Senaryosunu da yazan, Eshom ve Ian Nelms biraderlerin yönetmen koltuğunda oturmakta oldukları “Fatman”; "kara mizah (dark comedy)" unsurlara sıklıkla başvurulan, oldukça kanlı bir Noel draması olarak geliyor karşımıza...
Gelin isterseniz, 20 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilerek; Covid - 19 pandemisinin de katkılarıyla, brüt 1.7 milyon dolarlık bir hasılat rakamıyla gişeye de çakılmış olan bu bağımsız (indie) Amerikan filmine biraz daha yakından bakalım...
***
Varlıklı bir ailenin, işlerinin yoğunluğu sebebiyle kendisiyle ilgilenemeyerek dünyayı dolanan babasının yerine büyükannesi Anne Marie (Deborah Grover) ile birlikte yaşayan kendini beğenmiş "kötülük timsali" ergeni Billy Wenan (Chance Hurstfield); Noel Baba (Santa Claus) Chris Kringle'a (Mel Gibson) hitaben yazdığı mektubu, göndermesi için evdeki çalışanlardan Regina'ya (Joyce Rivera) teslim eder...
***
Karsı Ruth (Marianne Jean-Baptiste) ile beraber, Alaska'nın 4259 nüfuslu North Peak kasabası yakınlarındaki bir çiftlikte, mütevazı boyutlardaki bir Noel hediyeleri üretim atölyesi işleten Chris Kringle; günün siparişlerini erken tamamlamış olmanın verdiği rahatlıkla, silahıyla atış talimi yapmaktadır...
Açık havada, kullanılmış metal içecek ve konserve kutularını hedef yaparak ateş eden Chris'in yanına gelen Ruth'un söylediklerinden anladığımız kadarıyla; içinde bulundukları yılın Noel hediyesi sipariş miktarı, hiç de beklenildiği gibi değildir...
O yüzden de Ruth, maddi anlamda bayağı bir endişelidir...
***
Elindeki...
On bir yaşındayken kendisine hediye edilmiş olan, Noel Baba Chris yapımı beysbol sopasını 2 bin dolara satmak amacıyla Donald (Sean Tucker); "Sıska Adam" lakaplı koleksiyoner, Jonathan Miller'ın (Walton Goggins) ofisine gider...
Artık o sopa...
Hem de sadece 900 dolara, "Sıska Adam"ın koleksiyonuna katılmıştır...
***
Neyse...
Dört yıldır üst üste, okuldaki bilim fuarı yarışmasında birinci olan Billy; o yılki şampiyonluğu, nefretle suratına bakacağı Christine Crawford'a (Ellison Grier Butler) kaptırarak ikinci olmuştur...
Bu durumu içine bir türlü sindiremeyen Billy, özel şoförü ve kötülük içeren eylemleri hususundaki sırdaşı da olan Roger'a (Ronald Tang); büyükannesinin imzasını taklit ettiği çeklerle ücretini ödediği adama, ikinci bir iş daha vereceğini söyleyecektir...
Ki bir karı kocayı, uyurlarken silahıyla vurarak yataklarında öldürdüğü icraatından anladığımız kadarıyla, Billy'nin ikinci işini de kabul edecek olan bu adam; "Sıska Adam" Jonathan'dan bir başkası değildir...
***
Derken...
Postanedeki kendi özel posta kutusuna gönderilmiş, aralarında Amerika Birleşik Devletleri Hazine Bakanlığı'ndan gelmiş olan takviye amaçlı sübvansiyon banka çekinin de bulunduğu sipariş mektupları ile postane görevlisi Herman'dan (Michael Dyson) bizzat teslim edeceği diğer gönderileri almak üzere Chris; kamyonetine atladığı gibi kasabaya iner...
İnmişken de...
Her zaman yaptığı gibi, Ralph'ın da (Robert Reynolds) demlenmekte olduğu Sandy'nin (Susanne Sutchy) barına uğrayarak; çaktırmadan ona asılmakta olan kamyoncu Mike'ı (John Tokatlidis), kibarca karısı ile çocuklarının yanına postalar...
***
Aynı esnada...
Kendini telefonda konuştuğu öğretmene, Times gazetesinin muhabiri olarak tanıtan "Sıska Adam"; birkaç soru sormak istediği bilim fuarı birincisi, Christine Crawford'ın iletişim bilgilerini alır...
Ve...
Kandırmak suretiyle ikna ederek evinden çıkarttığı Christine'i, Wenan ailesinin malikanesinin bodrumuna getirdiğinde; çocukcağızın gözünü korkutan Billy ondan, bilim projesinde hile yaptığını itiraf ederek, birincilik ödülünü iade etmesini ister...
***
Kasabadan cebindeki, Hazine'nin taahhüt ettiği sübvansiyon ödemesinin yarısının yapıldığı çekle dönmekte olan Chris'i evde; orduya hizmet etmesini teklif edecek olan Yüzbaşı Jacobs (Robert Bockstael) ile Hazine yetkilileri beklemektedir...
Böylelikle de...
Chris ile Ruth'un maddi kayıpları, fazlasıyla telafi edilmiş olacaktır...
Zaten başka da oyuncak müşterisi temin edemeyen Chris'in; iki aylık çalışmayla sınırlı olan, bu jet parçası üretme önerisini kabul etmekten başka bir çaresi de bulunmamaktadır...
Yoksa...
Çalışanlarının mesai ücretlerine ilaveten; kendilerinin yiyecek içecek ve atölyenin elektrik masraflarının karşılanması da, asla mümkün olamayacaktır...
***
Gecenin devamında...
"Sıska Adam", konuşması halinde annesini, babasını ve köpeği Jo Jo Beans'i öldürmekle tehdit ettiği Christine'i, evine bırakırken; dağıtacağı Noel hediyeleri için Chris'de, kızakla yola koyulur...
Sabah olduğunda, işini tamamlarken fena şekilde yaralanmış da olan Chris; bitkin bir vaziyette kendini yatağa atar...
***
Aynı sabah...
Süslenmiş çam ağacının dibindeki, üzerinde "Noel Baba'dan Billy'e" yazılı güzelce ambalajlanmış devasa boyutlardaki hediye paketini açtığında Billy; kendisine layık görülen küçücük bir kömür parçasını eline aldığında, öfkeden gözleri fal taşı gibi açılarak, "Başını büyük belaya soktun, (fatman) şişko adam!" diye bağırarak Chris'e yönelik tehditler savurur...
Dakika 28...
Aksiyon ve gerilim dozunun giderek yükseleceği, filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; Chris ile sıklıkla hizmetine başvurduğu kiralık katil "Sıska Adam"ı da devreye sokacak olan Billy'nin hesaplaşmaları esnasındaki beklenmedik sürprizleri de bünyesinde barındıran, 72 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
Keyifli seyirler,