Hesabım
    The Assistant
    Ortalama puan
    3,1
    1 Puanlama
    The Assistant hakkında görüşlerin ?

    1 Kullanıcı eleştirisi

    5
    0 Eleştiri
    4
    1 Eleştiri
    3
    0 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.098 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    28 Eylül 2021 tarihinde eklendi
    “The Assistant”, senaryosunu yazmanın yanı sıra Blair McClendon ile birlikte editörlüğünü de üstlenen Kitty Green’in ilk uzun metrajlı (debut) sinema filmi…

    Eğer filmde anlatılanları çok kısaca özetleyecek olursak:

    “Karşımızdakinin, bir film yapım şirketinde beş haftadır asistan olarak çalışmakta olan Jane’in (Julia Garner), duyguları da yansıtılan ‘görev tanımı’ gibi bir senaryo olduğunu söyleyebiliriz…”

    Zaten “The Assistant” ın senaryosunu Green, yüzü aşkın insanın paylaştığı kendi “iş kültürü” deneyimlerini de içeren öykülerinden derleyerek yazmış…

    O nedenle, özellikle de bir aile şirketinde “patron asistanı” olarak çalışmaya başlayacak yahut da hâlihazırda o şirketlerin birinde İnsan Kaynakları yöneticisi veya uzmanı olarak çalışıyorsanız da, bu filmi mutlaka izlemelisiniz…

    Zira çalışma yaşamının son 30 yılında, (yurt içindeki ve yurt dışındaki) elektrifikasyondan tekstile, bankacılıktan otomotive, FMCG den demir çeliğe kadar, çoğu BİST 100’de de yer alan değişik sektörlerde üst düzey yöneticilikler yapmış biri olarak biz bugüne kadar, böylesine “zekice kurgulanmış” bir ofis ortamı filmi izlediğimizi pek anımsamıyoruz…

    Üstelik de, aşağıda sıralayacağımız ve vakti zamanında bizimde bolca gözlemlediğimiz detayların hiçbiri atlanılmadan…

    Ancak o işe başlamadan, bu film bağlamında; “Patronlar, sırf kendi cinsel dürtülerinin etkisi ve tatmini amacıyla, kendilerine genç ve alımlı kadınları, asistan olarak seçerler mi?” biçiminde bir soruyu da sormak isteriz…

    Doğrusunu isterseniz, evli barklı bir genel müdür ile bu türden işlere teşne genç bir asistan arasındaki "gönüllü" ilişki dışında, kendi pratiklerimizde biz bugüne kadar böylesi bir duruma hiç rastlamadık…

    Hatta yedi yıl boyunca, İnsan Kaynaklarından sorumlu yönetim ve icra kurulu üyesi de olduğumuz büyük ölçekli uluslararası bir sanayi kuruluşunun, İstanbul Holding merkezindeki ve yurt dışındaki ofislerinde, asistan pozisyonunda çalışanlarının pırıl pırıl görünmeleri için kılık kıyafetlerine, bizzat yönetim kurulu başkanının karısının karar verdiğini ve ziyaretlerinde, (kendilerine eşlik ettiğimiz için) göz ucuyla da olsa bunu denetlediklerini de biliyoruz…

    Fakat örneğin “yoğun çalışma süresi” ve “stres”, bu işin olmazsa olmazlarındandır… Bunda hiçbir şüphe yok…

    Hani öyle ki, bu insanlar aynen İK departmanı yöneticileri gibi “patron” binayı terk etmeden asla paydos edemezler…

    Bu yüzden de, “yoğun çalışma süresi” ve “stres” ibaresi bu pozisyona dair iş ilanlarında muhakkak belirtildiği gibi mülakatlarda da gündeme getirilerek “test” edilmeye çalışılır…

    Elbette asistanlar, oldukça kibar bir biçimde patronlarının karısı, çocukları ve mecburen sevgilileri ile de ilgilenmek zorundadırlar…

    Yiyecek, içecek siparişleri ile etrafı derleyip toparlama gibi küçük temizlik, bulaşık ve fotokopi işleri de onlardadır…

    Ne yazık ki, seyahat ve konaklama ayarlamaları da, ellerinden öper…

    Tabii güler yüzle misafir karşılamak da, görevlerinin ayrılmaz parçalarındandır…

    Bizim “çömez” asistan Jane’in en büyük şansı ise, şirketin babacan İK yöneticisinin kendisini şutlamak yerine yardımcı olarak yol göstermesidir…

    Ki, gerçek İnsan Kaynakları yönetimi anlayışı da budur aslında…

    İşte Green, bütün bunları ve daha fazlasını hiçbir abartıya kaçmadan, Julia Garner’ın olağanüstü performansının da yardımıyla, beyazperdeye yansıtmayı başarmış…

    Bitirmeden değineceğimiz son husus, yukarıda patronlarla ilgili sorduğumuz sorunun bu filmle alakası olacak ki, onun için de yapmanız geren tek şey, final sahnesindeki görüntülere Jane ile beraber dikkatlice odaklanmanız…

    Belki, yine klasik bir laf olacak ancak diğer yorumlarımızda olduğu gibi “spoiler vermeden” yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu son derece özgün satırlar, filme ilişkin aydınlatıcı tespitler toplamımız olsun…

    Sinema sanatına yaraşır; “emek ve bilgi verilerek” yazılmış bir başka kapsamlı yorumda yeniden buluşmak üzere, kendi değerlendirme sistemimiz içinde puan olarak 4 verdiğimiz, bu düşük bütçeli kapalı tek mekan “muhteşem” filmi için önerimiz de, kaçırmayın şeklinde olacak...

    Keyifli seyirler,

    Son bir not:
    Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 13 Temmuz 2020 günü saat 00.38’de yazılarak paylaşılmıştır...
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top