En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Turgay Buğdacigil
Takipçi
2.091 değerlendirmeler
Takip Et!
4,0
3 Mayıs 2021 tarihinde eklendi
Senaryosunu da yazan, Kore göçmeni bir anne ile babanın çocuğu olarak 1978 tarihinde Denver, Kolorado'da dünyaya gelen "mektepli" sinemacılardan Lee Isaac Chung'ın yönetmen koltuğunda oturduğu “Minari”, kendisinin ilk çocukluk günlerinin, David (Alan S. Kim) karakteri ile resmedildiği yarı otobiyografik bir drama...
Bu kısa bilginin ardından gelin isterseniz altışar kategoride, kazananlarını 12 Nisan 2021 ile 25 Nisan 2021 tarihlerinde öğreneceğimiz BAFTA ve Academy ödülü adaylıkları bulunan filmimize biraz daha yakından bakalım...
Şaşkınlık içindeki ailenin annesi Monica (Yeri Han), çocukları Anne (Noel Kate Cho) ve David ile beraber ailenin reisi Jacob'ın (Steven Yeun) kendileri için Arkansas'ta ayarlamış olduğu kırsalın ortasındaki yeni evlerine girerler...
Kore'den göçerek yerleştikleri Kaliforniya'da başarısız olduğuna inanan Jacob'ın niyeti, topraklarının verimli olduğunu düşündüğü bu bölgede çiftçilik yapmaktır...
Ancak şimdilik karı koca beraberce, bir tavuk çiftliğinin yakılarak imha edilecek olan erkek civcivleri dişilerinden ayırma bölümünde çalışarak hayatlarını kazanacaklardır...
İşin kötü tarafı ise, evde bir bakıcı bulunmadığı için çocukları da iş yerine götürmek zorunda kalıyor olmalarıdır...
Ki Monica, hem bu durumdan hem de evlerinin kent yaşamından çok uzakta olmasından son derece rahatsız olup Jacob'a, diğer Korelilerin yaşamakta oldukları Rogers'a geçmelerini teklif etmektedir...
Üstelik Monica'ya göre orada beş dönüm toprak da alabileceklerdir...
Ama Jacob'ın gözü küçük bir hobi bahçesinde değil elli dönümlük büyükçe bir arazidedir...
Yani şu an yerleştikleri yerden ayrılmayı aklının ucundan dahi geçirmemektedir son derece kararlı olan Jacob...
İşin içine bir de yaklaşmakta olan kasırganın yerleştikleri seyyar evi uçuracağı korkusu girince Monica ile Jacob, her zamanki gibi yine birbirlerini yemeye başlarlar...
Zira Jacob'ın "yeni bir başlangıç" olarak nitelendirdiği bu Kaliforniya'dan Arkansas'ın kuş uçmaz kervan geçmez bölgesine yerleşme işi, Monica'nın içine kesinlikle sinmemiştir...
Fakat çok sürmez ve geçici de olsa bir çözüme ulaşılır...
Ne midir bu?
Küçük David'e bakıcılık yapmak üzere Monica'nın annesi Soon-ja (Youn Yuh-jung) Kore'den getirtilecektir...
Bu arada Jacob arazisinde su aramaya da başlamıştır...
Elbette kısa bir süre sonra bulur da...
Derken Kore meyve ve sebzelerini yetiştirecekleri toprağı sürmek için ikinci el bir traktör de alır...
Çok geçmez yanına aldığı "minari" tohumları ile iyice yaşlanmış ve geleneklerine sıkı sıkıya bağlı olan büyük anne Soon-ja'da gelerek Yi ailesinin arasına katılır...
Karısının arkadaşsız kaldığını fark eden Jacob, Pazar günleri en yakındaki kiliseye giderek sosyalleşme kararına varır...
Gerçekten orada farklı insanlarla tanışırlar da...
Örneğin David'in Johnnie (Jacob M Wade) adında yeni bir arkadaşı olur...
Unutmadan...
Geceleri altını ıslatma sorunu yaşayan David'in, büyük anneden pek hoşlanmadığını da belirtmiş olalım...
Dakika 55...
Civciv ayıklama işine artık Monica tek başına giderken David'de dini inanç hususunda, (aynen İsa Peygamber "Jesus" gibi üzerinde çarmıha gerileceği haçı taşıma ritüelini her Pazar tekrarlayacak kadar) takıntıları bulunan Paul (Will Patton) ile tarla da çalışmaktadır...
Peki, hepsi bu mu?
Olur mu hiç...
Geride gerek aile içinde gerekse de ürünlerin hasadı ile satışı konusunda yaşanacak olan 60 dakikalık fırtınalarla dolu bir bölüm daha mevcut...
Henüz izlememiş olanlara, 2 milyon dolar gibi son derece mütevazı bir bütçe ile çekilerek, dünyada ses getirecek film çekmek için büyük bütçeler gerektiğini söyleyen vizyonsuz sinemacılara kapak olan bu bağımsız ("indie") filmi kaçırmamalarını önereceğiz...
Adının hep nomadland’ın yanında anılması sebebiyle mi bilmem ama benzettim iki filmi. Karavan hayatı, karavan hayatının zorlukları, doğayla mücadele vs. Konuları tabi ki farklıydı. Her şeyden önce bunda bir aile vardı.spoiler: Zor zamanda birbirlerini bırakmayı düşündükleri için ne kadar aile denir bilemem ama. David'in iyileşecek olmasına çok sevindim. Çok sevimli ve akıllı bir çocuk gerçekten. Büyükannenin geldiği sahnede de çok duygulandım. Büyükannenin saklanmasından da görünmesi daha iyidir çünkü saklanan şeyler daha tehlikeli ve daha korkutucudur sözü çok etkileyiciydi. Bu sözü yalnız doğa için değil insan doğası için de kullanabiliriz. Sakladığımız veya bizden saklanan düşünceleri dışa vurulması her zaman daha güvenlidir. Onun dışında filmin içinde doğayı ve yeşili bol bol görüyoruz. Doğanın sıcak ve soğuk tonlarını göstermesi çok güzeldi. Filmin sonunda ise ailenin başına gelen felaketin onları birleştirmesini görüyoruz. Bu çok etkileyici ve güzel bir detaydı.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.