Senaryosunu, Christine Lavaf ve Fritz Böhm'ün hikayesi üzerinden Will Honley, Maria Melnik, Daniel Tuch ve Oren Uziel'in kaleme aldıkları "Escape Room: Tournament of Champions"; serinin ilk filmi "Escape Room" daki (2019) gibi Adam Robitel'in yönetmen koltuğunda oturduğu bir aksiyon - gerilim filmi olarak geliyor karşımıza...
Hemen söyleyelim, son derece başarısız bulduğumuz ilk filmin senaristlerinden Maria Melnik dışındaki tüm yazım ekibi, bayağı bir güçlendirilerek değiştirilmiş bu filmde...
Böyle olunca da, hani neredeyse genel konsept ile başrol karakterleri Zoey Davis (Taylor Russell) ve Ben Miller (Logan Miller) dışındaki hemen herşey de olumlu anlamda değişivermiş...
En azından, puan olarak 2 verdiğimiz ilk filmin bir tık üzerine çıkmış...
İşte o yüzden de; görsel efektlerde, BlackGinger yerine Spin VFX'in teknik kadrosunun tercih edildiği 15 milyon dolar bütçeli bu film için de sinema salonlarını, "gereğinden büyük beklentilere kapılmadan" doldurmanın çok daha anlamlı olacağının düşünüyoruz...
Bu kısa girişin ardından; gelin isterseniz, 95 dakikalık "Extended Cut / Genişletilmiş" versiyonunu izlediğimiz bu filme biraz daha yakından bakalım...
Yıl 2003...
Minos şirketinin patronu ve baş tasarımcısı Henry (James Frain), küçük kızları Claire'i de alarak kendisinden boşanmak isteyen karısı Sonya'yı (Tanya van Graan), sauna da tuzağa düşürerek ortadan kaldırır...
Derken, günümüzdeyiz...
Serinin ilk filminde Minos'ın elinden bin bir zorlukla kurtulmayı başaran Zoey, şimdi hayatını kurtardığı diğer mağdurlardan Ben'in de yardımıyla, Henry ve ekibini durdurmak üzere New York Kentine doğru otomobil ile yola koyulacaklardır...
Zira yaşadığı ağır travma nedeniyle Zoey, uçağa binememektedir...
Gerçi rüyalarında sıklıkla kabuslar gören Ben'in durumu da çok daha iyi değildir...
Neyse...
Bizim iki kafadar, iki günlük bir yolculuğun ardından nihayet, Minos'ın harabeyi andıran merkezine yeniden ulaşırlar...
Orada kendilerini, Zoey'nin ana yadigarı kolyesini çalmak suretiyle peşinden koşturarak metro istasyonundaki trenin bir vagonuna kadar sürükleyecek olan bir serseri (Matthew Esof) beklemektedir...
Ki bu "vagon" sadece, Zoey ile Ben'in değil daha önce de Minos tarafından kaçırılan Rachel Ellis (Holland Roden), Brianna Collier (Indya Moore), Nathan (Thomas Cocquerel) ve Theo'nun (Carlito Olivero) içine düştükleri yeni (ilk) kapanlarıdır aslında...
Bir kez daha Minos'ın elinden kurtulmak için yapacakları tek şey, sağa sola serpiştirilmiş ip uçlarını tespit ederek önlerine konulan bulmacayı çözmektir...
Dakika 33...
Geride, adı konulmamış birbirini izleyen; "banka", "plaj", "asit yağmuru" ve üçüncü bir devam filmine de konu olacağını tahmin ettiğimiz "Claire" (Isabelle Fuhrman) karakterinden oluşan hikayelerin anlatıldığı 62 dakikalık bir bölüm daha mevcut...
Altı gencin, amansız bir ölüm - kalım savaşı verdikleri, sürpriz bir finale de sahip olan bu film için puanımız 2,5 önerimiz ise, "tadını çıkartmaya bakın" şeklinde olacak...
Keyifli seyirler,