Senaryosunu da, Megan McDonnell ve Elissa Karasik ile birlikte kaleme alan Nia DaCosta'nın yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "The Marvels"; aksiyon dozunun hız kesmeden devam ettiği, fantastik bir macera olarak geliyor karşımıza...
Şeklindeki bilindik...
***
Ve okunduğunda da...
Anında bize ait olduğu anlaşılan tarzımıza özgü gelenek haline getirdiğimiz...
Kısa künye bilgilendirmesinin ardından...
***
Gelin isterseniz, 220 milyon dolarlık bütçesinin de sağladığı avantaj sayesinde kullanılan yeşil perde ve görsel efekt teknolojileri ile başarılı makyaj uygulamalarına ilaveten; koordinatörlüklerini, Nicholas Daines, Rob Inch, Sarah Lawrence, Jo McLaren, Trayan Milenov-Troy ve Florian Robin'in üstlendikleri dublör oyuncuların katkılarının da bulunduğu...
Ve günün sonunda da...
Brüt 206 milyon dolarlık hasılat rakamıyla da...
Gişeye çakılan bu filme biraz daha yakından bakalım demeyi...
Her zamanki gibi yine çok isterdik...
***
Ancak ne yazık ki...
Hangi eğitim ve kültür ile IQ seviyelerine yönelik olarak üretildiğini çok iyi bilmemize rağmen...
Bazıları üstüne alınarak kırılacağı için açıklayamayacağımız bu filmi izlemek...
***
Daha ilk dakikasından itibaren...
En azından bizim açımızdan...
Pek de mümkün olamadı...
***
Üstelik...
Sıraya koyarak yorumladığımız filmlerde...
Kategori, konu, yapımcı, yönetmen ve ülke ayrımı yapmıyor olmamıza rağmen...
***
Zira...
Daima uzak durmaya çalıştığımız Marvel Stüdyoları'nın...
Katlanılması ziyadesiyle zor olan bu son saçmalığını...
Abartarak kullanmayı alışkanlık haline getirdikleri post-prodüksiyon marifetleri de kurtaramamış...
***
Ve ortaya...
İleride bu işe bulaşanların da...
Kesinlikle anımsamak istemeyecekleri 105 dakikalık bir çöp yığını çıkmış...
***
Elbette hal böyle olunca da...
Siz değerli sinemasever dostlarımıza da halisane önerimiz...
Vakit kaybından öte hiçbir şey ifade etmeyen bu filmden...
Olabildiğince uzak durmaları biçiminde olacak...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...
25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Keyifli seyirler,