Hayata tutunamayan iki insanın kesişen hikayesini usta bir çalışmayla ekranlara taşıyan yönetmen filmdeki bir çok olgunun simgesel yanlarını göstermede başarılı.Dönemin sancıları yüzünden yazarın escinselligi es geçilsede Capotenin dünyasını ve varoluşcu göndermelerine sadık kalınmış.Siyah gece elbisesiyle akla zarar güzelliginin zirvesindeki Audrey Hepburn'ün bakışlarına dayanmak zor.Perdeden dışarı,yüregimizin en ince yerinden yakalayan filmden heyecan duymamak imkansız.Hep aklıma takılmıştır bu filmi Kubrick çekseydi etkisinin ve görselligi nasıl olurdu?
insanların başkalarına gösterdikleri ve kendilerine sakladıkları yüzleri üzerine bir gerçek bir klasik ve çok sevimli.... o kedi ,tiffaninin vitrini, yüzük unutulmaz sahnelerdi...
ya bu filmi bu muazzam şaheseri nasıl yorumsuz bıraktınız?!!baştaki audrey yürürken ki görüntüler ve sonundaki yağmurlu sahneler müthiş!!??ve benim sahnem WHERE İS THE CAT??
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.