Hesabım
    Hannibal
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,5
    İyi
    Hannibal

    Yamyam Bize Gelmez

    Yazar: Özgür Mumcu

    HANNIBAL filmine derhal bir grup tabiri caizse ağır arıza arkadaşımla gittim. Filmden önce sakatatçıdan beyin alıp filmi izlerken patlamış mısır yerine limon sıkılmış beyin yemeyi öneren insanların da bu grupta olduğunu söylersem (en azından filmi izleyenler için) arızadan ne kastettiğim sanırım daha rahat anlaşılır. Başlamadan söyleyeyim ki bu filme kaynaklık eden KUZULARIN SESSİZLİĞİ'ni görmemiş azınlığın bir üyesiyim. Bu nedenle de filmi büyük bir heyecanla beklemekteydim. Anthony Hopkins'in müthiş olduğu söylenen Dr. Hannibal Lecter kimliği de bu heyecanda önemli bir unsurdu.

    Apar topar konuya gireyim. Kanımca bizim toplumsal yapımızda bugün bir Hannibal vakasının görülmesi olası değildir. Kendisi öncelikle doktor kişiliğiyle yurdumuzda sınırsız sevgi görecek ve de şayet SSK'da çalışıyorsa aklına adam yemek gibi meselelerin gelmesine fırsatı kalmayacaktı. Hannibal'in yurdumuz sathında tutunamayacağının bir başka kanıtı ise halkımızın hoşgörülü tutumudur. Şayet yakından incelersek sayın Hannibal'in kamu yararına yamyamlık yaptığını göreceğiz. Nerede kötü müzisyen, sübyancı, hırsız yani özetle anlaşılır düzeyde bir kötülük varsa Hannibal bey bunların temsilcilerini yemektedir. Belli ki bu konulara bir alerjisi vardır. Yani adamcağızın bu konulara zaafının üzerine gidilmese kendisi klasik müzik dinleyip, şarabını içen vasıfsız bir entellektüel olarak hayatını sürdürecektir.

    Oysa ne yapıyor kendisine Batı toplumu? Daha ne yapsın Hannibal beyi sakin, rahat bırakmıyorlar. Sürekli damarına basıyorlar. Oysa ki güzel memleketimiz Doktor beyin sinirine dokunmayalım aman suyuna gidelim diyerek kendisini ferah bırakacak bir anlayışa sahiptir. Zaten kötülük timsalleri de mümkünse sokaklarda linç edildiği için sayın Hannibal kendini görevli hissetmeyecek ve mutluluklara gark olmuş bir yaşamın takipçisi olacaktı.

    Ama maalesef olamadı. Zaten koskoca Fatih Terim'in bile zorluk çektiği Floransa ortamında Bay Lecter'in barınması beklenemezdi. O da eli mahkum Amerika yollarını tuttu ve de yamyamlıktı, psikolojik çözümlemeydi, felsefi önermelerdi, romantik yaklaşımlardı derken hayatını yedi bitirdi. Deydi mi? Bence hayır. Gül gibi yaşayıp gitmek vardı. Kısmet değilmiş. Sayın Hannibal Lecter'a bundan sonraki hayatında başarılar dilerim ve de kendisini bir daha beyazperdede görmek acısına katlanmak zorunda kalmamayı ümit ederim.

    Filmle ilgili haberler için buraya tıklayın. Yönetmen Ridley Scott'ın mesleğiyle ve HANNIBAL'le ilgili görüşleri ise burada...

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top