Hesabım
    Babil
    Ortalama puan
    3,3
    21 Puanlama
    Babil hakkında görüşlerin ?

    5 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    2 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    2 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.068 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    4 Şubat 2023 tarihinde eklendi
    Senaryosunu da yazan ("La La Land"in - 2016 kazandırdığı) Academy Ödüllü Damien Chazelle'in yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "Babylon"; Hollywood sineması tarihinin, 1926'da başlayıp 1952'de noktalanan sadece küçük bir kısmının, mizahi unsurlardan da yararlanılarak anlatıldığı destansı bir drama olarak geliyor karşımıza...

    Gelin isterseniz, 78 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilerek; "En Başarılı Prodüksiyon Tasarımı - Florencia Martin, Anthony Carlino", "En Başarılı Özgün Film Müziği - Justin Hurwitz" ve "En Başarılı Kostüm Tasarımı - Mary Zophres" kategorilerindeki üç Academy ve BAFTA Ödülü'ne aday olmasının yanı sıra brüt 42.2 milyon dolarlık bir hasılat rakamıyla da, yapımcılarına soğuk bir duş aldırmış olan bu filme biraz daha yakından bakalım...

    ***

    - Bel Air, Los Angeles, Kaliforniya 1926 -

    Kendisine, kamyonuyla at taşıttırılacağını düşünen bir sürücü (J.C. Currais), başlangıçta tepki göstererek biraz öfkelense de; yeterli miktardaki paranın kokusunu alır almaz da, Meksika asıllı Manuel "Manny" Torres'in (Diego Calva), patronu Don Wallach (Jeff Garlin) adına refakat ettiği bir fili taşımayı kabul edecektir...

    Hem de, rampa yukarı bir yolda...

    Ama bu, hiç de kolay olmaz...

    Hatta yanlarında, fillerden anlayan bir çoban (Jimmy Ortega) olmasaydı; sürücü ile Manny, muhtemelen bu işin üstesinden gelemeyeceklerdi bile...

    ***

    Neyse...

    Öndeki Manny'nin otomobilinin, tamponuna bağlı bir halatla çekilmekte olduğu; kasası fil yüklü kamyon, nihayetinde tepedeki düzlüğe çıkar...

    Ancak kendilerini durduran bir polis memuru (Marcos A. Ferraez); Don Wallach'ın, ünlü yıldız Greta Garbo'nun da katılmasının beklenildiği malikanesinde verilecek olan partiye, resmi izinler alınmadan fil götürmenin mümkün olamayacağını söyleyince Manny, polisin kuzeni Benny ve onun karısı ile çocuklarını da partiye davet etmek zorunda kalır...

    ***

    Derken...

    Trompetçi Sidney Palmer (Jovan Adepo) ve arkadaşlarından oluşan caz orkestrasının müzikleri ile uyuşturucu, alkol, çıplaklık ve aleni seksin her türlüsünün eşlik edeceği, çılgın dans partisi de başlamış olur...

    Konuklardan, sinema ve yüksek sosyete çevrelerindeki dedikodulara dair yazılar kaleme alan köşe yazarı Elinor St. John (Jean Smart), Manny'e üst kattaki tuvaletin yerini sorduğunda; koşturarak ikisinin arasına girerek Manny'i köşeye çeken Jimmy (Cutty Cuthbert), gerekirse İngilizce anlamama numarası da çekerek, o kadınla asla muhatap olmaması gerektiğini söyler...

    Zira gazeteci Elinor'un tek derdi, Don Wallach'ın ekibinde yer alan insanların ağızlarından laf alabilmektir...

    ***

    Dans salonunda dolanmakta olan bir tavuğu kaparak dışarıya çıkarak sigarasını yaktığında Manny; hızlıca gelmekte olan Nellie LaRoy'un (Margot Robbie) kullanmakta olduğu otomobil, bahçedeki heykellerden birine çarparak duracak...

    Ve...

    Anında olaya müdahil olan güvenlik görevlisi Dale (Shane Powers), nam-ı diğer Billie Dove olan Nellie'yi içeriye almak istemese de; imdadına yetişen Manny, Nellie'yi Dale'in elinden kurtaracaktır...

    ***

    Çok geçmez...

    Tam da kapıya kadar gelmişlerken, İtalyanca konuşmakta ısrar etmesi sebebiyle kızdırdığı karısı Ina Conrad (Olivia Wilde), gerisin geriye evine dönünce; aralarında bir yönetmenin de (Robert Morgan) bulunduğu konukların (Bregje Heinen, Tal Seder, Dana Marcolina, Nana Ghana, E.E. Bell, Joe Dallesandro, Sol Landerman) kendisine sıcak bir ilgi gösterdikleri ünlü sinema yıldızı Jack Conrad (Brad Pitt), tek başına partiye dahil olur...

    Kendisine tahsis edilmiş olan masaya yerleşen Jack'e yapılacak içkinin türü ve servisiyle Jen'in (Karina Fontes) ilgilenmekte olduğu sırada; Jack'in kulağına eğilen şoför (Circus-Szalewski), getirdiği George Munn'un (Lukas Haas) araçtan inmediği bilgisini vermektedir...

    ***

    Bunun üzerine...

    Yerinden kalkarak dışarıdaki otomobilin başına giden Jack; yaptığı konuşmayla, George'u da dans salonuna girmeye ikna eder...

    ***

    Aynı esnada...

    Bir kokain yığınının başında konuşmakta olan ve bir gün mutlaka, bir film setinde bulunma hayalleri kuran Nellie ile ona karşı bir yıldırım aşkına tutulmuş olmuş olan Manny; sinemanın büyülü dünyasından söz etmektedirler...

    ***

    Elbette salonu dolduran kitleleri coşturacak, Çin asıllı Amerikalı lezbiyen kabare şarkıcısı Lady Fay Zhu'da (Li Jun Li) zuhur etmek de pek gecikmez...

    Fakat daha da önemli bir mevzu...

    Birlikte takıldığı Orville Pickwick'in (Troy Metcalf) neden olduğu, aşırı alkol ve uyuşturucunun etkisiyle baygın vaziyette yerde uzanmakta olan Jane Thornton'ın (Phoebe Tonkin); konuklara fark ettirilmeden, karga tulumba bir biçimde malikaneden çıkartılarak hastaneye götürülmesidir...

    Ki bu hususla...

    Doğrudan Manny, Jimmy ve Bob Levine (Flea) ilgilenmekte olup, dans salonuna sokulacak fil aracılığıyla konuklara; "cambaza bak" yapılırken, Jane'de çıkartılarak hastaneye yetiştirilecektir...

    Ama sağlığına kavuşarak yarınki çekimlere yetişmesi mümkün olamayacağı için, Bob Levine'in önerisiyle; onun yerine rol, filmin kadrosuna alınacak olan Nellie'ye verilecektir...

    ***

    Evet...

    Böylelikle de, Nellie'nin kurduğu sinemaya atılmak hayali; henüz o ayırdına varmış olmasa da, kendiliğinden gerçekleşmiştir...

    Sıradaki ise, Manny'ninkidir...

    Ona de, zilzurna sarhoş olduğu için araç kullanamayacak vaziyetteki Jack Conrad vesile olacaktır...

    Nasıl mı?

    Sete kadar şoförlüğünü yapmak suretiyle...

    Dakika 32...

    Oldukça zengin bir oyuncu kadrosuyla önümüze çıkartılmasına ilaveten "En İyi Özgün Film Müziği" kategorisindeki Golden Globe Ödülü'nü de kazanç hanesine ekletmiş olan filmin geride kalanında, siz değerli sinemasever dostlarımızı; Quentin Tarantino'nun, Hollywood'un 1960'lı yıllarına ciddi dokundurmalar yaptığı "Once Upon a Time in Hollywood..."unun (2019) sanki öncülüymüşçesine izleyebilecekleri, 157 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

    Keyifli seyirler,
    Ilknur K
    Ilknur K

    Takipçi 1.238 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    18 Eylül 2023 tarihinde eklendi
    Oyuncuların iyi oyunculuğu haricinde filmi kurtaracak hiç bir şey yok. Çok gereksiz ve iğrenç sahneler, gereksiz uzatmalar, anlamsız dialoglar... Hollywood'un nasıl doğduğunu ve nerelere geldiğini anlatmak için sıradışılık seçilmiş ama hiç de Hollywood'un başlarında böyle absürtlükler olduğunu sanmıyorum. İnsanlar başlarda daha tabusu olan, daha mütevazi idi. Film saçmalamış.
    su-sisesi
    su-sisesi

    Takipçi 270 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    17 Ekim 2023 tarihinde eklendi
    İlk yarım saat içerisinde türlü türlü tuhaf sahneler barındıran bir parti sahnesiyle başlıyor...filmin ismini jenerikte 32.dakikalarda görüyoruz...sonrasında yine yarım saati bulan sessiz sinema döneminde filmlerin nasıl çekildiğine dair sekans lar bulunmakta...sonrasında ise sessiz sinemadan sesli sinemaya geçiş süreci...değişen film teknikleri stüdyo ortamı...diyalog ve oyunculuk gerektiren sahnelere geçişle bir varolma mücadelesi vermeye başlayan oyuncuları görmeye başlıyoruz...hollywoodda var olmanın her tür pisliğe uyuşturucuya ve esnekliğe sahip olmak gerektiği ni göstermek istemişler sanırım...ama çok etkilenmedim...para için bu kadar kimliksiz olmak ve öyle yaşamaya çalışmak insanlıkyan çıkmak gibi bişiy...ortada bağ kurup sempati kurulacak karakterde yok herkes et muamelesi görüyor...işe yaradkları sürece varlar...
    Kara Offical
    Kara Offical

    12 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    22 Ocak 2023 tarihinde eklendi
    Sadece sinema eleştirisi yapabileceğiniz, geçmişten günümüze, hatta henüz vizyona girmeyen sinema sohbetleri yapabileceğiniz, sinema dışındaki konulara kapalı, birçok elit arkadaşa sahip olan 7 yaşında bir sinema whatsapp gurubumuz var. Guruptaki yöneticilerimizin yazılanları çizilenleri pür dikkat takip etmesi, olası bir spoiler veya daha kötü kırıcı küfür içerikli paylaşımların önüne geçmektedir. Huzurla sinema konuşabileceğiniz sinema whatsapp gurubumuza tüm sinema severler davetlidir. +905399118202
    M.S. Yücetürk
    M.S. Yücetürk

    1 değerlendirme Takip Et!

    4,5
    29 Ocak 2023 tarihinde eklendi
    3 saat 10 dakika boyunca hiç sıkılmadım, tamam filmlerde aradığım en önemli şey değil bu sıkılmama olayı, ama 3 saat yahu! Sigara günde en az bir paket içiyorum ve mola zamanı içmeye çıkmadım bile. Yapmak istediği coşkuyu tam olarak hissettiriyor yönetmen. Bence kesinlikle en az 4 puanı hak ediyor. Eğlenceli ama gergin, güzellik fazla var ama ıyyy da oluyoruz, kahkaha da attım sonunda gözlerim de doldu... Sinemada kesinlikle izleyin küçücük ekranlarda değil. Oyuncu kadrosu tam olmuş Margot bence hakkını yüzde yüz vermiş, zaten Brad...... Adama diyecek bir şey yok. Menny i oynayan adamın adını bilmiyorum ama onun karakter gelişimi güzeldi. Tobeynin hikayesi çok kısaydı ama iyi ki bu kadar kısa olmuş :) o "yemek" sahnesi çok iğrençti... (filmi izleyenler anlayacaktır) Film baya güzeldi asla vakit kaybı DEĞİL
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top