Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.
Basın Eleştirisi
T24
Yazar: Atilla Dorsay
Film Hollywood denen ve o zamanlar nerdeyse köy manzarası arz eden o kasabanın gelişimi üzerine görkemli bir parabol. Fazla uzun, yer yer aşırı tekrarları var. Ama o kadar çok şey anlatıyor ki... Siyahilerin özellikle müzik sayesinde Amerikan toplumuna yerleşmeleri; 1928'de ilk sesli film galasındaki heyecanla simgelenen o önemli devrim; o inanılmaz aile ilişkileri...
Eleştirinin tamamı için: T24
Habertürk
Yazar: Mehmet Açar
Üç saati aşan uzun süresi, çoklu karakter yapısı ve biçimci anlatımıyla biraz yorucu olduğunu inkâr edemem. Ama Hollywood üzerine çekilen filmler arasında hep özel bir yeri olacağından şüphem yok. Ayrıca başta Margot Robbie, Diego Calva, Brad Pitt olmak üzere tüm oyuncuların çok iyi iş çıkardıklarını belirtelim.
Eleştirinin tamamı için: Habertürk
Gazete Duvar
Yazar: Şenay Aydemir
Chazelle, dönemin görkemine mi, insanların birbirleriyle iletişim kurmasının imkansızlığına mı vurgu yapmak istedi pek anlaşılmıyor. Bence her ikisi de. Ama ikisi de yarım kalıyor sanki. Chazelle, Hollywood’un kurucu dinamiklerini biliyor ve eleştirmekten geri durmuyor. Ama belli ki aynı zamanda bu rüya fabrikasının varlığına müteşekkir, ona kıyamıyor. Bu da filmi arada bırakıyor.
Eleştirinin tamamı için: Gazete Duvar
Hurriyet
Yazar: Uğur Vardan
‘Babil’in genel olarak şöyle bir sorunu var: Öncelikle anlattıkları yeni değil. Ayrıca film zorlama bölümlerle (örneğin hilkat garibeleriyle dolu tuhaf parti sekansı) çok çok uzatılmış (süresi 3 saat 10 dakika). Öte yandan sektörün işleyişi perdeye yansıtılırken eleştiriyle birlikte onları fazlasıyla bağrına basan “Yine de çok tatlılardı” türü iyimserliğe göz kırpıyor. Bunu anlamak mümkün ama sistemi genel olarak ortaya dökmeye çalışıyorsanız sanki sağlam bir ideolojik bakışınız da olmalı.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.
T24
Film Hollywood denen ve o zamanlar nerdeyse köy manzarası arz eden o kasabanın gelişimi üzerine görkemli bir parabol. Fazla uzun, yer yer aşırı tekrarları var. Ama o kadar çok şey anlatıyor ki... Siyahilerin özellikle müzik sayesinde Amerikan toplumuna yerleşmeleri; 1928'de ilk sesli film galasındaki heyecanla simgelenen o önemli devrim; o inanılmaz aile ilişkileri...
Habertürk
Üç saati aşan uzun süresi, çoklu karakter yapısı ve biçimci anlatımıyla biraz yorucu olduğunu inkâr edemem. Ama Hollywood üzerine çekilen filmler arasında hep özel bir yeri olacağından şüphem yok. Ayrıca başta Margot Robbie, Diego Calva, Brad Pitt olmak üzere tüm oyuncuların çok iyi iş çıkardıklarını belirtelim.
Gazete Duvar
Chazelle, dönemin görkemine mi, insanların birbirleriyle iletişim kurmasının imkansızlığına mı vurgu yapmak istedi pek anlaşılmıyor. Bence her ikisi de. Ama ikisi de yarım kalıyor sanki. Chazelle, Hollywood’un kurucu dinamiklerini biliyor ve eleştirmekten geri durmuyor. Ama belli ki aynı zamanda bu rüya fabrikasının varlığına müteşekkir, ona kıyamıyor. Bu da filmi arada bırakıyor.
Hurriyet
‘Babil’in genel olarak şöyle bir sorunu var: Öncelikle anlattıkları yeni değil. Ayrıca film zorlama bölümlerle (örneğin hilkat garibeleriyle dolu tuhaf parti sekansı) çok çok uzatılmış (süresi 3 saat 10 dakika). Öte yandan sektörün işleyişi perdeye yansıtılırken eleştiriyle birlikte onları fazlasıyla bağrına basan “Yine de çok tatlılardı” türü iyimserliğe göz kırpıyor. Bunu anlamak mümkün ama sistemi genel olarak ortaya dökmeye çalışıyorsanız sanki sağlam bir ideolojik bakışınız da olmalı.