Senaryosunu, John Hughes ile beraber yazdıkları hikayeden uyarlayarak Mikey Day ile Streeter Seidell'ın birlikte kaleme aldıkları ve yönetmen koltuğunda da Dan Mazer'ın oturmakta olduğu "Home Sweet Home Alone"; bir aile komedisi olarak geliyor karşımıza...
***
Gelin isterseniz, yaklaşık 15 milyon dolarlık bütçesiyle; 1990 yılında başlanan "Home Alone" serisinin, altıncısı olarak çekilen 20th Century Studios yapımı bu filme biraz daha yakından bakalım...
***
Jeff (Rob Delaney) ve Pam McKenzie (Ellie Kemper) çifti, emlakçı Gavin Washington'ın (Kenan Thompson) aracılığıyla...
Her ne kadar bunu...
Çocukları Abby (Katie Beth Hall) ve Chris'ten (Max Ivutin) gizleseler de...
Chicago'daki evlerini, satışa çıkartmak mecburiyetinde kalmışlardır...
***
Zira...
Jeff işini kaybederken...
Bir ilk okul öğretmeni olan Pam'in maaşı da...
Evin giderlerini karşılamaya yetmemektedir...
***
İşte bu genel çerçeve içerisinde...
Gavin evi tam...
Beğendiklerini açıkça belli eden...
Clem (Jordan Carlos) ve Daisy Breckin (Esther Povitsky) ikilisine okutmak üzereyken...
***
Durup dururken...
Gavin'in planına maydanoz olan Jeff...
Böylelikle...
Bu satışı da engellemiş olur...
***
Aynı esnada...
Bir kafedeki yemekten evlerine dönmekte olan Maxwell "Max" Johan Mercer (Archie Yates) ile annesi Carol Ellen Mercer'dan (Aisling Bea)...
10 yaşındaki Max...
İçtiği gazozlar nedeniyle çok sıkıştığını ve eve kadar dayanmasının imkansız olduğunu söyleyince...
***
Bahçedeki "Gezilebilir - Satılık Ev" tabelasını gören Carol...
Alıcı gibi davranarak eve girip dolanma...
Ve tuvaleti de...
Max'e kullandırtmaya karar verir...
***
Ki...
Öyle de yapıp...
Max'in rahatlamasını sağlarken...
Jeff'in bir kutunun içinde saklamakta olduğu...
Defosu sebebiyle "nadide değerdeki" Schneider bebeğini fark edecek...
Ve bunu...
Jeff'e de bildirecek...
***
Ardından da...
Yeniden evlerine doğru yola koyuluvereceklerdir...
***
Çünkü...
Mercerlar, yaklaşmakta olan Noel tatilini...
Diğer akrabalarıyla birlikte uçacakları...
Tokyo, Japonya'da geçireceklerdir...
***
Derken vardıklarında...
Birbirinden haylaz diğer kuzenler (Aron Benali, Jack Molloy Legault, Thandeka Moyo, Ziyanda Moyo, Liam Bibergal, Emilio Williams, Sylvia Simonetti) sayesinde...
Curcunaya dönüşmüş ev ortamından bunalan Max kendini...
Arka koltuğundaki ekrandan çizgi film de izleyebileceği...
Garajdaki otomobilin içine atarken...
***
Carol'a da Japonya'ya uçacakları Pan Japan Air şirketinden...
Hava muhalefeti yüzünden...
Rezervasyonlarının değiştirilerek...
Hepsinin aynı uçakla gitmek yerine iki farklı uçağa dağıtıldıkları haberi verilir...
***
Neyse...
Hava karamış ve herkes de uykuya daldığı için tam...
Süt liman bir sabaha uyanılacağı düşünülürken...
Gecenin bir yarısı...
Jeff'in telefonu çalmasın...
***
Ve...
Horuldayarak uyuyan Jeff'in yerine telefonu açan Pam'e...
Kayınbiraderi Hunter (Timothy Simons)...
Karısı Mei (Ally Maki) ve küçük oğulları Ollie (Aiden Wang, Allan Wang) ile beraber...
Kapılarına dayanmış olduklarını ifade etmesin mi...
***
Böyle olunca da...
Saatler 5:20'yi gösterirken...
Uykusu kaçan Jeff...
"Data Migration Manager / Veri Taşıma Yönetici" pozisyonundaki CV'si ile...
***
Ebay üzerinden de...
Carol'ın bahsettiği porselen Schneider bebeğinin piyasa fiyatını kontrol ettiğinde...
200 bin dolar ve üzerindeki rakamlara gittiğini görerek...
Bebeği yerleştirdiği kutunun başına geçse de...
***
Muhtemelen...
Gider ayak Max tarafından...
"Kalk gidelim..." denilerek...
El konulduğu tahmin edildiği için...
Yerinde yeller esen bebeği...
Gel de koyduysan bul...
***
Gün ağarır ağarmaz...
Aracına atlayarak Max'in evinin önüne damlayan Jeff...
Ulaştığında...
Ortalıklarda görünmeyen Max'in Blake (Pete Holmes) ve Stu (Chris Parnell) dayılarından...
Hem Max'in hem de Carol'ın...
Bir önceki uçakla...
Çoktan Japonya'ya uçmuş oldukları haberini duysa da...
***
Aslında Max...
Garajdaki otomobilin içinde uyuya kalmış olması yüzünden...
Annesi Carol, babası Mike (Andy Daly) ve ablası Katie'ce (Maddie Holliday)...
Öylesine...
Evde unutulmuştur...
***
Yani bu da demek oluyor ki...
Jeff Max'in elinde olduğuna inandığı...
Evlerini satılmaktan kurtaracak bebeğin peşine düşerken...
Max'de bir başına kaldığı ve bunu bir Noel mucizesi olarak değerlendirdiği evinin içinde...
Kafasına göre takılmak suretiyle...
Tatilin tadını çıkartmayı ummaktadır...
Dakika 23...
***
Çocuklarıyla seyredebilecek film arayan ebeveynlere gönül rahatlığıyla önerebileceğimiz filmin geride kalanında, siz değerli sinemasever dostlarımızı; ters köşe sürprizleri bünyesinde barındıran, 70 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...
25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Keyifli seyirler,