Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.
Basın Eleştirisi
Gazete Duvar
Yazar: Şenay Aydemir
Hikayenin akışkanlığı inandırıcılık hissi taşısa da, sahicilik hissini tam olarak yakalayamıyor. Stilize olmaya çalışırken çok fazla steril kalıyor. Bunda maalesef, Netflix filmlerinde giderek daha çok görmeye başladığımız “televizyon estetiği” etkisinin payı çok büyük. Bambaşka bir yazının konusu olmakla birlikte gerçekten ‘büyük’ yönetmenler dışındaki isimlerin Netflix filmlerinde parlak renkleri, gündüz gibi kadrajları fazlaca kullanmaya başladıklarını, bunun arkasında yatan nedenin ise kendilerine öyle söylenmese bile yaptıkları şeyin bir “televizyon işi” olduğunu bilmeleri bence
Eleştirinin tamamı için: Gazete Duvar
Habertürk
Yazar: Mehmet Açar
Filmin başarılı olduğu nokta, belirli bir noktadan sonra ‘kurt–kuzu’ benzetmesiyle acımasız, rekabetçi kapitalizm eleştirisine varması… J Blakeson, özellikle finale doğru ahlaksız kazancın yüceltildiği bir dünyada yaşadığımızın altını çiziyor ve ilahi adaletten başka güvenecek hiçbir şeyimizin kalmadığını ima ediyor sanki... Filmdeki performansıyla Altın Küre’lerde komedi kategorisinde en iyi kadın oyuncu ödülüne aday gösterilen Rosamund Pike’ın oyunculuk kalitesini önceki filmlerinden biliyoruz. Burada da ilk sahnelerden itibaren filme çok şey katıyor ama Marla hedefine kilitlenmiş, iç çelişkileri olmayan düz bir karakter. Böylesine çelişkisiz, kararlı bir karakteri oynamak bence Pike’ın oyununu tekdüzeleştiriyor.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.
Gazete Duvar
Hikayenin akışkanlığı inandırıcılık hissi taşısa da, sahicilik hissini tam olarak yakalayamıyor. Stilize olmaya çalışırken çok fazla steril kalıyor. Bunda maalesef, Netflix filmlerinde giderek daha çok görmeye başladığımız “televizyon estetiği” etkisinin payı çok büyük. Bambaşka bir yazının konusu olmakla birlikte gerçekten ‘büyük’ yönetmenler dışındaki isimlerin Netflix filmlerinde parlak renkleri, gündüz gibi kadrajları fazlaca kullanmaya başladıklarını, bunun arkasında yatan nedenin ise kendilerine öyle söylenmese bile yaptıkları şeyin bir “televizyon işi” olduğunu bilmeleri bence
Habertürk
Filmin başarılı olduğu nokta, belirli bir noktadan sonra ‘kurt–kuzu’ benzetmesiyle acımasız, rekabetçi kapitalizm eleştirisine varması… J Blakeson, özellikle finale doğru ahlaksız kazancın yüceltildiği bir dünyada yaşadığımızın altını çiziyor ve ilahi adaletten başka güvenecek hiçbir şeyimizin kalmadığını ima ediyor sanki... Filmdeki performansıyla Altın Küre’lerde komedi kategorisinde en iyi kadın oyuncu ödülüne aday gösterilen Rosamund Pike’ın oyunculuk kalitesini önceki filmlerinden biliyoruz. Burada da ilk sahnelerden itibaren filme çok şey katıyor ama Marla hedefine kilitlenmiş, iç çelişkileri olmayan düz bir karakter. Böylesine çelişkisiz, kararlı bir karakteri oynamak bence Pike’ın oyununu tekdüzeleştiriyor.