Senaryosu, Masaru Nakamura tarafından yazılan “Hatsukoi / First Love”, yönetmen koltuğunda Takashi Miike’nin oturduğu bir drama…
Dünya prömiyeri, 17 Mayıs 2019’da Cannes Film Festivalinin “Directors' Fortnight” bölümünde yapılan ve 27 Eylül 2019 tarihinde Amerika’da vizyona giren filmin, hâlihazırda IMDB, Rotten Tomatoes ve Metacritic gibi mecralarda ciddiye alınacak miktarda oydan oluşan bir izleyici ve yorumcu puanı ortalaması mevcut değil…
O yüzden bizde, düşük bir bütçeyle çekildiği her halinden belli olan bu filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle bizzat kendimiz mercek altına alarak incelemeye ardından da puanlamaya çalışacağız…
Bunun içinde, artık neredeyse yorumlarımızda geleneksel bir özellik halini aldığı üzere ayrıntılı incelemeye geçmeden önce filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…
Bu bağlamda da işe; karşımızdakinin, belli başlı karakterleri yeterince tanıdıktan sonra müthiş eğleneceğiniz harika bir suç komedisi olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…
Zira belirttiğimiz gibi, sadece Leo (Masataka Kubota), Monica (Sakurako Konishi), Kase (Shota Sometani), Yasu (Takahiro Miura), Julie (Becky) ve Ōtomo’yu (Nao Omori) hikâyede yerli yerine oturttuktan sonra, ancak Tarantino filmlerinde bulunabilecek türde çılgınlıklarla baş başa kalacaksınız…
“Neo – noir” ve “dark comedy / kara mizah” tan da değişik izler taşıyan filmde, komedinin yanı sıra yakın dövüşten silahlı çatışma ve araçlı takibe kadar “kanlı” aksiyonun her türlüsüne de yer verilmiş…
Fakat “komedi” denilince aklına “Recep İvedik”, “aksiyon” denilince de bilgisayar oyunlarını andıran üçüncü sınıf uzak doğu filmleri gelenleri, daha işin en başındayken:
Cannes’daki gösterimi öncesindeki tanıtım konuşmasında; işin içine espri katmak amacıyla, “Şiddet ve kafa kesme içermeyen böylesine tatlı bir aşk hikâyesi yaptığım için özür dilerim” diyen “Miike’nin bu filmi, sizi bozar…
O yüzden uzak durun” diyerek, uyarmış olalım…
Filmdeki en bomba esprilerden biri, Leo’nun, beynindeki ölümcül tümörle ilgili olarak, doktorundan (Kenichi Takitoh) aldığı telefon mesajları…
Yorumumuz sonrasında, meraka kapılanların filmi izleyeceklerini bildiğimiz için elbette söz konusu bu tümörün mahiyeti ile gelen mesajlara dair herhangi bir paylaşımda bulunmayacağız…
Tek ekleyeceğimiz şey, buna “bayılacağınız” …
Belki, yine klasik bir laf olacak ama diğer yorumlarımızda olduğu gibi “spoiler vermeden” yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu satırlar filme ilişkin ilk tespitimiz olsun…
İlk önerimize gelince:
O hakkımızı da bu kez; yalnızca Hollywood prodüksiyonlarını değil de dünya sinemasının tüm seçkin yönetmenlerinin filmlerini takibe almış olan sinemasever dostlara, “Takashi Miike imzalı filmler içinde elinizi korkak alıştırmayın” diye seslenerek kullanmak isteriz…
Sonuç olarak, kendi değerlendirme sistemimiz içinde puan olarak 3,5 verdiğimiz bu film için önerimiz de, olumsuz puan ve yorumlarda söylenilenlere aldırmadan “muhakkak bir şans da siz verin” şeklinde olacak…
Keyifli seyirler…