Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.
Basın Eleştirisi
Sabah
Yazar: Olkan Özyurt
Güzelliğin Portresi'nin bir gerilim filmi olarak eli yüzü düzgün bir iş olduğunu söylemek mümkün. Atmosferi, oyunculukları, yönetmenliği gayet iyi. Ve film, erkek şiddetinin farklı bir yüzünü göstermesi açısından önemsenecek bir yapım. Hani 2000'lerden beri palazlanan korku ve gerilim sinemamızda, farklı anlatılarla bu şiddeti ele alan yapımlara rahatlıkla eklemlenebilecek bir yanı var.
Eleştirinin tamamı için: Sabah
T24
Yazar: Atilla Dorsay
Hikâyenin bizde işlenişiyse fena değil. Reklamdan gelen yönetmeni Umur Turagay 1998'den başlayarak Karışık Pizza, İkimizin Yerine gibi filmler yapmıştı. Bu üçüncü uzun filminde kameraya hakimiyetini gösteriyor. Mekanlar iyi, hele içi ve dışıyla o koca ev... Aksamayan bir tempo, düzgün çekimler, iyi bir müzik... Ki son ikisi yabancı sanatçılara emanet edilmiş; ortak-yapımın kaçınılmaz ve aslında yararlı durumları... Ama sinema sanatı açısından bakıldığında, keşke entrika temel düğümlerini korusa da bu kadar abartılmış olmasaydı... Ve keşke her şey biraz daha normallik ve inandırıcılık sınırları içinde kalabilseydi dememek elde değil...
Eleştirinin tamamı için: T24
Hurriyet
Yazar: Uğur Vardan
‘Güzelliğin Portresi’nin bence asıl kerameti cinli, perili yerli gerilimlerin yanında farklı bir pencereyi aralaması. Turagay’ın filmi bu topraklara göre farklı olabilir ancak evrensel boyutta ‘İzlenebilir ama ortalamayı aşamayan’ kategorisinde. Kadrosunda, yakında vizyona girmesi beklenen ‘Kronoloji’de de karşılıklı oynayan Birkan Sokullu-Serkan Keskin ikilisinin yanı sıra Burçin Terzioğlu, Melisa Şenolsun, Gizem Soysaldı, Feridun Düzağaç ve Şencan Güleryüz gibi isimleri barındıran filmde ben en çok ‘harbi polis’ karakteriyle Serkan Keskin’i beğendim.
Eleştirinin tamamı için: Hurriyet
Milliyet
Yazar: Nil Kural
Film, benzerlerinin birçok kez karşımıza çıktığı bir yapıyı takip ederken bazen filmin sürprizleri bazen oyunculuklar konusunda bekleneni veremiyor. Yine de “Güzelliğin Portresi”, İslami referansların hakim olduğu, B tipine yakın yerli korku filmlerinden farklı bir yerde duruyor ve yerli korku filmleri arasında daha sürükleyici olmayı başarıyor.
Eleştirinin tamamı için: Milliyet
Birgün
Yazar: Tuğçe Madayanti Dizici
Sinemaya sık gitmeyen, yabancı korku/gerilim türünün takipçisi olmayan özellikle yerli dizi izleyicisi için iyi bir alternatif film. En azından onlar için cinli, büyülü, bol çığlıklı filmler arasında fark edilmesi gereken bir yapım. Tüm klişelere rağmen filmde Türk sinemasında alışık olmadığımız bir tutarlılık vardı; atmosfer, müzik kullanımı ve oyunculukların örtüşüyor oluşu. Bunda filmin yönetmeni Umut Turagay’ın payı büyük. Kendisi benim için Türkiye’de bir beklenti yaratabilecek ana akım sinema yönetmenlerinden. Estetik anlayışı olan, kamerayı canlı bir araca çevirmeyi başaran, kültürel derinliği hissettiren sahneler yaratan bir isimdir Turagay.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.
Sabah
Güzelliğin Portresi'nin bir gerilim filmi olarak eli yüzü düzgün bir iş olduğunu söylemek mümkün. Atmosferi, oyunculukları, yönetmenliği gayet iyi. Ve film, erkek şiddetinin farklı bir yüzünü göstermesi açısından önemsenecek bir yapım. Hani 2000'lerden beri palazlanan korku ve gerilim sinemamızda, farklı anlatılarla bu şiddeti ele alan yapımlara rahatlıkla eklemlenebilecek bir yanı var.
T24
Hikâyenin bizde işlenişiyse fena değil. Reklamdan gelen yönetmeni Umur Turagay 1998'den başlayarak Karışık Pizza, İkimizin Yerine gibi filmler yapmıştı. Bu üçüncü uzun filminde kameraya hakimiyetini gösteriyor. Mekanlar iyi, hele içi ve dışıyla o koca ev... Aksamayan bir tempo, düzgün çekimler, iyi bir müzik... Ki son ikisi yabancı sanatçılara emanet edilmiş; ortak-yapımın kaçınılmaz ve aslında yararlı durumları... Ama sinema sanatı açısından bakıldığında, keşke entrika temel düğümlerini korusa da bu kadar abartılmış olmasaydı... Ve keşke her şey biraz daha normallik ve inandırıcılık sınırları içinde kalabilseydi dememek elde değil...
Hurriyet
‘Güzelliğin Portresi’nin bence asıl kerameti cinli, perili yerli gerilimlerin yanında farklı bir pencereyi aralaması. Turagay’ın filmi bu topraklara göre farklı olabilir ancak evrensel boyutta ‘İzlenebilir ama ortalamayı aşamayan’ kategorisinde. Kadrosunda, yakında vizyona girmesi beklenen ‘Kronoloji’de de karşılıklı oynayan Birkan Sokullu-Serkan Keskin ikilisinin yanı sıra Burçin Terzioğlu, Melisa Şenolsun, Gizem Soysaldı, Feridun Düzağaç ve Şencan Güleryüz gibi isimleri barındıran filmde ben en çok ‘harbi polis’ karakteriyle Serkan Keskin’i beğendim.
Milliyet
Film, benzerlerinin birçok kez karşımıza çıktığı bir yapıyı takip ederken bazen filmin sürprizleri bazen oyunculuklar konusunda bekleneni veremiyor. Yine de “Güzelliğin Portresi”, İslami referansların hakim olduğu, B tipine yakın yerli korku filmlerinden farklı bir yerde duruyor ve yerli korku filmleri arasında daha sürükleyici olmayı başarıyor.
Birgün
Sinemaya sık gitmeyen, yabancı korku/gerilim türünün takipçisi olmayan özellikle yerli dizi izleyicisi için iyi bir alternatif film. En azından onlar için cinli, büyülü, bol çığlıklı filmler arasında fark edilmesi gereken bir yapım. Tüm klişelere rağmen filmde Türk sinemasında alışık olmadığımız bir tutarlılık vardı; atmosfer, müzik kullanımı ve oyunculukların örtüşüyor oluşu. Bunda filmin yönetmeni Umut Turagay’ın payı büyük. Kendisi benim için Türkiye’de bir beklenti yaratabilecek ana akım sinema yönetmenlerinden. Estetik anlayışı olan, kamerayı canlı bir araca çevirmeyi başaran, kültürel derinliği hissettiren sahneler yaratan bir isimdir Turagay.