Hesabım
    The Midnight Sky
    Ortalama puan
    2,8
    26 Puanlama
    The Midnight Sky hakkında görüşlerin ?

    14 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    3 Eleştiri
    2
    3 Eleştiri
    1
    5 Eleştiri
    0
    3 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    gokhan kirbasoglu
    gokhan kirbasoglu

    1 değerlendirme Takip Et!

    0,5
    28 Nisan 2023 tarihinde eklendi
    Uyku problemi çekiyorum . Bu filmi seyrettigim gece mışıl misil uyudum. O kadar sıkıcı ki !!
    Kaybedeceğiniz bir şey yok , seyretmeyin.
    Ahmet Büke
    Ahmet Büke

    Takipçi 935 değerlendirmeler Takip Et!

    1,0
    19 Ocak 2021 tarihinde eklendi
    sıkıcı.. basit.. çok sıradan konulu uzaylı netflix filmi.. cloney hatrına seyrettim ama tamamen pişmanlık
    Wolfasina
    Wolfasina

    8 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    16 Ocak 2021 tarihinde eklendi
    Sıkmadan izlettiriyor aslında. Ama umduğumu bulamadım yine de. Monoton geçiyor, beklediğim kadar görsel efekt de bulamadım.
    Elif Akpınar
    Elif Akpınar

    1 değerlendirme Takip Et!

    1,0
    4 Ocak 2021 tarihinde eklendi
    Ne konuların ne diyalogların birbiriyle bağlantısı yoktu her konuşma ve her olay havada kaldı. Beklentimi karşılamamakla beraber iki saatimi boşa geçtiğini düşündürdü. uzay denilince en azından görsel şölen bekliyor insan efektlerle zenginlestirilebilirdi vasatın altında kaldı.
    Belkıs Eroğlu
    Belkıs Eroğlu

    3 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    3 Ocak 2021 tarihinde eklendi
    İzledikten sonra zamanın ne kadar değerli olduğunu anlamamı sağlayan film."Ben senin babanım"deyip yeşilçam'a da bağlansa şaşırmayacaktım.
    En sonundaki colorado tasviri fena değildi sadece..
    Mehmet Ali Toprak
    Mehmet Ali Toprak

    1 değerlendirme Takip Et!

    1,0
    29 Aralık 2020 tarihinde eklendi
    2 Saatlik zamanınızı boşa harcamak isteyenler izleyebilir. Filmden sıkılıp yarıda bırakmıştım. Devamında bir güzellik olur belki diye devamını da izledim ama çok vasat. Bir bilimkurgu olsun diye çekilmiş biraz uzay, biraz uzay gemisi biraz kar biraz meteor biraz efekt diyerek filmi bitirmişler konu bağlantıları çok zayıf dialoglar çok sıradan.
    Melaskolpos
    Melaskolpos

    Takipçi 4 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    31 Aralık 2020 tarihinde eklendi
    George Clooney olunca haliyle beklentim büyüktü fakat maalesef karşılayamadı. Filmin sürükleyiciliği çok zayıftı.
    Serkan Tezeren
    Serkan Tezeren

    1 değerlendirme Takip Et!

    1,0
    28 Aralık 2020 tarihinde eklendi
    Filime serbest küfür edebiliyormiyuz zira geri gelmeyecek olan 2 saatimi çaldı ne konu var ne bir aksiyon
    Ramazan Çinar
    Ramazan Çinar

    1 değerlendirme Takip Et!

    0,5
    27 Aralık 2020 tarihinde eklendi
    Yazıklar olsun. Normalde beyaz perde yorumlarına bakmadan film izlemem. Top 10da 1. Diye izledim izlemez olaydım.
    Avmurataki
    Avmurataki

    1 değerlendirme Takip Et!

    3,0
    26 Aralık 2020 tarihinde eklendi
    Okuduklarıma inanamadım. Dünyaya ne olmuş da tahliye ediliyormuş? Şaka gibi yorumlar var. Film kurtlar vadisi ırak değil. Dünyaya ne olduğu, alternatif bir gezegen bulunması vs filmin konusu değil. Yaşadığımız pişmanlıklar insanların çaresizlik anında davranışları idealizm sözünde durma aile insanın yanlızlaşması ailenin tek ve sın sığınılacak liman olması. Tekamül. İlgilenmediğin çocuğunun senin ideallerinin peşinden koşması vs. Çok şaşkınım böyle bir hesabı takip eden kitlenin bu sığ yorumlarına
    arda ateş
    arda ateş

    1 değerlendirme Takip Et!

    0,5
    25 Aralık 2020 tarihinde eklendi
    Tek kelimeyle Rezalet. Senaryo berbat. dünya ya bişey olmuş ama ne ??? Başroldeki Karakterin filmde ki önemi ne ? gözlem evinde ne işi var ? Dışarısıda kar varsa sıkıntı mesajı. Aksiyon yok. Süprizi hiç yok. Her konusu havada kalmış senaryo. Filmin özetlersek bir gözlem evinden diğer gözlem evine aksiyon olmadan gidiyor ve astronot ekibine gelmeyin diyor. Onlarda geri dönüyor. THE END
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.094 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    26 Aralık 2020 tarihinde eklendi
    Senaryosu, Lily Brooks-Dalton’ın “Good Morning, Midnight” (2016) isimli romanından uyarlanarak 3 Academy Ödüllü “The Revenant” ın da (2015) senaristleri arasında yer alan Mark L. Smith tarafından yazılan “The Midnight Sky” başroldeki Dr. Augustine Lofthouse karakterini de canlandıran George Clooney’in oturduğu post apokaliptik bir drama…

    100 milyon dolarlık bir bütçe ile çekilen bu Netflix filmini, sıradan sinema izleyicileri gibi “bilim – kurgu” sinemasının kalıplarına sıkıştırarak değerlendirmek ve üstelik de bunu, “görsel efekt” yarıştırmak suretiyle aynı kategorideki filmlerle kıyaslama yanlışlığına düşerek yapmaya çalışmak ne yazık ki, en hafifinden:

    Keith Scribner’ın ifadesiyle, Lily Brooks-Dalton’ın “Gerçekten özgün, dünyevi ve son derece de insani” olan romanında vermek istediği ruh ve duyguyu da kavrayamamak olacaktır…

    Ki zaten Netflix, (bu filmde Richard Baker’ı direksiyona oturttuğu gibi) görsel efekt işinin kontrolünü de bizzat kendi oluşturduğu ekiplere emanet etmiş durumda…

    Clooney’in yönetmenliğine gelince “The Midnight Sky” ın:

    Onun filmografisindeki, “Confessions of a Dangerous Mind” (2002) ve “Good Night, and Good Luck.” (2005) sonrasındaki en şahane film olduğunu söylemek isteriz….

    Gelin başlayalım isterseniz…

    Şubat 2049…

    Barbeau Gözlemevi Kuzey Kutup Dairesindeyiz…

    Yaşanan olaydan üç hafta sonra tesiste tek başına kalan Augustine yemek yerken, bir yandan da helikopterler aracılığı ile yapılan tahliyeyi düşünmektedir…

    Öte yandan ciddi anlamda hasta olduğu için kendine sürekli kan nakli yaparken, ilaç da kullanıyor Augustine …

    Tabii viskisinden yudumlamayı da asla ihmal etmiyor…

    Derken kendi kendisiyle hesaplaşarak sıklıkla anılarda yolculuğa çıkan Augustine sayesinde, Michigan Üniversitesi gök bilimcilerinden genç Augustine (Ethan Peck) ile Jean Sullivan’ın (Sophie Rundle) tanıştıkları güne de tanıklık ediyoruz…

    Bu arada Jupiter’in uydusu K-23’e keşif yolculuğu yapan ve orada insan nesline uygun yaşanabilir bir ortam da bulan uzay gemisi Æther dönüş yolundadır…

    Geminin mürettebatı, komutan Adewole (David Oyelowo) ve kızlarına hamile olan karısı Sully (Felicity Jones) ile deneyimli kaptan pilot Mitchell (Kyle Chandler), Sanchez (Demián Bichir) ve Maya’dan (Tiffany Boone) oluşmaktadır…

    Bedensel dertlerinin yanı sıra akıl sağlığının da kendisine oyun oynamaya başladığını fark ettiğimiz Augustine bir gün tesiste, tahliye sırasında unutulmuş yedi sekiz yaşlarında bir kız çocuğunu bulur karşısında ve onu da alıp götürmeleri için yetkililerden telsizle yardım ister…

    Zira ona bakamayacağını düşünmektedir…

    Adının (ilk kez kameralar karşısına geçen Caoilinn Springall’ın oynadığı) Iris olduğunu öğrendiğimiz bu sevimli ufaklık öyle pek konuşkan da değildir…

    Gerçi bir süre sonra birbirlerine kaynaşırlar…

    Yalnız ortada, Augustine’nin Æther, Æther’ın da NASA ile iletişim kuramaması gibi daha önemli bir sorun bulunmaktadır…

    Yepyeni bir “flashback” sayesinde, insanlığın geleceğini takıntı haline getirmiş olan genç Augustine ile Jean’in ilişkilerinin pek yolunda gitmediğini de görüyoruz…

    Elbette Augustine’nin günümüzdeki tek derdi, Æther iletişim kurabilmektir ve onun için de Hazen gölündeki güçlü antene ulaşmaya karar verir…

    Ve maskelerini takan Augustine ile Iris yola koyuluverirler…

    Yerde işler böyleyken, yukarıda bir terslik olur ve Æther “sorunsuz” ilerlemekte olduğu mevcut rotasından sapar…

    Vaziyeti kurtarmak için yapılması gereken tek şey, “güvenli olup olmadığına bakılmaksızın” yeni bir rotanın çizilmesidir…

    Hazen gölündeki antene doğru hızla yol almakta olan Augustine ile Iris gece yatarak dinlenmek için karların üzerinde kamp kurarlar…

    Ertesi sabah uyandıklarında düşmüş bir uçak ve içinde Augustine’den acısına son vermesini isteyen bir yaralı bulurlar…

    Augustine ile Iris yeniden akşam molası verdiklerinde, geçmişteki anılarına bir kez daha dalan Augustine’in Jane’den olan kızının kendisinden haberdar olmadığını da öğreniriz…

    Gecelemek için bu kez çadır yerine Norveçlilere ait bir kutup kulübesine sığınan Augustine ile Iris’in başına gelmedik şey kalmayacaktır…

    Artık hem kutupta hem de uzayda ciddi bir “hayat da kalma mücadelesi” başlayacaktır…

    Zira Augustine ile Iris ikilisi sorunsuz bir biçimde Hazen’a varsalar da dünyada işler fena halde ters gittiği gibi uzayda bir meteor fırtınasına yakalanan Æther’ın iletişim hatları ile radarı ciddi oranda hasar görmüştür…

    Ancak emin olun asıl büyük sürpriz, duygusallığın tavan yaptığı “ters köşe” finalde bekliyor olacak sizleri…

    Keyifli seyirler,
    Hasan P.
    Hasan P.

    4 değerlendirmeler Takip Et!

    1,5
    25 Aralık 2020 tarihinde eklendi
    George sen sadece oyunculuk yap. Yarısında kapattım filmi. Klişe bir konu. Vasat diyaloglar. Biraz kar buz uzay görseli. Başka hiçbir şey yok.
    Fatih Eren K.
    Fatih Eren K.

    3 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    24 Aralık 2020 tarihinde eklendi
    Kısa anlamlı yorum yapamayacağım, Uzunca anlamsızlaştıramayacağım bir yapıt. Uyurken izlenebilir ama uyuduktan sonra.
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top