Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.
Basın Eleştirisi
Habertürk
Yazar: Mehmet Açar
Böylesine karakter ağırlıklı bir filmde kuşkusuz her şey oyunculukların kalitesine bağlı... Filmde kısa süreler alan Monica Dolan gibi oyuncular dahil olmak üzere tüm kadro üstüne düşeni fazlasıyla yapıyor. Carey Mulligan, Lily James, Ben Chaplin ve Ken Stott gayet iyiler… Robert’da Archie Barnes da boyundan büyük bir performans sergiliyor. Ayrı bir paragrafı hak eden Ralph Fiennes ise duyguları gösterme derdine girmeden, şov yapmadan karakteri içinde hissederek nerdeyse bir oyunculuk dersi veriyor ve filmin duygusuna çok şey katmayı başarıyor. ‘The Dig’ büyük iddiaları olmayan, sade bir film… Oyuncuları, sinema duygusu ve kurduğu sahici, gerçekçi dünyasıyla övgüyü hak ediyor.
Eleştirinin tamamı için: Habertürk
Evrensel
Yazar: Şenay Aydemir
Karakter sayısı sınırlı iken Edith ile Basil arasındaki ilişkinin alacağı/ alma ihtimali bulunan biçimlerine ve söz konusu tarihi eserin kıymetine odaklanmış olan hikaye, karakterler arttıkça odağını ve temposunu da biraz kaybediyor ne yazık ki. Bir yandan bu büyük buluşun İngiltere tarihini nasıl da değiştirdiğini ve belli ki onlarında artık köklü bir geçmiş sahip oldukları konusunda hava atabileceklerini izlerken, diğer taraftan birbirinin içine giren ilişkiler yumağı ortaya çıkıyor. Kazıya yeni katılan ve balayından henüz dönmüş olan arkeolog çift Stuart ve Peggy kendilerini hem karakter hem de cinsel yönelim açısından bambaşka yerlerde buluyorlar finalde örneğin. Tek başına bir filmin konusu olabilecek bu hikaye de araya sıkıştırılıyor bir anda. Sonradan hikayeye dahil olan bu parçaların filmi yükselttiğini söylemek ise zor.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.
Habertürk
Böylesine karakter ağırlıklı bir filmde kuşkusuz her şey oyunculukların kalitesine bağlı... Filmde kısa süreler alan Monica Dolan gibi oyuncular dahil olmak üzere tüm kadro üstüne düşeni fazlasıyla yapıyor. Carey Mulligan, Lily James, Ben Chaplin ve Ken Stott gayet iyiler… Robert’da Archie Barnes da boyundan büyük bir performans sergiliyor. Ayrı bir paragrafı hak eden Ralph Fiennes ise duyguları gösterme derdine girmeden, şov yapmadan karakteri içinde hissederek nerdeyse bir oyunculuk dersi veriyor ve filmin duygusuna çok şey katmayı başarıyor. ‘The Dig’ büyük iddiaları olmayan, sade bir film… Oyuncuları, sinema duygusu ve kurduğu sahici, gerçekçi dünyasıyla övgüyü hak ediyor.
Evrensel
Karakter sayısı sınırlı iken Edith ile Basil arasındaki ilişkinin alacağı/ alma ihtimali bulunan biçimlerine ve söz konusu tarihi eserin kıymetine odaklanmış olan hikaye, karakterler arttıkça odağını ve temposunu da biraz kaybediyor ne yazık ki. Bir yandan bu büyük buluşun İngiltere tarihini nasıl da değiştirdiğini ve belli ki onlarında artık köklü bir geçmiş sahip oldukları konusunda hava atabileceklerini izlerken, diğer taraftan birbirinin içine giren ilişkiler yumağı ortaya çıkıyor. Kazıya yeni katılan ve balayından henüz dönmüş olan arkeolog çift Stuart ve Peggy kendilerini hem karakter hem de cinsel yönelim açısından bambaşka yerlerde buluyorlar finalde örneğin. Tek başına bir filmin konusu olabilecek bu hikaye de araya sıkıştırılıyor bir anda. Sonradan hikayeye dahil olan bu parçaların filmi yükselttiğini söylemek ise zor.