En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Turgay Buğdacigil
Takipçi
2.068 değerlendirmeler
Takip Et!
2,5
11 Eylül 2021 tarihinde eklendi
Senaryosunu, Christine Lavaf ve Fritz Böhm'ün hikayesi üzerinden Will Honley, Maria Melnik, Daniel Tuch ve Oren Uziel'in kaleme aldıkları "Escape Room: Tournament of Champions"; serinin ilk filmi "Escape Room" daki (2019) gibi Adam Robitel'in yönetmen koltuğunda oturduğu bir aksiyon - gerilim filmi olarak geliyor karşımıza...
Hemen söyleyelim, son derece başarısız bulduğumuz ilk filmin senaristlerinden Maria Melnik dışındaki tüm yazım ekibi, bayağı bir güçlendirilerek değiştirilmiş bu filmde...
Böyle olunca da, hani neredeyse genel konsept ile başrol karakterleri Zoey Davis (Taylor Russell) ve Ben Miller (Logan Miller) dışındaki hemen herşey de olumlu anlamda değişivermiş...
En azından, puan olarak 2 verdiğimiz ilk filmin bir tık üzerine çıkmış...
İşte o yüzden de; görsel efektlerde, BlackGinger yerine Spin VFX'in teknik kadrosunun tercih edildiği 15 milyon dolar bütçeli bu film için de sinema salonlarını, "gereğinden büyük beklentilere kapılmadan" doldurmanın çok daha anlamlı olacağının düşünüyoruz...
Bu kısa girişin ardından; gelin isterseniz, 95 dakikalık "Extended Cut / Genişletilmiş" versiyonunu izlediğimiz bu filme biraz daha yakından bakalım...
Yıl 2003...
Minos şirketinin patronu ve baş tasarımcısı Henry (James Frain), küçük kızları Claire'i de alarak kendisinden boşanmak isteyen karısı Sonya'yı (Tanya van Graan), sauna da tuzağa düşürerek ortadan kaldırır...
Derken, günümüzdeyiz...
Serinin ilk filminde Minos'ın elinden bin bir zorlukla kurtulmayı başaran Zoey, şimdi hayatını kurtardığı diğer mağdurlardan Ben'in de yardımıyla, Henry ve ekibini durdurmak üzere New York Kentine doğru otomobil ile yola koyulacaklardır...
Zira yaşadığı ağır travma nedeniyle Zoey, uçağa binememektedir...
Gerçi rüyalarında sıklıkla kabuslar gören Ben'in durumu da çok daha iyi değildir...
Neyse...
Bizim iki kafadar, iki günlük bir yolculuğun ardından nihayet, Minos'ın harabeyi andıran merkezine yeniden ulaşırlar...
Orada kendilerini, Zoey'nin ana yadigarı kolyesini çalmak suretiyle peşinden koşturarak metro istasyonundaki trenin bir vagonuna kadar sürükleyecek olan bir serseri (Matthew Esof) beklemektedir...
Ki bu "vagon" sadece, Zoey ile Ben'in değil daha önce de Minos tarafından kaçırılan Rachel Ellis (Holland Roden), Brianna Collier (Indya Moore), Nathan (Thomas Cocquerel) ve Theo'nun (Carlito Olivero) içine düştükleri yeni (ilk) kapanlarıdır aslında...
Bir kez daha Minos'ın elinden kurtulmak için yapacakları tek şey, sağa sola serpiştirilmiş ip uçlarını tespit ederek önlerine konulan bulmacayı çözmektir...
Dakika 33...
Geride, adı konulmamış birbirini izleyen; "banka", "plaj", "asit yağmuru" ve üçüncü bir devam filmine de konu olacağını tahmin ettiğimiz "Claire" (Isabelle Fuhrman) karakterinden oluşan hikayelerin anlatıldığı 62 dakikalık bir bölüm daha mevcut...
Altı gencin, amansız bir ölüm - kalım savaşı verdikleri, sürpriz bir finale de sahip olan bu film için puanımız 2,5 önerimiz ise, "tadını çıkartmaya bakın" şeklinde olacak...
Tempo çok ama çok yüksek. Sıkılmadan sonuna kadar izleyebiliyorsunuz. İlk filmin sonunda devam filmi olacağını anlamıştık ancak tabi ki ilk filmin tadını vermeyeceğini de anlamıştık. Bulmacaların çok ama çok hızlı çözülmesi dışında bir sorun yok. İzlenir.
Normalde devam filmleri aynı tempoyu yakalayamaz ama bu geçti bile diyebilirim. İlk filmi açık bıraktılar ve artık devamı gelmez sandım devamını görünce çok sevindim. Filmi güzel bağladılar amma ve lakin üçüncüsü için yine açık kapı bıraktılar. İzlenir
bunlar üçüncü filmi yapana kadar ilk iki film en berbat film olma yolunda büyük bir aday gerçekten sıkıcı saçma sapan bir film ve senaryo bide bunu testereyle karşılaştırıyorlar testerenin en kötü filmi bile bu filmin kaç kat iyisi tamamen zaman kaybı
Gereksiz bir filmdi türünde korku gerilim yazsada nerdeyse geren hiçbir sahne yoktu ilk filme göre kötüydü aslında çok kötü değildi ama yetersizdi filmde herşey o kadar hızlı oluyorki altyazı bitene kadar çözüyorlar çok abartılı tamamen ilk filmin başarısından hemen 2. Filmi çekmişler herhalde kısa zaman var diye kısa yapmışlar ona rağmen herşey çok hızlı geliştiği için izlerken hiç sıkılmadım tempo hiç düştüğünü hissetmedim bir anda bitti film gereğinden fazla kısa bir filmdi yetersiz
Oyun odalarıni pek sevemedim buldukları ipuçları cok alakasız Sherlock Holmes olsan onu o şekilde bulamazsın yani.. en son oyun odası hariç o bölüm kafama yattı ama geri kalan hadi be diyemeden edemedim...
İlk filmin çok gerisinde kalan bir film...Zoey karakteri kadar alık bir başrol eşine çok rastlanır bir türden değil neyse bakın şimdi benim anlamadığım ilk filmde de yer alan Amanda Harper karakteri bu filmde de var ancak anlamadığım Zoey ve Ben ,Amandayi tanimiyor ...Ayrıca anlamadığım bir diğer husus Zoey nasıl oldu da aniden Clair'in yanında belirdi inanılmaz kopuktu o sahne Amanda ve Afro Amerikalı hatun asit yağmurunda erirken ve Zoey taksi içinde ağlarken ne oldu da aniden Clair'in yanında belirdi ...Neyse filmi öylesine ve yapacak başka hiç bir şeyiniz yoksa hem de öyle bir yoksa ki dünyadaki tüm insanlar birden yok olmuş ve siz amaçsız kaomişsaniz izleyin ama onun dışında hiç gerek yok gidin yapacak başka bir şey yapın .Ben yandim siz yanmayın.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.