Beyazperde
Hesabım
Ortalama puan
3,9
187 Puanlama
İçimdeki Çocuk hakkında görüşlerin ?
5
3 Eleştiri
4
9 Eleştiri
3
1 Eleştiri
2
2 Eleştiri
1
0 Eleştiri
0
0 Eleştiri
Sırala
Filtrele:
Hepsi
Willis li, keyifli bir Disney aile filmi...
Bebekliğimizden yetişkinliğimize kadar başımıza gelen olaylar karşında içimizde çeşitli parçalar oluşur. Bu parçalar çok karmaşık olabilir ve farklı farklı işlevleri vardır. En basit sınıflandırma ile üçe ayrılır: Ebeveyn, Yetişkin ve Çocuk... İçimizdeki ebeveyn, kendi anne ve babamızdan öğrendiklerimizle oluşmaya başlar. İçimizdeki çocuk ise yaşadığı olumlu veya olumsuz duygusal kayıtları hep içinde taşır. Yetişkin ise bu iki kaynaktan beslenir ancak dışarıdan aldığı bilgi ve deneyimlerle harmanlanmış kaynakla kararlar verir.
Oysa çoğu zaman bu üç rol birbirine karışabilir veya bir rol dışlanabilir. Özellikle çocukluk halimizden memnun değilsek, çocukluk tamamen dışlanır ve biz son derece ciddi ve eğlenemeyen bir halde yaşamaya başlarız.
The Kid filminin kahramanı Russ 40 yaşına gelmiş son derece rasyonel, duygusuz bir imaj danışmanıdır. Çocukken memnun olmadığı kişiliğini imaj danışmanı olarak hem kendi hem de başkaları için yaparak zengin olmuştur. Babasıyla arası son derece kötüdür ve ona da ebeveynlik yapmaktadır; en azından parasal olarak. Tüm bu maddi başarının yanı sıra bastırdığı çocukluğunun işaretleri her yerdedir; Russ son derece güvensizdir, bir ilişkisi yoktur ve bir çocuk gibi sadece sahip olarak mutlu olmaya çalışır. Lüks bir ev, üstü açık spor araba, şık kıyafetler...
spoiler: Bir gün karşısına 8 yaşındaki hali, Rusty çıkagelir ve şöyle der: “Demek 40 yaşındayım, evli değilim, pilot olmamışım, bir köpeğim yok... Kaybeden biri olmak için büyümüşüm.” Russ’ın çocukluk hayali pilot olmaktır. Russ kendi çocukluğundan utanmaktadır ve ona kötü anılarını hatırlatmaktadır. 8 yaşındaki çocukluğu ağlayan ve güvensiz bir haldedir. Yetişkin Russ ağlayanlardan nefret eder (ona da ağlama diyen içindeki ebeveyndir) ve kendini güvenli hissetmek için her şeyi yapmaktadır. Çocukluğunda 12 kere taşınmış olmaları onu derinden etkilemiş gibidir. Russ ile ilgilenen Amy ise Rusty’i çok tatlı bulur. Russ, yetişkin olduğunda çocukluğundaki hayallerini unutmuş, mizah anlayışını bir kenara bırakmış, yeni maskelerin arkasına saklanmıştır. Çocukluğunda başına gelmiş travmayı derinlere gömen Russ, ilişkilere kendini kapamış, içindeki boşluğu maddi metalar ile doldurmuştur. Küçük Rusty ona o olayı hatırlatmak ve farkındalığı sağlamak için gelmiştir. Russ’a destek her zaman vardır, bazen en yakındaki kişiden bazen en umulmadık kişiden.
Oysa çoğu zaman bu üç rol birbirine karışabilir veya bir rol dışlanabilir. Özellikle çocukluk halimizden memnun değilsek, çocukluk tamamen dışlanır ve biz son derece ciddi ve eğlenemeyen bir halde yaşamaya başlarız.
The Kid filminin kahramanı Russ 40 yaşına gelmiş son derece rasyonel, duygusuz bir imaj danışmanıdır. Çocukken memnun olmadığı kişiliğini imaj danışmanı olarak hem kendi hem de başkaları için yaparak zengin olmuştur. Babasıyla arası son derece kötüdür ve ona da ebeveynlik yapmaktadır; en azından parasal olarak. Tüm bu maddi başarının yanı sıra bastırdığı çocukluğunun işaretleri her yerdedir; Russ son derece güvensizdir, bir ilişkisi yoktur ve bir çocuk gibi sadece sahip olarak mutlu olmaya çalışır. Lüks bir ev, üstü açık spor araba, şık kıyafetler...
spoiler: Bir gün karşısına 8 yaşındaki hali, Rusty çıkagelir ve şöyle der: “Demek 40 yaşındayım, evli değilim, pilot olmamışım, bir köpeğim yok... Kaybeden biri olmak için büyümüşüm.” Russ’ın çocukluk hayali pilot olmaktır. Russ kendi çocukluğundan utanmaktadır ve ona kötü anılarını hatırlatmaktadır. 8 yaşındaki çocukluğu ağlayan ve güvensiz bir haldedir. Yetişkin Russ ağlayanlardan nefret eder (ona da ağlama diyen içindeki ebeveyndir) ve kendini güvenli hissetmek için her şeyi yapmaktadır. Çocukluğunda 12 kere taşınmış olmaları onu derinden etkilemiş gibidir. Russ ile ilgilenen Amy ise Rusty’i çok tatlı bulur. Russ, yetişkin olduğunda çocukluğundaki hayallerini unutmuş, mizah anlayışını bir kenara bırakmış, yeni maskelerin arkasına saklanmıştır. Çocukluğunda başına gelmiş travmayı derinlere gömen Russ, ilişkilere kendini kapamış, içindeki boşluğu maddi metalar ile doldurmuştur. Küçük Rusty ona o olayı hatırlatmak ve farkındalığı sağlamak için gelmiştir. Russ’a destek her zaman vardır, bazen en yakındaki kişiden bazen en umulmadık kişiden.
Bu filmi her izlediğimde eğleniyorum.Bruce Willis karakterini iyi canlandırıyor.Ailecek izlenilebilecek güzel filmlerden.
Konu ve oyucuları ile sıradanlıktan kurtulan ailece seyredilebilecek sıcak bir film.Bruce'a bu rol çok yakışmış.
Eğlence ve dram'ın güzel bir şekilde harmanlandığı iyi bir disney filmi,ben beğendim
Bruce Willis son zamanlardaki gibi yine bir çocukla yalnız senaryosu biraz zayıf tam olarak ne anlattığı anlaşılamıyo bazı yerleri de 6. hise benzetilmeye çalışılmış 6.hisin komedisi nasıl olur diye düşünüyorsanız izleyin!
Bir Bruce Wilis hayranı olarak film guzeldi,Baba Bruce fena değildi tabii ama çocukda çok tatlıydı.filmin senaryosu hafifti ama oyuncular,bazen musikler filmi syrettiriyor.Yahu film ne kadar kötü olursa olsun Bruce Baba varsa sorun yok demektir
Çok hoş ve farklı bir film. Ölmeden önce izlenilmesi gerekenlerden, mutlaka bi görün.
Bruce willis aksiyon filmlerinde olduğu kadar duygusal filmlerdede çok başarılı,bu film gerçekten konusu itibarıyla etkileyici özellikle çocukluğunda annesini gördüğü ve babasından azar işittiği sahneler dramatikti,bir de finalde ay bazen neden portakala benzer sorusuna cevap verilmesi sonunda bir köpek sahibi olduğunu ve pilot olmayı başardığını gördüğü kareler çok duygusaldı sinemaseverlerin kaçırmaması gereken bir yapım...
Mavi ay dizisinden daha absürd olmasın da bu da bayağı iddialı yani. Ama çok eğlenceli bir filmdi. Çocuk da çok şirindi. Çiçek kardeş, böcük kardeş, gel sen de katıl bize filan şeklinde bir yaklaşımı var doğal olarak ama, insanı böyle de olsa hüzünlendirebilen sahneler de vardı. Çocuğun tikini edindiği sahne mesela. Yanlış anlaşılmasın, doğru yazdım.
Bu filmi şans eseri gecenin 3'ünde Trt1 de izledim.Çok duygusal bir film izleyin derim..Çocuğun dönüşünde bende tutamayacaktım kendimi az kalsın :(
Dramla komedinin çok güzel bi sentezi olmuş, güzel oyunculuk, ilginç senaryo...İyi bi seyirlik...
hos bir filmdi heralde oyle karsisina gecin televizyonun izleyin bitince de kalkin dingin bazen siritiosun bazen ufak ufak heyecanlaniyorsun oyle bi film iste
Bu öyle bir film ki geçmişimizi unutmadan yaşayacağımızı ve bir fırsat geçerse mutlaka geçmişteki hatalarımızı düzeltmemiz gerektiğini kah güldürüp kah ağlatıp anlatan sıcak sımsıcak bir film kaçırmayın
Gerçekten mükemmel bir film...Komik ve bir o kadar da üzücü...Gemişe dönünce çocuk ağlarken ben de ağladım...Gerçekten muhteşem bir film..10/10
- En son Beyazperde eleştirileri
- En İyi Filmler
- Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler