Hesabım
    Deney
    Ortalama puan
    4,1
    372 Puanlama
    Deney hakkında görüşlerin ?

    57 Kullanıcı yorumları

    5
    12 Eleştiri
    4
    29 Eleştiri
    3
    9 Eleştiri
    2
    5 Eleştiri
    1
    1 Eleştiri
    0
    1 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Ugur Tazegül
    Ugur Tazegül

    Takipçi 672 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    26 Ocak 2017 tarihinde eklendi
    ALMAN SİNEMASINDAN BİR BAŞYAPIT 10 ÜZERİNDEN 10

    "Das experiment" filmi Almanların en güzel filmlerinden buna rağmen tipik gıcık alman filmlerinin izleri de görülüyor. İşin içinde alman, Fransız varsa konu ne kadar da güzel olsa maalesef filmler sıkıcı olabiliyor. Yüksek maliyetli filmleri bile bağımsız film tadında çekiyorlar. Sonunun iyi bağlanamaması dışında filmimiz çok güzel ama gereksiz detaylar bazen sıkabiliyor. Tüm bunlara rağmen holivid versiyonundan çok daha güzel bir filmdir.

    Filmin ana konusu yapay hapishane ortamında gerçekleştirilen sosyal psikolojik deneydir. Bu ana konu senaristlerin bulduğu bir şey değil. Film 1971 yılında profesör philip zimbardo tarafından Stanford üniversitesinde gerçekleştirilmiş deneyi konu alıyor. 1971 yılında yapılan Stanford Hapishane Deneyinde, herhangi bir sadist eğilime ya da psikolojik rahatsızlığa sahip olmayan sıradan insanların, hapishane gibi katı kuralların ve disiplinin hakim olduğu bir ortama girmeleri durumunda birbirleri ile ne türden ilişkiler geliştirecekleri irdelenmiştir. Ayrıca deneydeki mahkumlar, öğrenciler arasından ücret karşılığında seçilmiştir. Öğrencilerin gerçekten hapishanede olduklarını hissetmeleri için tüm ayrıntılar düşünülmüştür. Aşağıda Stanford Hapishane Deneyinden çekilmiş bazı resimler mevcut

    Öğrencilerin deneyin ilk günlerinde gerçek mahkum gibi karakola felan götürülmeleri ve evlerinden kelepçelerle çıkartılmaları işin ciddiyetini göstermektedir. İlk başlarda öğrenciler bile bu durumun oyundan öteye geçebileceğini düşünmemişlerdi. Bu seçilen 24 öğrencinin hepsi mahkum değildi. Deneklerin yarısı da gardiyan olacaktı. Gardiyan olanlar haliyle daha rahat pozisyonda idiler ve otoriteyi mahkum olan öğrencilere hissettirmeleri gerekmekteydi. Zimbardo, gardiyan olan öğrencileri fiziksel baskı yapmamaları konusunda tembihliyordu ancak psikolojik baskının da ucunu açık bırakıyordu. Deneyi baştan sona kendisi yönetecekti. Profesör zimbardo'nun bu deneyi yapmasında ve ayrıntıları çok güzel hazırlayabilmesinde kendisinin 17 yıl hapiste yatmış olması da etkendir.

    Zimbardo'nun deney ortamını gözlemlemesi ve istediği gibi müdahale edebilmesi de başka bi deneye göndermedir: Panoptikon denilen hapishane sisteminin mantığına benzemektedir. Panoptikon ile ilgili filmlere/konulara daha sonra değineceğiz.

    Deney başladığında öğrencilerde evcilik oyunu havası varken zamanla işler değişir ve bu durum belirgin bir şekilde gözükmeye başlar. Gardiyan öğrenciler fiziksel olarak müdahale edemiyorlardı ama giydikleri üniformalar onlara bir şeyler yaptırtmak istiyordu. Bunun sonucunda küfürleşmeler ve mahkumları sinirlendirecek hareketler başladı. Mahkum olan öğrenciler bu duruma daha fazla dayanamadılar (ciddi rahatsızlananlar oldu) ve sonunda isyan başlattılar. İsyanı bastırmak için gardiyanlar da önlemler aldılar. Gardiyanlar mesai saatleri bittiğinde evlerine gidebiliyorlardı. İsyanın ardından onlar da mesai saatlerini artırıp daha sert önlemler almaya başladılar.

    Gardiyanların aldığı sert kararlar genelde temizlik ile ilgiliydi. Tuvalet ihtiyaçlarını düzgün bir şekilde yapamayan mahkumlar hapishane ortamının da etkisiyle iyice çıldırdılar hatta mahkumlardan bir tanesi ciddi şekilde psikolojik bunalıma girdi ve deneyden çıkartıldı.

    Hapishane simülasyonu o kadar gerçekçiydi ki olaylara gerçek polislerin bile müdahale etmesi söz konusu oldu. Deneyin 6. gününde ise artık profesör, öğrencileri ve deneyi kontrol edemez hale geldiğinden deney sonlandırıldı.

    İzleyeceğiniz bu alman filminde de, aynı deney bu sefer öğrencilere değil de toplumun çeşitli kesimlerinden seçilen deneklere yapılmıştır. Film, gerçek deneye çok benziyor ama birebir aynısı değil. İki durumda da deneyin başarısı aslında deneyin sağlıklı bir şekilde bitmemesi idi yani beklenti, insanların sapıtmalarını gözlemlemekti. Filmde de farklı bir şekilde deney sonuçlanıyor daha doğrusu bitirilemiyor

    Şartlandırma ile ilgili pek çok deney yapılmıştır. Milgram deneyi de bunlardan biridir. Ayrıca 1963 yapımı aynı isimli romandan sinemaya çevrilen “lord of the flies”da da benzer bir konu vardı; gemilerinin kazaya uğraması sonucu hepsi çocuk olan onlarca kişi adada mahsur kalır ve adadaki çocuklar arasında hiyerarşi ve şiddetli entrikalar cereyan eder lakin kitabı filminden daha güzeldir, ben filmini zar zor bitirmiştim çok sikiciydi, özür diliyorum sıkıcıydı.

    Şartlandırma demişken illaki otorite vb. konuların olması gerekmez, işin içinde insan davranışı olduktan sonra her hangi bir konuda veya zevkte şartlandırma yapılabilir. Örneğin biz insanlar kendimizi altının değerli olduğuna küçüklükten şartlandırmışız yani evde kimyasal deney yapıp altının değerli olduğunu bulmadık. Herkes babasından anasından öğrendi. Peki biz bir deney ortamında yeni doğmuş çocukları alsak ve eğitmeye başlasak, desek ki mermer çok değerli, ondan sonra bu deney ortamında büyütülen çocukları Türkiye'ye bıraksak ne olur?

    Şartlandırma ile ilgili bir deneyle yazımızı noktalayalım; bir gün dört adet maymunu bir kafese yerleştirmişler. Zamanla bu maymunlar acıkmış ve huysuzlanmaya başlamışlar. Biraz zaman sonra da kafeslerine muz bırakılmış fakat tam maymunlar muzları alacaklarken deneyin yöneticileri maymunları tazyikli su ile feci şekilde dövmüşler. Maymunlar da pes etmek zorunda kalmışlar. Neyse biraz zaman sonra maymunlar cesaretlerini toplayıp tekrar muzlara gitmişler ve yine dayak yemişler. Artık bizim maymunlar baktık paso dayak yiyoruz muzlara gitmeyelim deyip bi köşeye çekilmişler.

    Kısa bir aradan sonra bu maymunlardan birini alıp yerine yeni bir maymun koymuşlar. Bu yeni gelen maymun olaydan bihaber olduğundan muzlara doğru yönelmiş. Tam muzlara yaklaşmışken önceden dayak yemiş olan üç maymun tekrar dayak yememek için bu yeni maymunu bi güzel dövmüşler. Bu yeni gelen maymun da hiç bir şey anlamıyor tabii, dayağını yeyip köşesine çekilmiş. Neyse kısa bir süre sonra eski maymunlardan birini daha çıkartıp yerine yeni bir maymun koymuşlar. Bu yeni maymun da doğal olarak muza yönelmiş ve diğer maymunlar onu da bi güzel dövmüşler. İlk maymunlar tazyikli suyla tekrar dövülmemek için yeni gelene saldırırken değişiklik sonunda içeri alınan ilk maymun sebebini bilmeden sonradan içeri alınan maymuna saldırmaya başlamış. Belli aralarla maymun değişikliği yapılmaya devam edilmiş. Ta ki içeride hiç ıslanan maymun kalmayana kadar. Artık içerdeki dört maymun da ıslanma mevzundan habersizdir. Bundan sonraki değişikliklerde de maymunlar yeni gelen maymunları sebebini bilmeden dövmeye devam etmişler.

    Buna benzer olayların pek çoğunu yaşıyoruz, duyuyoruz. Sizlerin de bildiği pek çok farklı efsane vardır ama ana konu ortak: “bir şeye şartlandırılıyoruz veya şartlanıyoruz, sonucunda da anlamsız ritüeller meydana getiriyoruz.” Her şey psikolojinin ve insan/canlı davranışlarının gizeminden mütevellit.
    theyurdal
    theyurdal

    Takipçi 561 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    21 Temmuz 2019 tarihinde eklendi
    film baştan sona kadar bizi heyecan ile acaba şimdi ne olacak dedirten türden bir yapım olmuş
    Meet-in
    Meet-in

    Takipçi 253 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    3 Ocak 2011 tarihinde eklendi
    Konusu farklı ve etkileyici fakat oyunculukların kötü olması filmi biraz etkilemiş.6,5/10
    delicewatt
    delicewatt

    Takipçi 244 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    23 Ocak 2008 tarihinde eklendi
    öncelikle belirtmeliyim ki yönetmen ve görüntü yönetmeni, filmin havasını oldukça iyi oluşturmuş. zimbardo deneyinden yola çıkılan film iyi senaryolaştırılmış, belki biraz eğreti duran duygusal ilişki ile de yer yer stilize nokta atışları yapmaya çalışılmış. eleştiriler bu aşkın filme uymadığı doğrultusunda yoğunlaşsa da ben katılmıyorum. filmin ağır ve şiddeti bol havasına contrast gösteren bu sekanslar farklı bir psikolojik bakış açısı sağlıyor.kesinlikle izlenmesi gereken bir film, bir ara bulun ve izleyin.
    odinhan
    odinhan

    Takipçi 1.029 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    20 Aralık 2009 tarihinde eklendi
    Farklı senaryosu,klastrofobik ortamı ile insan psikolojini zorlayan iyi bir gerilim filmi.10/7
    potasyum
    potasyum

    Takipçi 531 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    5 Mayıs 2007 tarihinde eklendi
    bu filmi bizim okul sinema salonunda vermişti,filmi fazla begenmedm,filmin sonuna doğru ise çok kahkaha attığımızı hatırlıyorum
    Spike
    Spike

    Takipçi 112 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    12 Aralık 2010 tarihinde eklendi
    Oyunculuk ve kamera çekimleri normalden başarısız gibi
    Chev
    Chev

    Takipçi 952 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    13 Mart 2007 tarihinde eklendi
    kesinlikle türünün en ii lerinden izleyipte pişman olmucanız bir film 10/9
    ihate-clowns
    ihate-clowns

    Takipçi 49 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    14 Ocak 2007 tarihinde eklendi
    ben bu Moritz Bleibtreu'a bayılıyorum ya.bu filmde pek çok oyuncu hakkını vererek oynamış psikolojiniz ii değilse izlemeyin.ben final döneminde izleme gafletinde bulundum,tavsiye etmem =)
    zgrklc
    zgrklc

    Takipçi 131 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    13 Aralık 2008 tarihinde eklendi
    cok begendım
    beck31
    beck31

    Takipçi 1.383 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    22 Ekim 2007 tarihinde eklendi
    filmi ikinci kez izlememe ragmen mahkumlarin yasadigi urpertiyi ve gerilimi yine hissettim. bugune kadar izledigim en rahatsiz edici filmlerden biri. yonetmenin diger filmleri de guzeldir.
    xhero1905
    xhero1905

    Takipçi 167 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    18 Ekim 2002 tarihinde eklendi
    iyi film ama bir iki yer abartılı olmuş.Deney in yapıldığı binada güvenlik görevlilerinin olmaması tuhaf kaçmış.Terkedilmiş yer gibi,in cin top oynuyor.Biraz daha mantıklı olsa daha da güzel olacaktı.Ama konusu vs. değişik.Görülmesi gereken bir film.
    alba42
    alba42

    Takipçi 333 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    23 Temmuz 2009 tarihinde eklendi
    Çok kaliteli bir gerilim filmi. deney için bile olsa, insanların nasıl statü manyağı olduklarını göstermekte. senaryo ve oyunculuk gayet güzel. eksi noktası, tüm alman ve fransız filmleri gibi yetersiz ışık kullanılmış.Hollywood yeniden çevirecek bu filmi,daha kaliteli bir şekilde izleyeceğimiz içten değil.
    ynarcin
    ynarcin

    Takipçi 153 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    16 Şubat 2007 tarihinde eklendi
    senaryosunda aksaklıklar var filmin.özellikle tarek in sevgilisi olan bayan çok eğreti olmuş.sevgili belki ara ara rüyalara girip ekrana yansıyıp filmi rahatlatmak için kullanılmış olabilir ama kesinlikle daha derin bir aşk üzerine olmalıydı.ama esas konu otorite ve şiddet eğilimiyken bunlar hakkında pek konuşmaya değmez.çünkü bu konuda film vazifesini yerine getiriyor.olayın gerçeklerle bağlantısı oluşu da cabası.ayrıca bilim uğruna toplumsal ve ahlaki değerler ile insanın psikolojik varlığının hiçe sayılması da gayet iyi işlenmiş.yönetmen filmi kesinlikle daha iyi kıvırabilirmiş diyorum çünkü hem teknik olarak hem de senaryo olarak göze çarpan çok şey var...
    bluevelve
    bluevelve

    Takipçi 115 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    19 Şubat 2006 tarihinde eklendi
    Son dönem alman sinemasından güzel ve bir o kadar da ilginç bir çalışmaya, tanıklık etmiş bulunuyorum. Film gerek konusuyla gerekse de, bu konuya kaynaklık eden materyallerle oturtulduğu düzlemden sıyrılarak, yarı deneysel ve eleştirel bir tutumu yansıtmakta, bir o kadar da merkezine aldığı insanı sadece, yönetim amaçlı bir baskıya maruz bırakmamakta aynı zamanda da, dış etkenlerin belirleyiciliğindeki bir ortam da kapalı bırakmak suretiyle insanlardaki; evrelere ayrılan ve gözle görülen başkalaşım sürecini de tüm sertliği ile yansıtarak, insan zihninin algısal sınırının zorlanmasının yarattığı körlük ile olaylar ya da karşılaşılan durumlar karşısında gösterilen tepkilerin ne denli, tahmini ve telafisi zor bir bilinmezliği ihtiva ettiğini ortaya koymaya çalışıyor. Bu ortaya koyuş, yönetmen ?oliver hrischbiege'nin önderliğinde ve ?moritz bleibtreu'nunda eşliğinde gerçekleştirilerek, somut ve gerçekçi bir yapıda karşımızda beliriyorBir bilim adamının düzenlediği ve tamamı erkeklerden oluşan denekler toplam 20 kişidir ve hapishane ortamına dönüştürülen deney sahasında iki hafta boyunca, ?yönetenler ve yönetilenler? olarak iki gruba ayrılarak yaşamak durumunda bırakılmayı kabul etmişlerdir. Kimi evli olan bu denekler, ya verilecek olan para için yada yaşamlarına farklı bir deneyim katmak amacıyla bu deneye katılmışlardır. Kahramanımız ?tarek? ise; bu işin iç yüzünü belgelemek ve yaşanılacak olası olaylara tanıklık etmek amacıyla orada bulunmaktadır. Deneyin amacı ise bilinenden çok farklı bir gayeyi taşımaktadır oda; insanlara giydirilen roller ve bu rollerin, bireyi ne kadar zamanda gerçek benliğini ele geçirerek yabancılaştıracağı ve bu süreçte kişinin, bu yabancılaşmaya ve kendisine biçilen role, ne denli uyum sağlama ya da kendi benliğini muhafaza etme iradesine haiz olup almadığının belirlenmesine çalışılmakta ve denekler kapalı bir ortamda tutularak, gerek ruhsal dayanaklarının sağlamlığının anlaşılması amaçlanmakta, gerekse de baskısal anlamda çeşitli kısıtlamalar ve manevra alanını daraltıcı engeller ortaya konularak dayanıklılık ve bireyin, kendisine hakim olma yatkınlığı sınanmaktadır.İlk başlarda her şey yolunda gibi görünmektedir. Ancak belirlenen koşulların ?yönetenleri?, uygulamak zorunluluğuyla yükümlü kıldığı yaklaşımsal koşutların hayata geçirilmesine mecbur bırakmasıyla, ilk çatışmanın kıvılcımı çakılmakta ve bireylerin, üstlerine giydirilen bu rollere düşünülenden önce yatkınlık gösterip, o rollerin gerektirdiği davranışsal yönlenmelerin benimsenerek açığa vurulması; öznesi insan olan, gerek fiziki gerekse de ruhsal ve psikolojik etkenlerin koşullara göre ayarlanması neticesinde, kişilik ile davranışlardaki evrilmeyi ve bu evrilmenin açığa çıkardığı yapının kontrolsüzlüğüne tanıklık edilmesinin amaçlandığı bu deneyi; koşullardaki öngörülemeyen muğlaklığın ve kişilerin davranışlarındaki oynaklığın önceden tahmin edilememesi neticesinde, açığa çıkan travma ve bunun akabinde gelen şiddet ve öfkenin dışavurumu gerçeğiyle baş başa bırakarak, insan denen bilinmezliğin karanlık ve tehlikeli coğrafyasıyla, bizleri ve filmde de bu deneyi gerçekleştirenleri yüzleşmek durumunda bırakmıştır. Bu yüzleşme, yönetmen tarafından ustaca bir yönlendirmeyle gerçekleşerek etkisini arttırmış ve insanın, ?kontrolsüz? bir ortamda kendi başına bırakılması neticesinde sahip olduğu irade ve mantıktan sıyrılarak başkalaşıp farklı bir kimliğe bürünmesinin gelişim süreci, yeri geldiğinde rahatsızlık veren karelerle betimlenerek gözler önüne serilmeye çalışılmıştır. Deney esnasında, yönetenlerden ?bures'ile yönetilenlerden ? tarek'in karşılıklı girdiği psikolojik yıpratma mücadelesi ve birbirlerine üstünlük sağlama uğraşısı aynı zamanda, gerçek hayattaki üst alt ayrımına ve bu yönlü ifadeden kaynaklık alan insan ilişkilerine de ışık tutar ve iğne batırır bir niteliğe haiz olmaktadır. Yönetmenin eleştirel üslubundan sadece, kurulu düzenin dikta ettiği ve kalıp içine soktuğu insan ilişkileri nasibini almamaktadır aynı zamanda, bilim dünyasında yaşanılan ve tamamıyla hırsı ve ünü merkezine alarak kaynaklık bulan, meslek ahlakı yönünden yaşanılan sapmaya da göndermede bulunmak suretiyle film, alt metni ve dayanakları sağlam bir temele de oturmaktadır. İnsanın içine düştüğü çaresizliğin ve kapana kısılıp kalmışlığın, bilinç altında yarattığı saklı yaraları gün yüzüne çıkarması ve geçmişle hesaplaşılmasına vesile olması, ?tarek? karakterinin beraberliğinde sunulmakta ve bu neticede de kişinin, yüzleşmek durumundan kaçındığı gerçeklerle hesaplaşmasına zemin hazırlamaktadır.Film sonlara gelindiğinde artık her şey rayından çıkmış ve belirlenen sınırlar yıkılarak; adaletin ve bireyin yaşam hakkının olmadığı bir anarşi ortamına ve çıldırışsal davranışın açığa çıkarıldığı kontrolsüz bir yapıya dönüşmesiyle deney, artık insanların canını kurtarmak için verdiği yaşam mücadelesi şeklini almıştır. Bu mücadele şiddetli ve bir o kadarda kanlı bir sonla noktalanarak, sonu trajedi olan bir deneyimi bizlere yaşatmıştır. Filmde yaratılan mekan ve atmosfer ile senaryonun özgünlüğü ve kurgulamanın başarılı uygulanışı, filmi seyredile bilinir kılmıştır. Yalnız bir noktanın oda; kahramanımızla kız arkadaşının tanışma şeklinin ve bunun akabinde de aralarındaki yakınlaşmanın sunumu, biraz aceleye getirilmiş bir ?sevgili oldurma? izlenimi yansıtıyor. Ama bu sadece gülün dikeni mahiyetindedir ve bu kadar kusur, filmin bütünü göz önünde alındığında önemli görülmeye bilinir. Bunun yanında, oyunculuklardaki ortaya konulan performans ve bazı karelerin ( ki bunlar ? filmin geneline yayılan çıplak bırakmak suretiyle cezalandırma ve başa yapılan işeme eylemi?) canlandırılmasında ki güçlüklere karşın yapılan rol, beğeniye ve taktire şayan bir niteliye haiz olmaktadır. Ve neticede bu film, benden size hiddetle tavsiye olunmaktadır8/10
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top