış kamera sistemine sızarak...
Ulaşmayı...
Ardından da öldürmeyi planlamaktadır...
***
Öte yandan...
Yaşadığı deniz kazasının üzerinden 24 saat kadar bir süre geçmişken Cassie...
Ben ve hamile olan üvey kız kardeşi Mary Parker'ın (Emma Roberts) evlerinde verdikleri...
Konuklarının arasında da...
O'Neil (Mike Epps) ve karısı Susan (Kathy-Ann Hart) ile Chloe'nin de (Jennifer Ellis) yer aldıkları...
Barbekü partisindedir...
***
Ki...
Hem orada...
Hem de acilen çağrıldıkları, bir patlamanın vuku bulduğu rıhtımda Cassie...
Önce sıradan bir "deja vu" deneyimlediğini zannetse de...
Aslında gelecek de olacakları görebilmektedir...
Aynen sağlık görevlisi arkadaşı O'Neil'in...
Önüne geçemediği ölümü gibi...
***
Henüz yeteneğinin ayırdında olmayan Cassie..
Bunun...
Bir anormallik olduğu kanısına kapılarak doktoruna (Rena Maliszewski) başvurmuş...
Yapılan tüm tetkiklerin neticesinde de...
Son derece sağlı olduğu anlaşılmış...
***
Ve...
Hasta olduğuna dair ısrarını sürdürmesi halinde de...
Doktoru kendisine bir hafta dinlenmesini önerecek...
O da yetmezse...
Bir psikoloğa yönlendirecektir...
***
Ancak...
Evinde yaşadığı bir güvercin vakası nedeniyle...
Artık bu tıbbi önlemlerin herhangi birine gerek kalmazken...
***
İnzivaya çekilmekten vaz geçen Cassie, O'Neil'in cenaze törenine katılmak üzere trene binerek yola çıkarken....
Ezekiel'in bilgi işlemcisi Amaria'da (Zosia Mamet)...
Cassie ile aynı trenin aynı vagonuna binen Julia, Anya ve Mattie'nin izlerini tespit edip...
Ezekiel'i de durumdan haberdar edecektir...
***
Ki...
Bu seferde Cassie...
Olaylar gerçekleşmeden dakikalar öncesinde...
Ezekiel'in kızlara, birer birer saldırdığını görmekte...
***
Ama...
Bu kez...
Olan biteni, çaresizce izlemek yerine...
Zamanla...
Birer laf dinlemez çılgın ergen olduklarını anlyacağı Julia, Anya ve Mattie'yi...
Ne pahasına olursa olsun...
Annesinin de katili olan Ezekiel'in şerrinden koruma kararı alacaktır...
***
Elbette...
Kendilerine, polis karşısında ciddi anlamda destek sağlayan tavandaki...
Las Arañas olarak tanımlanan ve Peru yerel folkloruna göre...
Örümcek zehrinden elde edilen yeteneklere haiz...
Ve...
Ziyadesiyle de hızlı olduğu gibi güçlü de olan tırmanma özellikli örümcek adamın hakkını da yememek lazım...
***
Tabii gerçekte...
Tren istasyonundaki polisleri bertaraf eden...
Örümcek adam kılığına bürünmüş Ezekiel'in kızların...
New York polisinin de, kızları kaçırdığını tahmin ettiği Cassie'nin peşinde olduklarını da unutmadan...
Dakika 48...
***
Aksiyon meraklılarını fazlasıyla tatmin edeceğini umduğumuz filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; işin nereye varacağını öğrenirken, sıkılmadan izleyeceklerinden de kesinlikle emin olduğumuz...
68 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...
25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Keyifli seyirler,