ben çok beğendim arkadaş. insanlığı anlatıyor bence. yeni nesil çok bencil bence. böyle filmler artmalı. ve çekim olarak falan da bana çok orjinal geldi. tavsiye ediyorum. ksinlikle zaman kaybı değil ve sizi etkiler insancıl yapar..
Amelie kendi içinde birçok tutarsızlığı barındıran, realistlikten çok uzak, fazlaca idealize edilmiş saçma Fransız hayal dünyasının saçma sapan bir filmidir. Aynı zamanda faşizanlık kokan bir filmdir. Şöyle ki yönetmen, mükemmel Paris'in rüyası bir görüntüsünü yakalamak için, siyahi insanların filmde yer almaması gerektiğini düşünmektedir. İlginç olansa, filmde sadece tren istasyonunda Amélie'yi rahatsız etmek için arkasından yürüyen üç serseri için siyahi oyuncu kullanılmış olmasıdır.Filme getirilebilecek bir eleştiri de, yeniden yapılandırılma aşamasında olan bir bölge olan Montmartre'da, Amélie gibi bir garsonun, sadece garsonluktan aldığı parayla herhangi bir ulaşım aracına ihtiyaç duymaksızın nasıl işe gidebildiği, iş yerine nasıl bu denli yakın yaşayabildiği ve iş dışındaki boş vaktinin neden bu kadar çok olduğuna yönelik olabilir. Velhasıl bu film bana hiç tat vermedi zamanıma yazık oldu...
Genel çoğunluk gibi çok beğendiğim söylenemez bence gerektiğinden fazla abartılan filmlerden birisi diye düşünüyorum.Küçük şeylerden mutlu olmanın yolu filmin bende uyandıran anadüşüncesi.
amelie kucuk cocukken baslıyor onunla ılgılı tesadufı olaylar ve devamı gelıyor..ta kı ıstedıgı ınsana rastlayana dek..ıste bastan sona kucuk bır kızın hıkayesı:) fılm elestırı alan yanlarından okuduguma gore uzun ve sıkıcı olması ama ınsan bır kere o kız oluverdımı ıste o zaman ızlenıyor fılm cunku herkesın umuda,sevgıye gereksınımı karsılıksız yardıma ve cesarete ıhtıyacı var..belki de boyle bi insan olmak ütopik bir durum oldugundan begenılıyor .. ben cok begendım ve tekrar tekrar ızlerım her rastladıgımda bazen de ozellıkle actıgım olablyor amelie dekı masum bakıs acısı ve muzıplıgıyle ınsanı baglıyor..
yani..tarz meselesı dıyorum ben sıkıldım ızlerken.ama cekımler fransız usulu barındıran sahneler mevcut.fakat konu ıslenısı bana sıkıcı geldı.komedı anlayısı cok farklı fransızların bence cesaretın var mı aska fılmıyle aynı usluba sahıp fakat konu akıcılıgı bence yok.dram desen dram yok komedı desen degıl.fılmın vermek ıstedıgı mesaj cok dolambaclı.fakat opusme sahnesı harıka...6 verdim.
Epikürizm temelli, güzelliği ayrıntılarında gizli olan, unutulmayacak bir film..Olaylar yavaş gelişsede çok orjinal bir ortamda gelişiyor..Hikayenin anlatımı çok hoş, karakterler çok ustaca seçilmiş, özellikle baş rolde ki Audrey Tautou mükemmel uymuş..Görüntü yönetmeni mekanı güzel tasarlamış, müzikler çok ayrı bir güzel..Önyargısız sakince izlendiği zaman ağızda mükemmel bir tat bırakan, bir film..Film bittiğinde gayri ihtiyari bir mutluluk oluyor insanda..Dünyaya bakış pencereleriniz arasına, farklı manzaralı bir pencere daha ekliyorsunuz.. Film 10 üzerinden 10u hak ediyor..
sabrın sonu selamettir.. izleyin. saçma sanılan ayrıntıları önemsememezlik yapmayın ve de asla umudunuzu yitirmeyin,. film müzikleri böylesine güzel bir film daha var mı ki? 9/10
fransızcaya aşık eden film! bir kız bu dili bu kadar mı şirin konuşabilir.bir aşk bu kadar mı saf olabilir ve bu kadar güzel ilerleyebilir? kurguya da hayran kaldım. en sevdiğim filmler listesinde yerini aldı.
fransız filmlerini fazla beğenmem taksi.leon.katiller yuvası filmi hariç(bi de eski fransız filmleri).Bu filminde daha önce okuduğum yorumlarda bayağı övülmesi dikkatimi çekmişti.ama tam bir hayal kırıklığı gibi geldi.ben aslında big fish(büyük balık)tadında bir filmi bekliyordum belkiede ondandır.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.