Naked Singularity eleştirileri

Senaryosunu da, Sergio De La Pava'nın (ilk baskısını kendi imkanlarıyla 2008 yılında yaptırdığı) yaklaşık yedi yüz sayfa kalınlığındaki aynı isimli (yaygın ve çok satan yeniden baskısı 2012 yılında yapılarak yazarına PEN Ödülü'nü kazandırmasının yanı sıra "Çıplak Tekillik" adıyla Türkçe' ye de çevrilen) Amerika'daki yargılama düzeninin yerden yere vurulduğu romanından uyarlayarak David Matthews ile beraber kaleme alan ve ilk uzun metrajlı (debut) sinema filmini de çekmekte olan Chase Palmer'ın yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu “Naked Singularity”; "kara mizah (dark comedy)" lezzetindeki, söz konusu romanın atmosferini yansıtmaktaki başarısızlığı nedeniyle, (fazlasıyla haklı bulduğumuz) eleştiri oklarını üzerinde toplayan bir suç draması olarak geliyor karşımıza...

Gelin isterseniz, oldukça düşük bir bütçeyle çekildiği her halinden belli olan ve 6 Ağustos 2021'deki dünya prömiyeri, San Francisco Uluslararası Film Festival'inde yapılan; bu bağımsız (indie) Amerikan filmine biraz daha yakından bakalım...

- Çöküşe 12 gün kala -

Kolombiya doğumlu, New York Şehri Brooklyn'de yaşayan siyahi bir Amerikalı mülteci olarak üç yıldır, Manhattan'da kamu avukatlığı yapmakta olan Casi (John Boyega); metroda ruhsatsız pil satmaktan göz altına alınarak, bir hücreye tıkılan uzak Doğu Asya kökenli Ah-Chut (Tatsuo Ichikawa) ile konuşmakta ve ona, mahkeme salonunda takınacağı tavır hakkında taktik vermeye çalışmaktadır...

Bölge savcısı yardımcısı (Jennifer Lim), Ah-Chut için mahkemeden; 260 dolar para cezası ile toplum hizmeti talebinde bulunmaktadır...

Ah-Chut'ın avukatı Casi'nin karşı teklifiyse; 29 saattir göz altında tutulan Ah-Chut'a ilişkin davanın düşürülerek, kendisinin derhal serbest bırakılmasıdır...

Ancak bir bembeyaz Amerikalı olan yargıç Cymbeline (Linda Lavin), Ah-Chut'ın tutukluluğunun devamına karar verir...

***

New York Polis Departmanı'na bağlı trafik ekiplerince otoparka çekilmiş olan, arkadaşının aracını geri almak isteyen Craig Bayonne (Ed Skrein); üzerinde plaka numarası yazılı, içinde de birkaç yüzlük dolar bulunan bir zarfı, iltifat da ettiği danışmadaki Lea Deleon'a (Olivia Cooke) uzatsa da...

Lea, sahibinden noter onaylı yetki belgesi istemek de kararlıdır...

Ama ne yazık ki...

Aracın sahibi, Rikers Adası'ndaki Hapishanede mahkumdur...

***

Neyse...

Casi, adliye binasının içinde; elindeki Hepatit C hastalığından kurtulduğunu gösterir raporu taşıyan müvekkillerinden, Afro Amerikan orijinli Jimmy Coates (K. Todd Freeman) ile karşılaşır...

Ve...

Onu, kimyaları bir türlü uyuşmayan yargıç Cymbeline'nın karşısına çıkartır...

Evet...

Salonda herkesin önünde tartışmak yerine odasına çağırdığı Casi, Jimmy'nin tedavisinin dışarıda sürdürülmesini isterken; aralarındaki konuşmaları sessizce dinleyen diğer bölge savcısı yardımcısının (Michael Levi Harris) gözleri önünde yargıç, tedavinin hapishanede de sürdürülebileceğini ileri sürmektedir...

Ancak salona geçildiğinde, başına geleceklerin farkına varmış olan Jimmy; çoktan tüymüştür bile...

***

Yorgunluktan Casi, yarı uykulu bir vaziyette atladığı taksiyle Angus (Tim Blake Nelson) ile paylaştığı evine dönmekteyken; danışmada birlikte çalıştığı Cabbie (Rao Rampilla) ve geceyi seks yapacağı Craig ile tamamlayıp sonra da onu evinden sepetlemeyi planlayan Lea, bir barda eğlenmektedirler...

***

- Çöküşe 10 gün kala -

Kendisi gibi genç bir avukatı olan Dane (Bill Skarsgård), dışarıda kafasını dinlemekte olan Casi'nin yanına koşturarak gelir ve ona; bir parça eroin ile yakalanarak tutuklanan Lea'nın, savunmasını üstlenip üstlenemeyeceğini sorar...

Sorar sormaz da Casi, zaten tanıdığı Lea'nın alıkonulmakta olduğu Bölge Savcılığı Binası'na koşturarak gider...

***

Fakat...

Kefaletle serbest kalabilmesi için 50 bin dolarlık bir rakam belirlenmiş olan Lea'nın durumu, hiç de parlak değildir...

Üstelik işin içinde...

Trafiğin depoya çektiği, Lincoln Navigator marka SUV araçta gizli olan, milyonlarca dolar değerindeki yüklü miktarda bir eroin ile Craig'in de yer aldığı bu olaya bulaşması sebebiyle; Casi'nin başının derde girmesi de, neredeyse kaçınılmaz gibidir...

Dakika 20...

Aksiyon ve gerilim dozunun giderek yükseleceği filmin geride kalanında, siz değerli sinemasever dostlarımızı; kategorinin severleri dahil kimsecikleri, çok da tatmin etmeyeceğini tahmin ettiğimiz 73 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

Olsun...

"Ben yine de izlerim" diyenlere de...

Keyifli seyirler,