En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Turgay Buğdacigil
Takipçi
2.050 değerlendirmeler
Takip Et!
2,5
28 Ekim 2022 tarihinde eklendi
Senaryosunu da, John Carpenter ile Debra Hill'in türeterek sinema dünyasına armağan ettikleri "ana karakterler" üzerinden kurgulayarak Paul Brad Logan, Chris Bernier ve Danny McBride ile birlikte yazan David Gordon Green'in yönetmen koltuğunda oturduğu "Halloween Ends"; "Halloween" (2018) ile başlayıp "Halloween Kills" (2021) ile devam eden "özel Halloween üçlemesinin" son halkası olarak geliyor karşımıza...
Gelin isterseniz yapımcıları arasında, serinin yaratıcılarından John Carpenter ile serinin önceki dokuz filminde daha imzası bulunan (Türkiye’de “The Message / Çağrı” (1976) filmi ile tanınan Moustapha Akkad’ın oğlu) Malek Akkad’ın yanı sıra korku – gerilim sinemasının önemli yatırımcıları arasında yer alan Blumhouse Productions’ı yani aslında Jason Blum’un kendisini de gördüğümüz; (vizyona girdiği yıl Ankara, Tunalı Hilmi Caddesi'ndeki Ses Sinemasında, muhteşem bir merak ve heyecan içinde seyrettiğimiz) 1978 yılında başlayan serinin, on üçüncüsü olarak çekilen bu filme biraz daha yakından bakalım...
***
- Haddonfield, Illinois -
2019 yılının Cadılar Bayramı Gecesinde, Bay (Jack William Marshall) ve Bayan Allen'ın (Candice Rose) bir türlü laf dinlemeyen haşarı çocukları Jeremy'e (Jaxon Goldenberg) bakıcılık yapan yirmi bir yaşındaki Corey Cunningham'a (Rohan Campbell) aynı Jeremy; tavan arasındaki odaya kilitlemek suretiyle, şaka yapmayı planlamaktadır...
Bu duruma ciddi anlamda öfkelenen Corey'in tekmelemeye başladığı kilitli kapı, tam da Bay ve Bayan Allen'ın eve giriş yaptıkları anda açılarak; arkasında bulunan ve o hızla da bizzat kendisi çarptığı için kırılan merdiven küpeştesinin koruyamadığı Jeremy'nin, merdiven boşluğundan beton zemine çakılarak ölmesine neden olur...
***
- 2022 -
Bir ev satın alarak Haddonfield kasabasına, torunu Allyson Nelson (Andi Matichak) ile birlikte yerleşen Laurie Strode (Jamie Lee Curtis); Michael Myers'a (James Jude Courtney) ilişkin anılarını kaleme almakta ve böylelikle de geçmiş filmlerdeki olaylara dair flasbackler içeren hatırlatmalar da bulunmaktadır...
Bu arada, adam öldürme suçlamasından aklanmış olan Corey'in; işe gidiş gelişlerine yardımcı olması amacıyla eskimiş bir motosikleti kendisine hediye eden, üvey babası Ronald'ın (Rick Moose) tamirhanesinde çalışmakta olduğunu da belirtmiş olalım...
***
İş çıkışı...
Yolu üzerindeki benzin istasyonunun marketine uğrayarak kendine sütlü bir içecek alan Corey'e, yaşlarının tutmaması sebebiyle bira aldırtmaya çalışan ama bunda başarılı olamayan; Terry (Michael Barbieri), Stacy (Destiny Mone), Margo (Joey Harris) ve Billy (Marteen) isimli dört liseli ergenin fiziki saldırısına uğrayan Corey'i, yardımına yetişen Laurie ellerinden alır...
Ardından da...
Terry'nin kendisini geriye doğru ittirdiğinde, yerdeki cam şişe kırığının üzerine düşerek elinden dikiş atılmasına gerek duyulacak derecede yaralanan Corey'e verdiği bir cep çakısıyla Laurie; çocukların kullandığı otomobilin, bir lastiğini delmesini de teşvik eder...
***
Yetmez...
Laurie, tuttuğu gibi Corey'i; torununun hemşire olarak görev yaptığı hastaneye de götürerek Dr. Mathis'e (Michael O'Leary) tedavi ettirir...
Ki Laurie'nin farkında olmadan yol açtığı, bu sıradan tesadüf aslında; Corey ile bir anda ondan hoşlanan Allyson'ın tanışmalarına da vesile hazırlayacaktır...
***
Kasabanın bir başka köşesindeki bir market de...
Laurie ile ilk cinayeti sonrasında Michael Myers'ı 1978 yılında tutuklamış olan Şerif Yardımcısı Frank Hawkins (Will Patton) karşılaşırlar...
Elindeki paketlerle marketten çıkmakta olan Laurie, kendisinin kışkırtmış olması yüzünden; Michael'ın saldırısına uğrayan kız kardeşinin (Leila Wilson) boğazı bıçakla kesilirken, kız kardeşinin kocasının da öldürüldüğünü iddia eden Sondra (Diva Tyler) adındaki bir kadının sözel saldırısına maruz kalır...
***
Derken...
Cadılar Bayramı Gecesi de gelip çatar...
Günün anlam ve önemine uygun maskelerini de takmış olan Corey ile Allyson'da; eğlenmek gayesiyle, kasabadaki barlardan birinde geceye akmışlardır...
Alkolün su gibi aktığı ve herkesin çılgınca dans ederek eğlendiği o gecenin konuklarından birisi; üç yıl önceki Cadılar Bayramı'nda Corey'in, oğlu Jeremy'nin ölümüne sebep olduğu Bayan Allen'dır ve Corey'i konuşmalarıyla taciz etmektedir...
Böyle olunca da Corey, barı ve Allyson'ı terk etmek zorunda kalacaktır...
***
Evine doğru yayan olarak yürüyerek gitmekte olan Corey'in yolunu bu kez; bıçaklanarak patlatılmış otomobil lastiği olayını unutmamış olan dört liseli ergen kesecek ve onlardan Billy, gözlüklerini de ayaklarıyla ezerek parçaladıkları Corey'in köprüden aşağıya düşmesine yol açacaktır...
Yalnız...
O da nesi...
Düştüğü yerde hareketsiz yatmakta olan Corey'i; o an için kimliğini teşhis edemediğimiz birisi, sürükleyerek kanalizasyonun içine doğru götürmesin mi...
Dakika 40...
Filmin geride kalanında, siz değerli sinemasever dostlarımızı; beklenmedik "ters köşe" sürprizleri de bünyesinde barındıran, 71 dakikalık oldukça kanlı bir bölüm daha bekliyor olacak...
Lütfen takılmayın; olumsuz yorumlar yazanların, insanı tereddütte sevk eden negatif eleştirilerine...
Keyifli seyirler,
Son bir not: Michael Myers’ın suratına takmakta olduğu o "meşum" (yani uğursuz) maskesi, William Shatner’in yüzünden alınma bir kalıpla üretilen (bugün paha dahi biçilemeyen bir koleksiyon niteliğindeki, "remastered" 3 sezonluk DVD setleri ile arşivimizin demirbaşları arasında yer alan "Star Trek" 1966 - 1969 isimli; "cell phone / cep telefonu" teknolojisi ile özellikle de, 21. yüzyıl "management / administration / yönetim" biliminin mihenk taşlarından biri de olan efsanevi TV dizisinin ana karakteri) “Kaptan James T. Kirk”ün maskesinin beyaza boyanmış halidir…
Bu maske ilk olarak “The Devil's Rain” (1975) filminde, William Shatner’in bizzat kendisi tarafından kullanılmıştır…
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.