Senaryosunu da, aynı isimli filmden (1982) Josh Posner ile beraber uyarlayarak yazan George Gallo'nun yönetmen koltuğunda oturduğu “The Comeback Trail”, kimi sahnelerindeki espriler ile insanı "kopartacak" kadar güldüren bir komedi olarak çıkıyor karşımıza...
25 milyon dolarlık bir bütçeye sahip olan filmin en önemli kozları hiç şüphesiz, Robert De Niro, Tommy Lee Jones ve Morgan Freeman gibi sinemanın eski tüfeklerinin yanı sıra Zach Braff ve Emile Hirsch'ün yer aldığı oyuncu kadrosu...
Daha fazla uzatmadan gelin başlayalım...
Hollywood, Kaliforniya, 1974...
Bir Miracle Motion Pictures filmi olan "Killer Nuns / Katil Rahibeler"in dünya prömiyerinin yapılacağı sinema salonunun önünde, rahibeler , rahipler ve dini bütün katolikler, inançlarına hakaret edildiği gerekçesiyle protesto yürüyüşü yaparlarken, bu filmin yapımcıları olan Max Barber (Robert De Niro) ile Walter Creason (Zach Braff), oturdukları yerden onları izliyor ve pes etmeyerek film üretmeye devam kararı alıyorlar...
Zira tek bir bilet dahi satamayarak doğrudan gişeye çakılan bu filmin 350 bin dolarlık bütçesi kendilerine değil, şu an Max'in evinde adamları Andre (Joel Michaely) ve Kenny (Jermaine Washington) ile beraber Max'in gelmesini bekleyen Reggie Fontaine'e (Morgan Freeman) aittir ve o da, 72 saat içinde parasını geri istemektedir, kendisini kazıklayan Max'den...
Bunun üzerine Max, yine bir film yapımcısı olan James Moore'un (Emile Hirsch) ziyaretine gider...
Ancak James, 350 bin yerine vereceği 1 milyon doların karşılığında Max'den, elindeki en iyi senaryo olan "Cennet"in haklarını kendisine devretmesini istediği için anlaşamazlar...
Fakat yeğeni de olan Walter devreye girerek Max'i ikna edince senaryo 350 bini peşin, kalanı sözleşme imzalandıktan sonra ödenmek üzere 1.2 milyon dolara James'a satılıverir...
Yalnız belki küçük bir ayrıntı ama James filmin baş rolünde Frank Pierce'i (Patrick Muldoon) oynatmayı düşünürken Max, onun bu rol için asla uygun olmadığını iddia etse de James'i ikna edememektedir...
Gerçi set de yaşanan görünmez bir kazanın sonucunda Frank'in yirmi kat yüksekten düşerek ölmesiyle, Max'in kafasına taktığı bu sorun da Max'e, derin bir "Ohh" çektirircesine kendiliğinden çözülüverir...
Çünkü Frank Pierce ve dublörlerinin 5 milyon dolara sigortalandığından haberdar olmayan Max, resmen gıcık kaptığı James'in de ciddi anlamda zarar göreceğini zannetmektedir bu beklenmedik olayın ardından...
Halbuki tam tersine, tek bir kare film çekmeden, bu paranın tamamını cebine indirecektir James...
Max'in kafasında da şimşeklerin çakmasını sağlayan bu durum, James'in adamının kapısına kadar getirdiği satış sözleşmesine, "F..k you! Sincerely" yazıp imzalayarak geri göndermesiyle neticelenir...
Ardından Max için gündemin ilk maddesi, "Batının En Eski Silahı" isimli westernini çekim programına dahil etmektir...
Yeni pojelerinin başrol oyuncusunu bulmak için de dayı - yeğen, bir yaşlı bakım evine giderler...
Herkes tek tek sıraya girse de Max'in hedefinde, "intihar eğilimli" ihtiyar Duke Montana (Tommy Lee Jones) bulunmaktadır...
Elbette Max ile James arasındaki senaryo satış sözleşmesi iptal edildiği için parasını tahsil edemeyen Reggie, Max'in peşini bırakmış değildir ve yine evinde Max'i beklemektedir...
Tabii tek bir farkla...
Parasını kurtarma şansı kalmadığı için bu kez öldürecektir...
Eğer Max'in aklına, Reggie'yi de inandırabileceği çok parlak bir fikir gelmezse...
Dakika 36...
Geride kalan 68 dakika için sizleri oldukça müthiş bir gırgır şamata bekliyor olacak...
O nedenle de, olumsuz yorum ve puanlara aldırmadan izlemenizi öneririz...
Keyifli seyirler,
Son bir not:
Finalde yazılar akmaya başladığında acele ederek yerlerinizi terk etmeyin...
Yoksa "Killer Nuns / Katil Rahibeler"in fragmanını kaçırırsınız...