Hesabım
    Atan Kazanır
    Ortalama puan
    3,0
    4 Puanlama
    Atan Kazanır hakkında görüşlerin ?

    2 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    1 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.061 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    19 Şubat 2024 tarihinde eklendi
    Aynı isimli belgeselden (2014) uyarlanılan senaryosunu da, Iain Morris ile birlikte kaleme almasının yanı sıra Amerikan Samoa Adası rahibini de canlandıran Yeni Zelandalı sinemacı Taika Waititi'nin yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "Next Goal Wins"; finalinde, gerçek karakterlerin oynadıkları belgeselden canlı karelere de yer verilen...

    Komedi unsurlar ile de süslenilmiş, bir spor draması olarak geliyor karşımıza...

    ***

    Gelin isterseniz, 14 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilerek; brüt 18 milyon dolarlık bir hasılat rakamıyla da gişeye çakılmış ve adını tüm dünyaya...

    Kapsamlı bir yorumunu, yine bu mecrada paylaşmış olduğumuz "Jojo Rabbit" (2019) ile duyurmuş olan Waititi'nin bu talihsiz filmine biraz daha yakından bakalım...

    ***

    Film...

    Anlatıcısı, Amerikan Samoa Adası rahibinin...


    "Hikayemiz, aslında iki adanın hikayesidir... Biri Pasifik Okyanusu'nda minnacık, güzel mi güzel, tropikal bir adadır ve adı da Amerikan Samoası...

    Son derece dindar, harika insanların memleketidir...

    Bu insanlar çok çalışkandır ve bir o kadar da dindardırlar...


    Diğer ada ise bir adamdı... Bir Palagi, beyaz adam!


    Tüm muhteşem hikayeler gibi bizim hikayemiz de, devasa boyuttaki bir rezil oluş ile başlar..."


    Şeklindeki girişinin ardından...

    ****

    Gözler...

    2001 Dünya Kupası Elemeleri'ne çevrilir...

    Zira...

    Amerikan Samoası takımının, Avustralya'ya 31-0'lık bir skorla yenilmesi...

    Uluslararası Futbol Tarihinin En Dehşetengiz Mağlubiyetidir...

    ***

    Üstelik...

    Aradan on yıl geçmesine rağmen...

    Halen...

    Bir arpa boyu yol kat edememişler...

    Hatta gerilemişlerdir de...

    ***

    Böyle olunca da...

    2011 Pasifik Oyunları Turnuvası'ndaki ilk hezimetlerinin de neticesinde...

    Artık...

    Bu rezilliğin, daha da çoğuna katlanamayacağını düşünen...

    Futbol Federasyonu Başkanı Tavita Taumua (Oscar Kightley), mevcut baş antrenör Ace'i (David Fane) ikinci antrenör yapıp...

    Yerine...

    Yeni bir hoca getirme kararı alır...

    ***

    Ama...

    Adadaki yerleşik gelenekler sebebiyle...

    Gerçek bir yeniliğe kapalı olan Tavita ile takımın oyuncuları arasında da yer alan oğlu Daru (Beulah Koale)...

    Yine kendi adalarından birisini takımın başına getirmek peşinde...

    Ve kesinlikle de...

    "Palagi" olarak nitelendirdikleri beyaz adamın karşısında, negatif bir tavır takınırlarken...

    Tavita'nın...

    Amerikan Futbol Federesyonu'nu arayan karısı Ruth (Rachel House)...

    Çoktan bir iş ilanı vermiştir bile...

    ***

    Her ne kadar kendilerine...

    Sıra dışı bir futbol üstadı değil de...

    Başarısız olması nedeniyle çalıştırdığı ABD Milli Futbol Takımı'ndaki görevinden kovulan ve başka bir iş de bulamayan, fevri davranışlarıyla tanınmış...

    Depresyondaki Thomas Rongen (Michael Fassbender) gönderilecek olsa da...

    ***

    Neyse...

    Uçaktan inip 57.534 nüfuslu adaya ayak bastığında, ağzı bozuk ve kimseyi iplemeyecek kadar kibirli olduğu da dikkatlerden kaçmayan Rongen'i...

    "Uçakta kim var" isimli TV programının sunucusu (Wil Kahele) ile kameramanlık da yapmak da olan Tavita karşılayacak...

    ***

    Ve aynı Tavita...

    Tek bir bavulla çıkıp gelen...

    Hollanda asıllı bu Amerikalıyı...

    Takımdaki futbolculara...

    Matrix film serisinde Keanu Reeves'in canlandırdığı kendi Neo'ları olarak tanımlamaktan da çekinmeyecek...

    ***

    Sonrasında da...

    Hız sınırının 30 km olduğu adada Rongen'i...

    Kendisine tahsis edilen eve götürerek...

    Başlamasına dört hafta kalmış olan eleme maçlarındaki yegane beklentisinin...

    Takımının, tarihindeki ilk ve tek golü atması olduğunu belirtecektir...

    ***

    Çok geçmez...

    Sakallarını kesip imajını yenileyen Rongen...

    Kendilerine...


    "Evet beyler... Sizi epeydir izliyorum... Sizden bir cacık olmaz, orası kesin... Hiçbirinizde zerre futbol becerisi, hüneri veya kafası yok... Bu yüzden iki basit şey üzerinde çalışacağız... Kondisyon ve disiplin...

    Tıpkı cacio ve pepe... Yani kaşar ve biber... Basit yemektir ancak iyi yapıldığında nefis olur..."


    Şeklinde...

    Tepeden bakmak suretiyle...

    Aşağılayarak sesleneceği takımının başındaki, ilk antrenmanına da çıkar...

    ***

    Derken antrenmana...

    Hawaii'den geç dönmüş olan...

    Takımın santraforu Jaiyah Saelua'da (Kaimana) katılır...

    ***

    Ki...

    Kendisi aynı zamanda trans bir kadındır da...

    ***

    Neyse...

    İlk günün antrenmanı ve takımın görünümü...

    Rongen açısından, tam anlamıyla bir hayal kırıklığıdır...

    ***

    Öyle ki...

    Neredeyse tam pes edip işi bırakacak ve Amerika'ya geri gidecekken...

    Sahilde oturmuş ve yılmış bir vaziyette, sessizce denize bakınıp ufka dalarken...

    ***

    Kocası Tavita'nın yönlendirmesiyle...

    Kendisiyle...

    İşi bitmiş teneke konserve kutularının dahi, ikinci bir şansı hak etmesi gerektiği konulu sohbeti yapan Ruth sayesinde...

    Kazandığı şevk ile kendine gelip...

    İşi bitmiş teneke kutularını andıran takımını çalıştırmayı deneyecektir...

    Dakika 30...

    ***

    Avustralya'dan 31 gol yemiş olan Nicky Salapu'nun (Uli Latukefu), yıllar sonra tekrar takımın kalesine döneceği filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; Rongen'in geçmişine ilişkin ziyadesiyle duygusal ve gelgitlerle dolu anların da yaşanacağı, 74 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

    ***

    Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

    "Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

    Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

    25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

    Keyifli seyirler,
    User674
    User674

    Takipçi 150 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    30 Ocak 2024 tarihinde eklendi
    Eğlenceli ve ortalama bir komedi filmi. Hikaye güzeldi, Taika Waititi'nin en iyi filmi değil ama yine de izlenir. Fassbender'da güzel oynamış. Eğlenceli film 6/10.
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top