En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Sefa Pınar
5 değerlendirmeler
Takip Et!
3,0
18 Aralık 2024 tarihinde eklendi
Yarının savaşı, bir aksiyon filminde bulunmasını beklemediğim güzel alt metinlere sahip.Film bir uzaylı temasında bulunacak tüm klişeleri bünyesinde bulunduruyor,bir kaç bilim-kurgu filmleriyle de oldukça benzer yönleri var.Filmde dünyanın ortak problemi olan uzaylıların gerçekte ki dünyanın ortak probleminden kaynaklı çıkması(spoiler: iklim krizine bağlı,buzulların erimesi ) güzel bir mesaj ve iyi işlenmiş diyebiliriz.Bilim-kurgu filmlerinde mantık dışı olaylar tabiki olacaktır fakat bu mantık dışı durumlar senaryoya ve hikaye akışına etki etmemeli.spoiler: Filmin başında çok korkutulan,ölümsüz gibi tanıtılan whitespikeların film sonunda "e hani zordu" dedirtecek sahnelerin olması .Bu açıdan eğer bu konulara fazla takıntılıysanız sizleri üzecek mantık dışı akla yatmayan olaylar mevcutç Evet, bu film aksiyon,bilim-kurgu severler için gayet tatmin edici bir film.Hikayesi ilgi çekici,sürükleyici ve oldukça hızlı akıyor.Fakat kendi görüşüme göre bu hikaye daha yavaş ve daha geniş işlenmeliydi.Yan karakterler tüm filmlerin klişe yan karakterleri.Kendileriyle hiç bağ kuramadığımız için sahneleri bana etkileyici gelmedi.Chriss Pratt tam olarak bu filmlere yakışan bir aktör,kendisinin bulunduğu filmlerin aksiyon sahnelerini oldukça beğenirim. Özet olarak;Aksiyon filmlerinin genel yapısı icabı abartı olmasını beklediğimiz için abartı ve klişe sahneler beni rahatsız etmedi.Aksiyonu bol,hikayesi yeterli seviyede.Mantık hatalarına aşırı takıntılıysanız uzak durunuz.Bunlar haricinde sizleri ne üzecek ne de hayran bırakmayacak. Filmin görsel efektleri harika ve çoğunluğu görsel efekt olduğu için VFX editörlerine 1 dakikalık saygı duruşu! o7
Görsellik, oyunculuk, gerilim konularında başarılıydı. Chriss Pratt bu filmlere güzel gidiyor. Baştan sona kadar sıktığı nokta olmadı. Film uzun olmasına rağmen izletti. Başarılı bir aksiyon/bilimkurgu diyebilirim. Mantık hatası illaki vardı ama biraz eğlen geç işte.
Filmi izleyecekler için direk söylüyorum çok saçma başlıca sebebi şu tek bir akıl tarafından yönetilen karınca misali whitespike isimli yaratıkların insanları yemesini izliyorsunuz hayır izlerken şunu düşünüyorsun insanoğlu sen kalk zamanda yolculuk yapmanın yolunu bul ama bu arkadaşları durdurama hayır öyle filmde anlatılmak istendiği kadarda zor değil öldürülmeleri ulan filmin başında öldürmeye zorlandıkları yaratıkları sonunda otomatik tariyorlar ve pestillerini çıkarıyorlar varın gerisini siz hesaplayın çok uçarı kacari bir film arıyorsanız saçmalıkları göz ardı edebiliyorsunuz gideri var onun dışında boş film
Senaryosu, Zach Dean tarafından yazılan ve yönetmen koltuğunda Chris McKay'in oturduğu “The Tomorrow War”, duygusal bir bilim - kurgu aksiyon olarak geliyor karşımıza...
Her şeyden önce 200 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen filmdeki en kalabalık ekibi, görsel efekt teknisyenlerinin oluşturduğunu söyleyerek başlayalım...
Zira filmdeki bütün yük, neredeyse görsel efekt ve yeşil perde teknolojilerinin yanı sıra animasyonları hazırlayanlarca üstlenilmiş...
Yani tam anlamıyla bir post - prodüksiyon harikası olarak gelmiş ekranlara “The Tomorrow War”...
Gelin isterseniz "Interstellar" (2014), "Edge of Tomorrow" (2014) ve "Tenet" (2020) gibi filmlerden de esintiler taşıyan filmin hikayesine biraz daha yakından bakalım...
O an için anlamlandıramadığımız bir hır gür sahnesi ve derken o sahnenin 28 yıl öncesinde, yani Aralık 2022'deyiz...
Daha önce Irak'taki savaşta iki kez özel kuvvetler manga komutanlığı yapan ve şu an da bir lisede biyoloji öğretmeni olarak çocuklara ders veren Dan Forester'ın (Chris Pratt) kariyerinde, ne yazık ki özel sektör deneyimi bulunmaması nedeniyle, prestijli bir araştırma laboratuvarındaki yeni bir iş olanağı, elinden öylesine uçup gitmiştir...
Oldukça üzgün olan Dan, küçük kızı Muri (Ryan Kiera Armstrong) ve karısı Emmy (Betty Gilpin) ile beraber TV'de Katar'da düzenlenmekte olan FIFA Dünya Kupası maçını izlerlerken birden bire, otuz yıl sonrasından geldiklerini söyleyen Teğmen Hart'ın (Jasmine Mathews) komutasındaki silahlı bir askeri birlik, sahanın ortasına iniş yapar...
Hart'a göre o günlerde insanlık "Whitespike" adı verilen uzaylı işgalcilere karşı bir ölüm kalım savaşı vermekte olup, eğer 2022'den bir destek alamazlarsa da en fazla on bir ay sonra, yeryüzünde tek bir insan dahi kalmayacaktır...
Elbette bu çağrı hemen karşılığını bulur ve ilk bin profesyonel asker, öldürüle öldürüle geride en fazla beş yüz bin insanın kaldığı düşünülen 28 yıl sonrasına gönderilir...
Ancak yedi günlük görev süresinin sonunda bunlardan, postu deldirmeden kurtulabilen bir avuç kadarı geri dönebilirler...
Bunun üzerine, gönüllü olsun olmasın, sivillerden de asker alımı başlar...
Fakat ne yapılırsa yapılsın bu savaşta, hayatta kalma oranı %20 nin üstüne çıkamadığı için 28 yıl sonrası adına bugünden ölmenin anlamsız olacağına inanlar, bu savaşa karşı çıkmaktadırlar...
Tabii eldeki mevcut kayıtlara göre zaten 13 Ekim 2030 tarihindeki bir trafik kazasında hayatını kaybedecek olan Dan'de zorunlu olarak askere alınarak bu birliklere dahil edilir...
Öyle ki, koluna bir cihaz da takıldığı için bu işten sıyırması, artık neredeyse imkansızdır da Dan'in...
Bu durumu öğrenen ve aynı zamanda uzaylılar ile yapılan savaştan dönen gazilere terapi hizmeti de vermekte olan karısı Emmy Dan'dan, küçük yaşta kendisini ve annesini terk ederek kayıplara karışan Vietnam gazisi babası James Forester'ın (J.K. Simmons) yardımı ile bu işten kurtulmasını ister...
İster istemesine de...
Baba oğul yine kapıştıkları için cihaz kolunda kalan Dan, yedi günlüğüne gelecekte savaşmak zorunda kalacaktır...
Kızı Muri ile de vedalaşan Dan, askerlerin toplandığı hangara doğru yola koyulur ve saati geldiğinde de onlarla birlikte görev yerine ışınlanır...
Yakılıp yıkıldığı için her tarafından dumanlar yükselen Miami'ye inen, pek çok üyesi acemilerden oluşan Romeo timi Dan'in komutasında, Arama ve Kurtarma yapacakları laboratuvara doğru sokaklarda ilerlemeye başlar...
Hedefe vardıklarında, tek bir kişinin dahi kurtulamadığını görür ve bu tabloyu ("The Handmaid's Tale" 2017 - 2021 TV dizisinin tartışmasız yıldızlarından Yvonne Strahovski'nin canlandırdığı) Albay Forester'ın yönetimindeki merkeze bildiriverirler...
Sıradaki görev, laboratuvardaki lüzumlu malzemelerin alınarak binanın terk edilmesidir...
Tam başlanılmıştır ki operasyona, inanılmaz bir Whitespike saldırısı başlar...
O hengameden sağ kurtulmayı başarabilen Dan, Charlie (Sam Richardson) ve Dorian (Edwin Hodge) uyandıklarında gözlerini Dominik Cumhuriyeti, Puerta Plata'daki İleri Harekat Üssünde açarlar...
Dakika 55...
Hemen belirtelim hikayenin bundan ötesinde, bir dişi Whitespike'ın ele geçirilerek ondan toksin üretilmesi ve ardından da bunu silah olarak kullanarak tamamının yok edilmeleri planlanmaktadır...
Bünyesinde değişik sürprizleri de barındıran filmin 85 dakikalık kısmı artık sizlerde...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.