Jacques Akchoti, Simonetta Greggio ve Jean-Christophe Bouzy'nin danışmanlık yaptıkları senaryosunu da yazan Julia Ducournau'nun yönetmen koltuğunda oturduğu “Titane”:
Her ne kadar esasen, Mary Shelley'nin "Frankenstein" (1818) uyarlamaları ile başlayan ve aralarında David Lynch'in "Eraserhead"inin de (1977) bulunduğu erken nesil birkaç örnek mevcut olsa da, usta sinemacı David Cronenberg'in korku literatürüne kazandırdığını gönül rahatlığı ile ifade edebileceğimiz; insan vücudundaki değişimleri yahut ciddi anlamdaki deformasyonları konu edinirken, korku, pornografi ve melodram ana temaları ile kurgulanan, "kült film niteliğindeki" muhteşem bir "body horror / biyolojik terör" örneği olarak geliyor karşımıza...
İşin ilginç olan kısmı, bu çalışmanın ABD değil de Fransa kökenli olması...
Gelin isterseniz, dünya prömiyerini yaptığı Cannes Film Festivalinde Julia Ducournau'ya "Altın Palmiye (Palme d'Or)" Ödülünü kazandıran bu "nadide" filme biraz daha yakından bakalım...
Alexia (Adèle Guigue) adındaki, oturduğu arka koltukta; otomobili kullanan babasını (Bertrand Bonello), sinirlenerek kendisine bağırtacak kadar rahatsız ederek dikkatini dağıtmaktadır...
Bunun üzerine Alexia, karşı tepki olarak emniyet kemerini çözünce babası, kafasını geriye çevirerek yedi yaşındaki kızını bir kez daha uyarmaya çalışınca; aracının kontrolünü kaybederek, kızının kafasından ağır şekilde yaralandığı bir kazaya sebep olur...
"Travma Sonrası Stres Bozukluğu" biçimindeki bir psikiyatrik sendromlar ile neticelenebilecek olan bu olay sonrasında, kafatasının parçalanan sağ tarafındaki kemikler yerine titanyum bir plaka yerleştirilen ve annesi (Céline Carrère) ile babasından iyice uzaklaşan Alexia için otomobiller ilgi odağı olmuştur artık...
Öyle ki, yıllar sonra Alexia; bir otomobil fuarında şov kızı olarak çalışmaktadır...
Akşam duşunu alıp fuar alanını terk ederek evine gitmeye çalışan Alexia'yı takip eden ve imza istemek bahanesiyle otomobilinin camını açtırıp zorla öpen bir erkek hayranı (Thibault Cathalifaud); Alexia'nın, kulağına sapladığı metal saç tokasıyla hayatını kaybeder...
Öldürdüğü gencin can çekişirken boynuna kusması nedeniyle yeniden duşlara dönen Alexia, duyduğu rahatsız edici ses üzerine, çırılçıplak bir vaziyette fırlayarak duştan; fuar alanında farlarını yakmış kendisini bekleyen, gündüz modelliğini yaptığı otomobil ile seks yapmaya başlar...
Bu arada halen anne ve babasıyla yaşamakta olan Alexia, bir şeyler atıştırırken; TV'de, on yıl önce Paris'te kayıplara karışan Adrien Legrand ile öldürülenlerden birinin kadın olduğu anlaşılan dört kişinin katilinin henüz yakalanamadığı haberlerinin verilmekte olduğu bilgisini de paylaşmış olalım...
Yalnız midesinden gurultu sesleri gelen ve karnı hızla şişmekte olan Alexia'nın, hamilelik testi sonuçları pozitif çıkar...
Böylelikle de Alexia, fuardan iş arkadaşı Justine'in (Garance Marillier) evinin banyosunda, o meşhur saç tokasıyla kendine kürtaj yapar...
Ama başarısız olur...
Banyodan çıktıktan sonra da önce kısaca bir cilveleştiği Justine'i ardından da evdeki diğer konukları teker teker öldürür...
Fakat, gözü dönmüş bir psikopat karakteri sergileyen Alexia'nın kimliğini ifşa edecek olan bir kadın kaçarak kurtulmayı başarır...
Hızını alamayan Alexia, eve döndüğünde ise, evin bodrumunda çıkarttığı küçük yangın kontrolden çıkınca; annesi ile babasını, yatmakta oldukları odaya kilitleyerek ölüme terk eder...
Oradan uzaklaşarak bir tren istasyonuna giden Alexia, panolara iliştirilmiş robot resminden cinayet zanlısı olarak arandığını görmesinin yanı sıra on yıl önce kaybolan Adrien Legrand'ın, bilgisayarla yaşlandırılarak on yedi yaşına getirilmiş haline benzediğini de fark eder...
Şimdi önünde iki seçenek bulunmaktadır:
Yoluna ya seri katil Alexia ya da aslında bir erkek olan Adrien Legrand olarak devam edecektir...
Elbette tercihini, narin fakat çocukluğundan bu yana incinmeye şerbetlenmiş kendi bedeninde; birkaç psikopatça değişiklik yapması da şart olsa da, Adrien'den yana kullanacaktır...
Tabii bunlar yetmez...
Bir de Alexia'nın, Adrien'in tek başına yaşayan itfaiye şefi babası Vincent'ı (Vincent Lindon), oğlu olduğuna ikna etmesi gerekecektir...
Dakika 37...
Geride sizleri, ilk uzun metrajlı sinema filmindeki sıra dışı oyunculuk performansı ile yetişkin Alexia'yı canlandıran Agathe Rousselle ve görsel efekt teknolojisi ile makyajlardaki teknik ekibin başarılarının göz doldurduğu 71 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
Bitirmeden, Türkçe karşılığı titanyum olan "Titane"a dair yorumumuzu; "Eğer nitelikli film izlemeyi tarz edinmiş bir sinemaseverseniz, lütfen korkunun alt kategorilerinden "body horror / biyolojik terör" türünün özelliklerinden bihaber olanların yaptıkları olumsuz eleştiri ve verdikleri düşük puanlara aldırmayın" diyerek noktalamak istiyoruz...
Keyifli seyirler,