Und morgen die ganze Welt: en yeniler yorumlar

Senaryosunu da, John Quester ile birlikte kaleme alan Julia von Heinz'ın yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "Und morgen die ganze Welt / And Tomorrow the Entire World"; romantik bir suç draması olarak geliyor karşımıza...

***

Gelin isterseniz, 10 Eylül 2020 tarihindeki dünya prömiyeri, Toronto Uluslararası Film Festivali'nde (TIFF) yapılmasının yanı sıra; Venedik Film Festivali'nde, "Altın Aslan" ile LGBT temalı filmlere verilen "Queer Lion" Ödülü'ne de aday gösterilen, Alman - Fransız ortak yapımı bu filme biraz daha yakından bakalım...

***

Filmin açılışı...

Alman anayasasının 20. Madde 4. Paragrafından yapılan...

Ve herkesin...

Kolaylıkla kendine yontarak yorumlayabileceği...


"Federal Almanya Cumhuriyeti, demokratik ve sosyal bir devlettir...

Başka bir çare kalmadığı taktirde her Alman'ın; bu anayasal düzeni kaldırmayı amaçlayan herkese, direnme hakkı mevcuttur..."


Şeklindeki alıntıyla start alırken...

***

Filmin baş karakterlerinden...

Hukuk fakültesi birinci sınıf öğrencisi Luisa'yı da (Mala Emde)...

Lise yıllarından bu yana...

En yakın arkadaşlarından biri olan Batte'nin (Luisa-Céline Gaffron) referans ve teşvikiyle...

Henüz aralarına resmen dahil edilmiş olmasa da...

Anne ve babasıyla birlikte yaşamakta olduğu Mannheim merkezli...

Neo-Nazi karşıtı...

Anti faşist Antifa komününün mensuplarıyla tanışırken görürüz...

***

O da artık...

Komünün diğer genç üyeleri gibi...

Faşistlere...

İçine boya şırınga edilmiş yumurta ve pastaların fırlatıldığı...

Sokaklardaki eylemlerde yerini almakta ve sesini de duyurabilmektedir...

***

Ki...

İlk aktif eyleminde...

Suratına boyalı yumurta isabet etmesine ilaveten...

Yere düşürdüğü...

Kullan at tarzı cep telefonuna da el konulmasına sinirlenen...

Faşist dazlaklardan birisince kıstırılarak...

Tam da...

Çok fena hırpalanacakken...

Son anda yardımına yetişen Alfa (Noah Saavedra) tarafından kurtarılacak...

***

Ardından da...

Üyeliği onaylanarak...

Kendileriyle beraber komün evinde kalıp...

Yakın dövüş çalışmalarına katılmasına da izin verilecektir...

***

Çok geçmez...

Ekipten...

Lenor'un da (Tonio Schneider) teknik desteğiyle...

Geçen günkü yumurtalı eylemde...

Luisa'ya kafayı takan...

Faşistin düşürdüğü cep telefonunun PIN kodunu bularak açtıran Luisa ile Alfa...

***

Telefonun içinde tespit ettikleri...

Olası bir başka ırkçı eylemi işaret eden bulguların peşine düşer...

***

Ve gidip...

Olay mahalline göz gezdirdiklerinde de...

Hafta sonu gerçekleşeceği belirlenen bu eyleme karşı koymanın...

Şehir merkezlerinde konuşma yapan faşistlere...

Yumurta ve pasta fırlatmanın ziyadesiyle ötesine geçeceği anlaşılır...

***

O yüzden de...

Aynı gün yapılacak bir polis kontrolüne takılarak engellenmemek gayesiyle...

Önceden malzeme yığınağı yapılarak...

Gizlice toprağın altına gömülerek saklanır...

***

Şimdi yapılması gereken tek şey...

Zamanı geldiğinde...

Onları yerlerinden çıkartarak kullanmaktır...

***

Ancak...

Yeri gelmişken...

Antifa komününün...

Bir Baader–Meinhof yahut da Kızıl Ordu Grubu (RAF) olmadığını da belirtmiş olalım...

***

Zira...

Antifaşist idealler çerçevesinde bir araya toplanmış olan yirmili yaşlardaki bu gençler...

Günü tamamlar tamamlamaz...

Alkolün su misali akıp...

Uyuşturucunun da kendine rahatlıkla yer bulabildiği...

Mannheim akşamlarına akmayı da ihmal etmezler...

***

Ki Luisa zaten...

Oldukça varlıklı bir baba olan...

Joachim Vinzenz Christian Baron'un (Michael Wittenborn)...

Yeni heyecanlar peşindeki kızıdır da...

***

Fakat yine de bu durum...

Başka bölgelerden gelerek kendilerine katılan aktivistlerle birlikte...

Luisa'nın ele geçirdiği telefon sayesinde...

Hafta sonu tertipleneceğini öğrendikleri faşist organizasyonu protesto etmelerinin önünde bir engelde oluşturmayacaktır...

***

Hem de giderlerken...

Luisa'nın, babasından ödünç aldığı otomobil...

Sivil polislerce (Eddie Irle, Mutlu Acar) durdurulup aranmış...

Ama kullanacakları örgütsel malzemelerin...

Çok önceden temin edilmiş olması nedeniyle...

Aramayı...

Kolaylıkla atlatıp yollarına devam edebilmişlerdir...

Dakika 43...

***

Doğrusu istenirse, artık tüm dünyada hız kesmeden artmaya başlamış olan ırkçılık ve ırkçılık karşıtı gösterilerin damgasını vurmaya devam edeceği filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; gençler arasındaki gönül ilişkilerinin de şekilleneceği, 68 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

***

Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

Keyifli seyirler,

naziler ve nazi düşmanları falan.. Gençler var.. Ama konu anlaşılmaz… alakasız sahneler arası geçişler var.. Sğrğkleyici falanda değil.. Kötü bir hem alman hem netfix filmi