Hesabım
    Pearl Harbor
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,0
    Yetersiz
    Pearl Harbor

    Bombalar Pearl Harbor?a, Çekiçler Kafamıza

    Yazar: Burak Hatipoğlu

    Michael Bay, aralarında Armageddon ( 1998 )'un bulunduğu, en kısası 118 dakika olan, 100 milyon dolar ve civarı bütçeli dört filmin yönetmeni.

    Senaryo yazarı Randall Wallace nedense pek bir sevilen Braveheart ( Cesur Yürek, 1995 )'in yazarı.

    Jerry Bruckheimer, tüm Bay filmlerinin dışında Flashdance ( 1983 ), Beverly Hills Cop ( Sosyete Polisi, 1984 ), Top Gun ( 1986 ) ve Con Air ( 1997 ) gibi filmlerin gişede başarılı yapımcısı.

    Besteci Hans Zimmer, Rain Man ( Yağmur Adam, 1988 )'den Driving Miss Daisy ( Bayan Daisy Ve Şöförü, 1989 )'ne, oradan The Lion King ( Aslan Kral, 1994 ) ve Gladiator ( Gladyatör, 2000 )'e kadar çoğu bol ödüllü ve gişe şampiyonu 95 filme imza atmış.

    Sinematograf John Schwartzman ise, üç Michael Bay filminde, Conspiracy Theory ( Komplo Teorisi, 1997 ) ve Edtv ( 1997 )'de kameranın arkasında duran adamdı.

    Her biri işlerinin ustası olan teknik efektleri gerçekleştiren ekibe, sanat yönetmenlerine veya kostüm tasarımcılarına değinmeyeceğim bile.

    Böyle bir ekibin yarattığı Pear Harbor'a kimse teknik açıdan dil uzatmaya cesaret edemez doğrusu.

    Filmin ilk 1,5 saatinde çocukluk arkadaşı olan Rafe McCawlet (Ben Affleck ) ve Danny Walker (Josh Hartnett )'in Amerikan Hava Kuvvetlerı'nde en iyi pilotlar olarak yer almalarını ve ikisininde aynı kadına, hemşire Evelyn Stewart (Kate Beckinsale )'a aşık olmalarını ve birbirleriyle çatışmalarını izliyoruz az çok akıcı bir dille. Fakat bu kısımda Bruckheimer filmlerinin vazgeçilmez öğesi olan "sulandırılmış espri" dozundan maalesef kurtulamıyoruz zaman zaman ve film ciddiyetinin kaybolduğuna tanık oluyoruz. Pearl Harbor'a baskın sahnesini beklediğiniz için bütün bunlara razı oluyorsunuz bir bakıma.

    Sonra o 45 dakikalık, zaman zaman ağzınızı hayretten açık bıraktıracak, Cuba Gooding Jr.'un uçaksavarın başına geçtiği sahneler gibi sahnelerle gözlerinize yaşları hücüm ettirecek baskın sahnesi. ve filmin bundan sonrası niye var belli değil doğrusu. Film 182 dakika ve böylece yaklaşık olarak olması gerekenden 60 - 65 dakika daha uzun. Film bitmek bilmiyor. Son kısmı o kadar sıkıcı ki kendimi salondan atmamak için zor tuttum doğrusu. Basın gösteriminin yapıldığı salondaki genel hava da bu yöndeydi. Bir ara 2.Dünya Savaşı'nı anlatmayı bitirip Kore Harbi'ne geçeceklerinden bile endişe ettim.

    Filmin en büyük hatası sıradan bir aşk hikayesini ( filmin hiçbir yerinde karakterler için gerçekten endişelenmiyorsunuz, birbirlerine kavuşamazlarsa dünyanın sonu gelecekmiş gibi olmuyorsunuz ) merkeze koymak. Yapılması gereken aşk hikayesini alt hikayelerden biri haline getirip filmin savaş boyutuna ağırlık vermek, filmi 120 dakikaya indirmekti.

    Sorunlardan bir diğeri ise bizlerin Amerikalı olmaması ve bu yüzden filmin genel "İşte biz böyle muhteşem bir milletiz" methiyelerinin bizler için kuru gürültüden öteye gidememesi.

    Ayrıca klişeler klişeler klişeler . Nerdeyse her sahnede "Ben bunu daha önce gördüm / işittim" diyeceksiniz. Uzun bir referans film sıralamasına girmeyeceğim.

    Bütçesi, süresi, senaryo kurgusu ( tarihi bir olayın çevresinde süregelen üçlü aşk hikayesi ) açısından karşılaştırılması gereken film hiç şüphesiz ki Titanic ( 1997 ).

    Her iki filme karşı aynı duyguları besliyorum. İkisini de, en azından önümüzdeki 10 yıl içinde, bir kez daha baştan sona izlemeye dayanabileceğimi sanmıyorum.

    En azından Affleck - Hartnett - Beckinsale üçlüsü DiCaprio - Winslet - Zane üçlüsünden 5 gömlek daha üstün. Maalesef bu filmde izledikleri aşk hikayesini de "Olağanüstü" olarak nitelendiren şahsiyetler çıkacaktır.

    Bilhassa kayda değer ilk filmlerinde oynayan Beckinsale ve Hartnett'in bundan sonrası için önleri açık görünüyor.

    Yukarıda adı geçen Cuba Gooding Jr., Alec Baldwin, Jon Voight, Conan filmlerinden hatırlanabilecek Mako, Dan Aykroyd ve Tom Sizemore filmi tamamlayan tanınmış yardımcı oyuncular.

    Pearl Harbor'u iyi bir savaş filmi olarak nitelendirmek imkansız çünkü piyasada olaylara değişik açılardan yaklaşan sayısız başarılı savaş filmi var. Yarışmaya çalıştığı aşk filmi kulvarında da sınıfta kalıyor film.

    Bu tür filmler için "Gidin izleyin" ya da "Uzak durun" gibi ifadeler kullanmak gereksiz. Herkes için birşeyler var aslında. Bazısı Affleck için gidecek, bazısı görsel bir şölen için. Sorun şu ki istediğinizi aldıktan sonra diğer kısımlar sizi bezdirecek kadar sıkıcı ve gereksiz.

    Kolay gelsin.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top