Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.
Basın Eleştirisi
Birgün
Yazar: Tuğçe Madayanti Dizici
Akin, filminde cinsel kimliğe dair olan meseleleri öylesine hassas ve anlayışlı bir şekilde ele almış ki seyirci bir yandan bu dünyaya pespembe bakarken bir yandan da Gürcistan gibi bir ülkede kişinin cinsel eğilimini açık etmesinin ne kadar tehlikeli olduğunu da hissediyor. Yönetmen filmini şiddet içerikli sahnelere kaydırıp veya trajik bir aşk hikâyesine sıkıştırmayarak daha özel bir film ortaya koyuyor. Merab’ın iç ve dış dünyasını kamerasıyla takip eden yönetmen, Irakli ile Merab ilişkinin gelişmesine bizleri de birer şahit olarak konumlandırıyor.
Eleştirinin tamamı için: Birgün
T24
Yazar: Atilla Dorsay
Film yakın zamanda izlediğimiz kimi bale filmlerini hatırlatıyor. Özellikle de Mikhail Baryshnikov'un yaşamını çıkış noktası alan Taylor Hackford imzalı White Nights-Beyaz Geceler (1985) ya da Rudolf Nureyev'in öyküsüne dayalı Ralph Fiennes imzalı The White Crow- Beyaz Karga (2018).Tıpkı onlardaki gibi gerçek dansçılardan seçilmiş oyuncular, filmin bale yanına ciddi bir ağırlık ve çekicilik kazandırıyor ve de Gürcü dansı, kültürü, folkloru üzerine ilginç bilgiler ediniyoruz; bir belgesel izlercesine.
Eleştirinin tamamı için: T24
Gazete Duvar
Yazar: Şenay Aydemir
Her şeyi tamammış gibi görünse de filmden çıkınca “bir şey eksik sanki” duygusu kalıyor geriye. Her ne kadar yönetmen ülkeyi ve karakterleri ‘gerçekçi’ kurmaya çalıştığını söylese de, anlattığı hikayenin romansına ve bunun ‘Batı’da yaratacağı etkiye kendisini fazlaca kaptırdığını düşünüyorum. Filmin gösterilmesinin bile sorun olduğu, izleyicilerin tartaklandığı bir ülkede geçen böylesi bir hikaye boyunca hem karakterin hem seyircilerin bir kez bile ‘tedirgin’ olmasına izin verilmemesi, hikayenin ısrarla güvenlikli alanda tutulmaya çalışıldığı izlenimi verdi bana.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.
Birgün
Akin, filminde cinsel kimliğe dair olan meseleleri öylesine hassas ve anlayışlı bir şekilde ele almış ki seyirci bir yandan bu dünyaya pespembe bakarken bir yandan da Gürcistan gibi bir ülkede kişinin cinsel eğilimini açık etmesinin ne kadar tehlikeli olduğunu da hissediyor. Yönetmen filmini şiddet içerikli sahnelere kaydırıp veya trajik bir aşk hikâyesine sıkıştırmayarak daha özel bir film ortaya koyuyor. Merab’ın iç ve dış dünyasını kamerasıyla takip eden yönetmen, Irakli ile Merab ilişkinin gelişmesine bizleri de birer şahit olarak konumlandırıyor.
T24
Film yakın zamanda izlediğimiz kimi bale filmlerini hatırlatıyor. Özellikle de Mikhail Baryshnikov'un yaşamını çıkış noktası alan Taylor Hackford imzalı White Nights-Beyaz Geceler (1985) ya da Rudolf Nureyev'in öyküsüne dayalı Ralph Fiennes imzalı The White Crow- Beyaz Karga (2018).Tıpkı onlardaki gibi gerçek dansçılardan seçilmiş oyuncular, filmin bale yanına ciddi bir ağırlık ve çekicilik kazandırıyor ve de Gürcü dansı, kültürü, folkloru üzerine ilginç bilgiler ediniyoruz; bir belgesel izlercesine.
Gazete Duvar
Her şeyi tamammış gibi görünse de filmden çıkınca “bir şey eksik sanki” duygusu kalıyor geriye. Her ne kadar yönetmen ülkeyi ve karakterleri ‘gerçekçi’ kurmaya çalıştığını söylese de, anlattığı hikayenin romansına ve bunun ‘Batı’da yaratacağı etkiye kendisini fazlaca kaptırdığını düşünüyorum. Filmin gösterilmesinin bile sorun olduğu, izleyicilerin tartaklandığı bir ülkede geçen böylesi bir hikaye boyunca hem karakterin hem seyircilerin bir kez bile ‘tedirgin’ olmasına izin verilmemesi, hikayenin ısrarla güvenlikli alanda tutulmaya çalışıldığı izlenimi verdi bana.