Senaryosunu da, uyuşturucu bağımlılığından kurtulma çabası içine giren Amanda Wendler ile annesi Libby Alexander'ın, Washington Post'daki gerçek öykülerinin anlatıldığı "How's Amanda? A Story of Truth, Lies and an American Addiction" (2016) isimli makalenin Pulitzer Ödüllü yazarı Eli Saslow ile beraberce uyarlayarak kaleme alan Rodrigo García'nın yönetmen koltuğunda da oturmakta olduğu “Four Good Days"; biyografik bir drama olarak geliyor karşımıza...
Gelin isterseniz, 25 Ocak 2020 tarihindeki dünya prömiyeri; Sundance Film Festivali'nde yapılan, düşük bütçeli bu bağımsız (indie) Amerikan filmine biraz daha yakından bakalım...
***
Kocası Chris'e de (Stephen Root) sorduktan sonra kendine, buzdolabından çıkardığı şişeden bir kadeh içki dolduran Deb Wheeler (Glenn Close); evin çalınan kapısına doğru yönelerek açtığında karşısında, erkek arkadaşı Eric (Chad Lindberg) ile birlikte (satıp parasıyla uyuşturucu almak için) gitarları çalarak bir yıl önce evden ayrılmış olan kızı Margaret Molly (Mila Kunis) durmaktadır...
Ve...
Uyuşturucuyu bırakıncaya kadar da, kapısının kilidi değiştirilmiş olan baba evine dönmemesi hususunda da; kendisiyle bir anlaşmaya varılmıştır...
***
Şimdi...
Kapının önünde dikilmiş olan Molly annesine, hem uyuşturucuyu bıraktığını hem de Eric'ten ayrıldığını söylemektedir...
Daha da doğrusu, bir haftadır sokaklarda yaşayan ve haftalardır duş almadığı için leş gibi de kokmakta olan Molly; uyuşturucuyu bırakmak istediğini iddia ederek eve girmek istemekte...
Ama...
Neredeyse 10 yıldır aynı hikayeyi dinlemekten bıkmış olan annesi Deb ise; Molly'e inanmayarak, onu içeriye almamaktadır...
Ki...
Deb'in bu kararını, hayat arkadaşı Chris'te tamamen desteklemektedir...
***
Gece, uykusundan birkaç kez uyanarak pencereden dışarıya bakarak göz atan Deb; kızının evin önündeki verandada, kah oturmaya kah uyumaya çalıştığını gördüğünde...
Gün ışır ışımaz da...
Acıma duygusuna yenik düşerek, Molly'e bir fincan kahve götürür...
***
Ardından da...
Uyuşturucuyu bırakma konusunda kararlı olup olmadığını sorar...
Zira...
Eğer niyetinde ciddiyse, kendisini hemen detoksa götürecektir...
***
Başka da bir çaresi kalmayınca da Deb...
Eroin, metadon ve adderall müptelası olmasının yanı sıra, bu seferkinin öncesinde on dört kez daha detoksa girmiş olan Molly'i; Clear Horizons Recovery isimli detoks kliniğine götürerek, resepsiyondaki kadına (Gloria Garayua) gerekli kayıt işlemlerini yaptırtır...
***
Bu arada...
Deb'in, Pechanga Resort Casino'daki Spa'da; müşterilere (Rebecca Tilney), masaj yaptığını da öğreniyoruz...
***
Derken...
Detoks kliniğinin hekimi Dr. Ortiz (Carlos Lacamara), annesi Deb'in yanında Molly'e:
"Seninle açık konuşacağım Molly, çünkü saçmalığa vaktin yok... Bunu 15. kez yaşıyorsun...
İstatistiksel olarak buraya geri dönmen olası... Eroinde geri başlama yüzdesi 97'dir... Kol, ayak bileği, el ve ayaklarındaki damarları çoktan mahvetmişsin... Şimdiye dek boyna yapmamışsın, ama er ya da geç oraya da gelinir... Kendini zor duruma sokmuşsun..." der demez...
"Hayır... Gerçekte, onu bu hale siz soktunuz... Sorunu, böyle bir doktor muayenehanesinde başlamıştı... 17 yaşında su kayağı yaparken dizini incitmişti ve ona, sürekli devam ettirecekleri 75'lik Oxycodone yazmışlardı..." diyen Deb araya girer...
***
Devamen Dr. Ortiz, tedavi seçeneklerini sıralamaya başlar...
Bunlardan ilki; ayda bir kez yapılan, FDA onaylı bir iğne olan "opioid antagonisti"dir...
Ancak...
Bu iğne için, en az bir hafta boyunca uyuşturucu kullanılmamış olunması gerekmektedir...
Aksi taktirde...
Acil servislik olacak şekilde komaya girilmesi, neredeyse kaçınılmazdır...
Sonrası, ayda bir iğne...
***
Bu seçenek...
Deb ile klinikte yatarak tedavi gördüğü için dört gündür temiz olan Molly'nin ikisine de, yeterince mantıklı gelmiştir...
İlk iğne için de...
Molly'nin, bir "dört gün" daha temiz kalması yeterli olacaktır...
Fakat nasıl?
Dakika 21...
İşte, bu sorunun yanıtının verileceği filmin geride kalanında, siz değerli sinemasever dostlarımızı; Glenn Close'un varlığının dahi zevahiri kurtarmaya yetmeyeceği, 79 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
Keyifli seyirler,