Senaryosu, Ruben Santiago-Hudson tarafından August Wilson’ın “The Pittsburgh Cycle” olarak bilinen on oyunluk tiyatro serisinin aynı isimli olanından (1984) uyarlanarak yazılan “Ma Rainey's Black Bottom”, George C. Wolfe’nin yönetmen koltuğunda oturduğu “şaşırtıcı” bir drama…
Yoruma geçmeden, filmin yapımcılarından Denzel Washington’ın yönettiği ve başrolünde de oynadığı “Fences” ın (2016) senaryosunun da aynı August Wilson tarafından kendi tiyatro oyunundan (1985) uyarlandığını da belirtmiş olalım…
Yani Washington, gözleri kapalı atlamamış 30 milyon dolar bütçe ile çekilen ve eleştirmenlerce, en azından bir Academy Ödülüne aday olacağı düşünülen bu yeni projeye…
Filme gelince…
Ma’nın (1886 – 1939) öyküsünün çok kısa bir bölümünün gözler önüne serildiği film, “Blues’un Anası” unvanına sahip olan Gertrude "Ma" Rainey’in (Viola Davis):
Aralarında trompet de Levee Green (Chadwick Boseman), trombon ve gitar da Cutler (Colman Domingo), piyano da Toledo (Glynn Turman) ve kontrbas da Slow Drag (Michael Potts) gibi müzisyenlerin bulunduğu orkestrasıyla birlikte Georgia’daki turnesinin Barnesville ayağındaki sahne şovu ile başlar…
Tabii yıl 1927…
Aynı ekip bir kez daha sahnede…
Yalnız bu sefer Ma ile Levee’nin adı konulmamış “gizli çatışmalarına” açıktan tanıklık da edebiliyoruz…
Ve derken Chicago’dayız…
Dört şarkılık plak çalışmasının kayıtlarının yapılacağı stüdyoda, Ma’nın menajeri Irvin (Jeremy Shamos) yapılan hazırlıkları gözden geçirmektedir…
Toledo, Cutler ve Slow Drag tam zamanında gelirler mekâna…
Ardından elinde yeni aldığı pabuçları ile trompetçi Levee’de damlar…
İcra edilecek şarkılar arasında, iki farklı versiyonu olan “Black Bottom” da bulunmakta olup bunlardan birisinin aranjörü, stüdyonun sahibi Mel Sturdyvant (Jonny Coyne) için hareketli şarkılar da besteleyen Levee’dir…
Cutler ve Levee provada, çalacakları parçanın versiyonu üzerinde tartışırlar…
Irvin’in de işaret ettiği gibi Levee, kendi versiyonunun daha iyi olduğunu söylerken Cutler, nihai kararı Ma’nın vereceğini, onun da asla kendisinin versiyonunun olamayacağını iddia eder…
Stüdyoya, yeğeni Sylvester’ın (Dusan Brown) kullandığı özel aracı ile gitmekte olan Ma’nın yanında genç kız arkadaşı Dussie Mae’de (Taylour Paige) yer almaktadır…
Tam vardıklarında, stüdyonun önünde talihsiz bir trafik kazası olur ve Ma ile bir polis memuru (Joshua Harto) arasında ciddi bir sürtüşme yaşanır…
Neyse Irvin tam zamanında müdahale eder de olay büyümeden kapatılır…
Fakat bu sahnelerde yaşananlar bile Ma’nın “dediğim dedik” kişilik yapısı hakkında izleyiciye yeterli bilgiyi vermektedir…
Aynı şeyi Ma, Irvin’in tüm ısrarına rağmen Cutler’ı haklı çıkaracak bir biçimde “Black Bottom”ın versiyon tercihinde de yapar…
Levee’den pek hazzetmeyen Ma şarkının, eski versiyonunu seslendirecektir…
Ma, müzakereye de açık olmayan bu versiyon seçimi hususunu daha fazla uzatmadan son noktayı koyar…
Sturdyvant’a, “Evet efendim” diye hitap ettiği için beyazlardan korkuyor diyerek kafa buldukları Levee, müzisyen arkadaşlarına henüz sekiz yaşındayken başına gelen ve herkesin ağzını açık bırakan bir vakayı anlatır…
Hepsi bu kadar mı?
Olur mu hiç…
Film daha yeni başlıyor…
Şu ana kadar sadece ana karakterleri tanıdık…
Geride izleyenleri şaşkınlıktan şoka sokacak peş peşe gelen bomba gelişmeler, hazır sırasını bekliyor olacak…
Özellikle de Chadwick Boseman’in sıra dışı performansının yanı sıra Levee üzerinden din ve tanrı ile yapılan hesaplaşmayı da kaçırmamanızı öneririz…
Keyifli seyirler,
Son bir not:
Sinefillere bu Netflix filminin, yine aynı platform da yayınlanan 31 dakikalık “Ma Rainey's Black Bottom: A Legacy Brought to Screen” isimli bir yapım belgeselinin olduğunu da hatırlatmak isteriz…