Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.
Basın Eleştirisi
Habertürk
Yazar: Mehmet Açar
"Yumurta", "Süt" ve "Bal"daki modernizm eleştirileri ve inanca, dindarlığa yapılan vurgular daha geniş bir yelpazaye sesleniyordu. "Bağlılık Aslı" ise geleneksel ahlaki değerlere yaptığı vurguyla o yelpazeyi giderek daraltıyor... Kaplanoğlu'nun filmleri de kaçınılmaz olarak ülkedeki siyasal kutuplaşma bağlamında yorumlanıyor artık... "Bağlılık Aslı"dan benim anladığım, Kaplanoğlu'nun bu tür yorumlardan hiç çekinmediği, tam aksine meydan okuduğu yönünde...
Eleştirinin tamamı için: Habertürk
Sabah
Yazar: Olkan Özyurt
Dolayısıyla Bağlılık- Aslı, modern hayat, hatta kapilalist sistemin anneçocuk ilişkilerini nasıl değiştirdiğini, bu süreci farklı şekilde yaşayan iki annenin hikayesi üzerinden anlatırken ebeveynlik üzerine ciddi ciddi düşünmemize sağlıyor. Özellikle annelik meselini ele alsa da babalığı da sorgulamayı es geçmeyen film, aile ile kurulan güçlü ya da zayıf bağların insan hayatına etkilerini de dert ediyor.
Eleştirinin tamamı için: Sabah
T24
Yazar: Atilla Dorsay
Yine de filmin özellikle kadınlara seslendiğini görmemek zor. Çünkü biz erkekler kadınlarımızı ve çocuklarımızı ne kadar seversek sevelim... Bir annenin duygularını, kaygılarını, sorumluluklarını, kısaca anne sevgisi denen şeyi gerçek anlamda duyumsamamız çok zor, giderek imkansız. Bu filmin bunu eşsiz biçimde verdiğini yadsıyamayız. Ama 135 dakika boyunca perdeye bir hanım seyirci kadar bağlanamadığımız da gerçek... Bu arada Angelopoulos'un görüntü yönetmeni Andreas Sinanos'un görsel dünyası ve Anjelika Akbar'ın müziği de övgüyü hak ediyor. Filmin genç oyuncuları oldukça başarılı. Özellikle iki annede Kübra Kip ve Ece Yüksel. Yüksel daha geçen hafta izlediğimiz Kız Kardeşler'deki Reyhan'dan sonra burada da döktürüyor. 'Bebek oyuncu' Almina Kavcı büyüyünce oyuncu olur mu, bilemem!.. Küçücük bir rolde 'Alamanyalı' Jale Arıkan'ı bulmaksa hoş bir sürpriz. Ve göründüğü tek sahne, aynı zamanda Aslı'nın gerçek kimliğini açıklamada da bir anahtar-sahne.
Eleştirinin tamamı için: T24
Gazete Duvar
Yazar: Şenay Aydemir
Semih Kaplanoğlu, içinde bulunduğumuz siyasal ikliminin sorumlularını gizlemeye çalışarak, kadınların çalışma yaşamı içindeki durumunu görmezden gelerek, geleneksel ailenin kadına biçtiği rolün üzerini örterek oklarını ‘modern’ bir kadına yöneltme kolaycılığına kaçıyor. Aslı’nın suretinde bütün kadınlara asli görevlerinin ‘analık’ olduğunu dayatan siyasi dilin tebliğciliğine soyunuyor bu sefer.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.
Habertürk
"Yumurta", "Süt" ve "Bal"daki modernizm eleştirileri ve inanca, dindarlığa yapılan vurgular daha geniş bir yelpazaye sesleniyordu. "Bağlılık Aslı" ise geleneksel ahlaki değerlere yaptığı vurguyla o yelpazeyi giderek daraltıyor... Kaplanoğlu'nun filmleri de kaçınılmaz olarak ülkedeki siyasal kutuplaşma bağlamında yorumlanıyor artık... "Bağlılık Aslı"dan benim anladığım, Kaplanoğlu'nun bu tür yorumlardan hiç çekinmediği, tam aksine meydan okuduğu yönünde...
Sabah
Dolayısıyla Bağlılık- Aslı, modern hayat, hatta kapilalist sistemin anneçocuk ilişkilerini nasıl değiştirdiğini, bu süreci farklı şekilde yaşayan iki annenin hikayesi üzerinden anlatırken ebeveynlik üzerine ciddi ciddi düşünmemize sağlıyor. Özellikle annelik meselini ele alsa da babalığı da sorgulamayı es geçmeyen film, aile ile kurulan güçlü ya da zayıf bağların insan hayatına etkilerini de dert ediyor.
T24
Yine de filmin özellikle kadınlara seslendiğini görmemek zor. Çünkü biz erkekler kadınlarımızı ve çocuklarımızı ne kadar seversek sevelim... Bir annenin duygularını, kaygılarını, sorumluluklarını, kısaca anne sevgisi denen şeyi gerçek anlamda duyumsamamız çok zor, giderek imkansız. Bu filmin bunu eşsiz biçimde verdiğini yadsıyamayız. Ama 135 dakika boyunca perdeye bir hanım seyirci kadar bağlanamadığımız da gerçek... Bu arada Angelopoulos'un görüntü yönetmeni Andreas Sinanos'un görsel dünyası ve Anjelika Akbar'ın müziği de övgüyü hak ediyor. Filmin genç oyuncuları oldukça başarılı. Özellikle iki annede Kübra Kip ve Ece Yüksel. Yüksel daha geçen hafta izlediğimiz Kız Kardeşler'deki Reyhan'dan sonra burada da döktürüyor. 'Bebek oyuncu' Almina Kavcı büyüyünce oyuncu olur mu, bilemem!.. Küçücük bir rolde 'Alamanyalı' Jale Arıkan'ı bulmaksa hoş bir sürpriz. Ve göründüğü tek sahne, aynı zamanda Aslı'nın gerçek kimliğini açıklamada da bir anahtar-sahne.
Gazete Duvar
Semih Kaplanoğlu, içinde bulunduğumuz siyasal ikliminin sorumlularını gizlemeye çalışarak, kadınların çalışma yaşamı içindeki durumunu görmezden gelerek, geleneksel ailenin kadına biçtiği rolün üzerini örterek oklarını ‘modern’ bir kadına yöneltme kolaycılığına kaçıyor. Aslı’nın suretinde bütün kadınlara asli görevlerinin ‘analık’ olduğunu dayatan siyasi dilin tebliğciliğine soyunuyor bu sefer.