Ortalama puan
2,9
4 Puanlama
Alcarràs hakkında görüşlerin ?

1 Kullanıcı eleştirisi

5
0 Eleştiri
4
1 Eleştiri
3
0 Eleştiri
2
0 Eleştiri
1
0 Eleştiri
0
0 Eleştiri
4,0
10 Şubat 2025 tarihinde eklendi
Senaryosunu da, Arnau Vilaró ile birlikte kaleme alan Katalan sinemacı Carla Simón'un yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "Alcarràs"; hiçbir profesyonel oyunculuk geçmişi olmayan...

Ama buna rağmen tüm varlıklarını ortaya koyan oyuncuların performansları üzerinde artarak yükselen...

Belgesel lezzetindeki...

Şahane bir drama olarak geliyor karşımıza...

***

Gelin isterseniz...

Diğer pek çok adaylık ve ödülün yanı sıra...

15 Şubat 2022 tarihindeki dünya prömiyerinin de yapıldığı, Berlin Uluslararası Film Festivali'nde...

Büyük ödül "Altın Ayı"yı kazanma başarısını da gösteren bu filme biraz daha yakından bakalım...

***

Solé ailesinin en küçüğü Iris (Ainet Jounou)...

Kuzenleri Pau (Isaac Rovira) ve Pere (Joel Rovira) ile beraber...

Hurdaya çıkarılarak terk edilmiş vaziyetteki aracın içinde oynarlarken...

***

Yaşadıkları...

Katalonya'nın Lleida kentinin tarım eteklerinin bulunduğu...

Gölün kenarındaki vadiye bir vinç geldiğinde...

Oyunu bırakıp koşturarak durumu...

Iris'in ablası Mariona'ya (Xènia Roset) haber verirler...

***

Böylelikle de...

Hep birlikte kalkıp gittiklerinde...

Söz konusu vincin...

Hurda aracı yükleyip...

Götürmekte olduğunu görürler...

***

Ardından da yine koşturarak...

Iris'in babası Quimet (Jordi Pujol Dolcet) ile dedesi Rogelio'nun (Josep Abad)...

Rogelio'nun aslında...

"Söz senettir"... anlayışı gereği...

Toprak sahibi Pinyol ailesinin büyükleriyle imzalama gereği duymadığı...

Şeftali üretimi yaptıkları toprağın mülkiyetinin kendilerine devredildiğini belirten sözleşmeyi aradıkları...

Evlerine dönerler...

***

Zira...

Pinyol'ların yeni efendisi genç Joaquim Pinyol (Jacob Diarte)...

Sahibi oldukları bütün tarım arazilerinin üzerine...

Güneş panelleri kurmak istiyor...

***

Ve dolayısıyla da...

Gönderdiği resmi tahliye tebligatnamesiyle de...

Vakti zamanında Pinyol'ların...

Solé'lere verdiği sözlü akdi bozmuş oluyor...

***

Yani bir anlamda da...

"Yaz mevsimi biter bitmez...

İsteseler de istemeseler de Solé'ler...

Nesillerdir kullanmakta oldukları araziyi...

Terk etmek mecburiyetinde kalacaklardır..."

Diyordu...

***

Ertesi sabah Quimet...

Oğlu Roger (Albert Bosch) ile beraber...

Amele pazarından kiraladıkları üç işçi ile birlikte...

Cisco'yu da (Carles Cabós) yanlarına alıp altı kişi olarak...

Ağaçlardaki şeftalileri toplamayı sürdürecekler...

***

Ki birazdan kendilerine zaten...

Quimet'in karısı Dolors (Anna Otin) ve Cisco'nun karısı Nati (Montse Oró) ile kızları Iris ve Mariona ile...

Elbette büyükbaba Rogelio'da katılacaklar...

***

Fakat...

Bir yandan...

Kolay yoldan...

Daha çok para kazanma dürtüsüyle Joaquim Pinyol...

Güneş panelleri konusundaki ısrarını sürdürürken...

***

Diğer yandan da perakende zincirleri ile sebze-meyve toptan dağıtımcılarının baskıları altında bunalan Solé'lerin dertleri...

Aynen diğer çiftçilerinki gibi...

Azalmak bir yana gittikçe büyüyecek...

***

Ancak...

Geleneksel üslubumuz gereği...

"Spoiler" vermek suretiyle, henüz seyretmemiş olanların ağızlarının tadını kaçırmak istemediğimiz için biz de anlatımımızı...

Filmdeki hareketliliğin hız kesmeden devam edeceği...

Tam da burada noktalayacağız...

Dakika 30...

***

Günümüz kapitalizminin ipliğinin...

Katalonya örneğinde pazara çıkarıldığı filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; sinemada önemli olan hususun vizyon olduğu...

Ve o sebeple de...

Düşük bütçe ve amatör oyuncular ile dahi son derece iyi filmler yapılabileceğinin, dünya aleme gösterildiği...

90 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

***

Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

Keyifli seyirler,
Daha Fazlasını Göster