Senaryosunu...
Rob Edwards, Malcolm Spellman ve Dalan Musson'un...
Kendi yazıkları hikayeden Peter Glanz ve yönetmen koltuğunda da oturan Julius Onah ile birlikte uyarlayarak kaleme aldıkları "Captain America: Brave New World"; bilim kurgu tarzdaki bir süper kahraman macerası olarak geliyor karşımıza...
***
Gelin isterseniz, 180 milyon dolarlık bütçesinin de sağladığı avantajla...
Yeşil perde ve görsel efekt teknolojileriyle başarılı makyaj uygulamalarının yanı sıra zorluk derecesi yüksek sahnelerindeki koordinatörlüklerini; Alex Benevent, Joey Box, Cameron Early, Travis Gomez, Michael Hugghins, Mark R. Miscione, Leesa Pate ve James Young'ın üstlendikleri, dublör oyuncuların performanslarına yaslanılarak çekilen...
Ve nihayetinde de...
Brüt 414.1 milyon dolarlık bir hasılat rakamı ile de...
Marvel Stüdyolarına büyük paralar kazandıran post-prodüksiyon harikası bu filme biraz daha yakından bakalım...
***
Film...
Dört yıldızlı bir general iken...
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı seçilen Thaddeus Ross (Harrison Ford)...
Göreve başlamasından 5 ay sonra...
Oxaco, Meksika'da...
Diyerek başlar başlamaz...
***
Kanatlı bir kuş gibi uçan...
Sam Wilson yahut da Kaptan Amerika (Anthony Mackie)...
Artık kendisini...
Paşa gönlünüze göre...
Nasıl tanımlarsanız tanımlayın...
***
Ortaya çıktığı an itibarıyla...
Marvel'in bu filmi 10 yaş altı çocuklar ile...
Cebinde sinema bileti ve patlamış mısır alabilecek kadar parası bulunan düşük IQ seviyesindeki izleyiciler için kurguladığını anlar anlamaz...
***
Gereksiz yere...
Daha fazla zaman harcamamak...
Ve...
Geleneksel üslubumuz gereği...
"Spoiler" vermek suretiyle, henüz seyretmemiş olanların ağızlarının tadını kaçırmak istemediğimiz için biz de kendi anlatımımızı...
Burada noktalar...
Ve topuklayarak hızla uzaklaşırız...
Dakika 5...
***
İzlemeseniz de...
Kesinlikle bir şey yitirmeyeceğiniz son derece absürt nitelikteki bu filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; muhtemelen bin bir türlü saçmalık ile şaklabanlığın dibine vurulmaya devam edildiğinin hemen her halinden belli olduğu...
Zaten sırf o yüzden de...
Eğer yukarıda belirttiğimiz kişisel statüler içinde yer almıyorlarsa...
Sadece vakit kaybından ibaret olan, 113 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...
25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Keyifli seyirler,