Beyazperde
Hesabım
Ortalama puan
2,9
1 Puanlama
The Banana Splits Movie hakkında görüşlerin ?
5
0 Eleştiri
4
0 Eleştiri
3
0 Eleştiri
2
1 Eleştiri
1
0 Eleştiri
0
0 Eleştiri
Sırala
Filtrele:
Hepsi
1968 tarihli William Hanna - Joseph Barbera ticari markalı çocuk TV dizisi “The Banana Splits” e dayandırılan senaryosu, Jed Elinoff ve Scott Thomas tarafından yazılan “The Banana Splits Movie”; Kanadalı sinemacı Danishka Esterhazy’nin yönetmen koltuğunda bir korku komedi olarak geliyor karşımıza…
Prömiyeri, 18 Temmuz 2019’da San Diego Comic-Con’da yapılan ve 13 Ağustos 2019 tarihinde önce internet üzerinden sonrada 27 Ağustos 2019 tarihinde Blu-ray – DVD olarak izleyicisi ile buluşan filmin; hâlihazırda IMDB, Rotten Tomatoes ve Metacritic gibi mecralarda ciddiye alınacak miktarda oydan oluşan bir izleyici ve yorumcu puanı ortalaması mevcut değil…
O nedenle bizde, “The Banana Splits” isimli TV dizisinin seyircili olarak çekildiği stüdyoda, çekilen bölümün dizinin robot kahramanları Fleegle, Bingo, Drooper ve Snorky tarafından final bölümü olduğunun öğrenilmesinden sonra yaşanılan olayların anlatıldığı bu filmi; her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle bizzat kendimiz mercek altına alarak incelemeye, ardından da puanlamaya çalışacağız…
Bunun içinde, artık neredeyse bütün yorumlarımızda olduğu gibi ne korkuttuğu, ne ürküttüğü ve ne de güldürdüğü için korku, gerilim ve komedi kategorilerinden her hangi birinde sınıflandıramadığımız filmin ayrıntılı incelemesine geçmeden önce filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…
***
Bu bağlamda da işe; karşımızdakinin, aslında hiç de fena olmayan bir hikâyenin, işinin ehli olmayan ellere teslim edildiğinde nasıl heba edilebileceğini gösteren güzel örneklerden biri olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…
Şu ana kadar bir başka Danishka Esterhazy filmi izlemedik…
Ancak tek başına bu film bile onun umutsuz bir vaka olduğunu apaçık ortaya koyuyor…
Zira filmi izleyen herkesin hemen fark edeceği üzere; takip, kovalamaca ve (makyajları yeterince iyi olan) kanlı ölüm sahneleri de dâhil 89 dakikalık sürenin hiçbir anında heyecanlanmadığınız gibi bir sonraki sahnede ne olacak diye meraka da kapılmıyorsunuz… Hani sanki bu kurguyu yaparken Esterhazy; endişe yaratan yahut ürküten müzik ve ses efektlerinin yanı sıra ışık ve farklı kamera açılarını da devreye sokarak ilgiyle izlenecek gizemli bir atmosfer yaratmaktan da itinayla kaçınmış gibi…
E böyle olunca da, ortaya çıkan film son derece kişiliksiz olmuş…
***
Haklı olarak tam da bu noktada, “Ne yani, şimdi bu film izlenmez mi?” biçiminde bir soru sorma ihtiyacı duyabilirsiniz…
Bu durumda bizim yanıtımız da, “Eğer 89 dakikanın sizin yanınızda çok da fazla bir değeri yoksa neden izlenmesin” olur…
Küçük Harley’i canlandıran Finlay Wojtak-Hissong’un performansı dışında her şeyi ile oldukça zayıf ve fazlasıyla vasat bulduğumuz “The Banana Splits Movie” için lafı daha fazla uzatmanın gereksiz olduğunu düşünüyoruz…
***
Belki biraz tarzımızın dışında olacak ama buraya kadar söylediklerimizin tamamı, zımnen de olsa ikisini de içerdiği için filme ilişkin hem ilk tespitimiz hem de ilk önerimiz olsun… Artık ayrımı gönlünüze göre siz kendiniz yaparsınız…
Sonuç olarak, kendi değerlendirme sistemimiz içinde puan olarak 2 verdiğimiz bu film için önerimiz de, “kendinize izleyecek daha anlamlı şeyler de bulabilirsiniz” şeklinde olacak…
“Olsun, ben yine de izlerim” diyenlere de keyifli seyirler,
Son bir not:
Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinal hali, 6 Eylül 2019 tarihinde bir başka mecrada yayınlanmıştır...
Prömiyeri, 18 Temmuz 2019’da San Diego Comic-Con’da yapılan ve 13 Ağustos 2019 tarihinde önce internet üzerinden sonrada 27 Ağustos 2019 tarihinde Blu-ray – DVD olarak izleyicisi ile buluşan filmin; hâlihazırda IMDB, Rotten Tomatoes ve Metacritic gibi mecralarda ciddiye alınacak miktarda oydan oluşan bir izleyici ve yorumcu puanı ortalaması mevcut değil…
O nedenle bizde, “The Banana Splits” isimli TV dizisinin seyircili olarak çekildiği stüdyoda, çekilen bölümün dizinin robot kahramanları Fleegle, Bingo, Drooper ve Snorky tarafından final bölümü olduğunun öğrenilmesinden sonra yaşanılan olayların anlatıldığı bu filmi; her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle bizzat kendimiz mercek altına alarak incelemeye, ardından da puanlamaya çalışacağız…
Bunun içinde, artık neredeyse bütün yorumlarımızda olduğu gibi ne korkuttuğu, ne ürküttüğü ve ne de güldürdüğü için korku, gerilim ve komedi kategorilerinden her hangi birinde sınıflandıramadığımız filmin ayrıntılı incelemesine geçmeden önce filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…
***
Bu bağlamda da işe; karşımızdakinin, aslında hiç de fena olmayan bir hikâyenin, işinin ehli olmayan ellere teslim edildiğinde nasıl heba edilebileceğini gösteren güzel örneklerden biri olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…
Şu ana kadar bir başka Danishka Esterhazy filmi izlemedik…
Ancak tek başına bu film bile onun umutsuz bir vaka olduğunu apaçık ortaya koyuyor…
Zira filmi izleyen herkesin hemen fark edeceği üzere; takip, kovalamaca ve (makyajları yeterince iyi olan) kanlı ölüm sahneleri de dâhil 89 dakikalık sürenin hiçbir anında heyecanlanmadığınız gibi bir sonraki sahnede ne olacak diye meraka da kapılmıyorsunuz… Hani sanki bu kurguyu yaparken Esterhazy; endişe yaratan yahut ürküten müzik ve ses efektlerinin yanı sıra ışık ve farklı kamera açılarını da devreye sokarak ilgiyle izlenecek gizemli bir atmosfer yaratmaktan da itinayla kaçınmış gibi…
E böyle olunca da, ortaya çıkan film son derece kişiliksiz olmuş…
***
Haklı olarak tam da bu noktada, “Ne yani, şimdi bu film izlenmez mi?” biçiminde bir soru sorma ihtiyacı duyabilirsiniz…
Bu durumda bizim yanıtımız da, “Eğer 89 dakikanın sizin yanınızda çok da fazla bir değeri yoksa neden izlenmesin” olur…
Küçük Harley’i canlandıran Finlay Wojtak-Hissong’un performansı dışında her şeyi ile oldukça zayıf ve fazlasıyla vasat bulduğumuz “The Banana Splits Movie” için lafı daha fazla uzatmanın gereksiz olduğunu düşünüyoruz…
***
Belki biraz tarzımızın dışında olacak ama buraya kadar söylediklerimizin tamamı, zımnen de olsa ikisini de içerdiği için filme ilişkin hem ilk tespitimiz hem de ilk önerimiz olsun… Artık ayrımı gönlünüze göre siz kendiniz yaparsınız…
Sonuç olarak, kendi değerlendirme sistemimiz içinde puan olarak 2 verdiğimiz bu film için önerimiz de, “kendinize izleyecek daha anlamlı şeyler de bulabilirsiniz” şeklinde olacak…
“Olsun, ben yine de izlerim” diyenlere de keyifli seyirler,
Son bir not:
Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinal hali, 6 Eylül 2019 tarihinde bir başka mecrada yayınlanmıştır...
- En son Beyazperde eleştirileri
- En İyi Filmler
- Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler