Senaryosunu, Dito Montiel'in kaleme aldığı ve ilk uzun metrajlı (debut) sinema filmini çekiyor olmasının yanı sıra başroldeki satranç öğretmeni Mario Martinez'i de canlandıran John Leguizamo'nun, yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu “Critical Thinking”; biyografik bir drama olarak geliyor karşımıza...
Gelin isterseniz, 3 milyon dolarlık bir bütçe ile çekilerek, dünya prömiyerinin de; Covid - 19 salgını yüzünden iptal edilmek zorunda kalınan 2020 Mart ayındaki South by Southwest'de (SXSW) yapılması planlanan, bu bağımsız (indie) Amerikan filmine biraz daha yakından bakalım...
***
- 1998 Miami, Florida -
Sabaha kadar uykusuz kalarak arızalarını giderme uğraşısı verdiği araçların başında çalıştığı oto tamir atölyesinden, patronu ile birlikte çalıştığı arkadaşına da haber vermek suretiyle üzerindeki iş önlüğünü çıkartan Oelmy "Ito" Paniagua (Jorge Lendeborg Jr.); sırtına geçirdiği okul çantasıyla, minibüse doğru koşuşturmaktadır...
Tam kaçıracakken de, son anda yakaladığı minibüse binen Ito; arka koltuktaki arkadaşı Sedrick Roundtree'nin (Corwin C. Tuggles) yanına geçerek oturur...
Zira her ikisi de...
Kendisine, öğrencilerinin "Bay T." olarak da hitap ettikleri; Küba asıllı Mario Martinez'in, satranç öğrettiği seçmeli dersine katılacaklardır...
***
Biraz gecikerek de olsa, Rodelay Medina'da (Angel Bismark Curiel) sınıftaki yerini alınca; elinde tebeşiriyle kara tahtanın başına geçen Bay T., İskandinav Savunması'nı anlatacağı o günkü dersini başlatır...
Başlatır başlatmasına da...
İş yorgunluğundan, bırak ders dinlemeyi ayakta duracak hali dahi olmayan ve o yüzden de, başını önündeki masaya yaslamış olan Ito; çoktan uykuya dalıp gitmiştir bile...
Zaten satranç kulübüne zerre kadar değer vermeyen okulun müdürü Bayan Kestel'da (Rachel Bay Jones), Bay T.'nin dersliğini; bir tür gözaltı salonu olarak gördüğü için, Michael Rivera (Dre C.) türündeki suça yatkın öğrencileri de, ona teslim etmektedir...
Çünkü onun tek derdi, oldukça kolay bir biçimde yüksek not alınabilen Bay T.'nin dersi sayesinde; hem öğrencilerin not ortalamalarının hem de böylelikle, okulun Miami sıralamasındaki derecesinin yükseltilmesidir...
***
Neyse...
İngilizce bilmediği gibi hiçbir bilkikte yaşama kuralını da iplemeden, palas pandıras bir şekilde sokaklarda dolanan Michael Rivera; bodoslama çarptığı Lawanda'nın (Kizra Deon) Walkman'inin kırılmasına neden olduğu anda...
Tesadüfen otomobiliyle oradan geçmekte olan, bölgenin uyuşturucu dağıtıcısı Andre Lamar (Ramses Jimenez); belinden çıkarttığı silahıyla, Michael'ı alnının ortasından vurur...
***
Bu ölüm Bay T.'ye...
Şilili büyük ozan Pablo Neruda'nın yazmış olduğu (Sait Maden'in çevirisiyle):
"Ve o zamanlar oldu bu ... Şiir
aramaya geldi beni. Bilmem ki, bilmem ki nerden
çıkıverdi , kıştan mı, ırmaktan mı?
Bilmem ki nasıl, ne zaman,
değil, sesler değildi bu,
sözcükler ya da sessizlik değildi,
bana bir sokaktan sesleniyordu,
gecenin dallarından,"
Diye başlayıp devam eden "Şiir"ini anımsatır...
Aynı esnada, işyerinde yine fazla mesaiye kaldığı için uyuya kalarak derse geciken ve bunun tekerrürü halinde; Bay T.'nin kendisine, bir başka seçmeli ders bulması gerekeceğini söyleyeceği Ito'da çıkıp gelir...
Bu arada...
Bay T. sınıfında, birkaç gün içinde başlayacak olan satranç turnuvasından da söz etmektedir...
Ki, buna katılabilmeleri için dört oyuncunun bulunması gerekecektir...
Yani artık, sınıfta yaptıkları işi ciddiye almanın zamanı gelmiştir...
Ama bunun için dördüncü bir oyuncu daha lazımdır...
***
İşte tam da bu noktada Sedrick'in aklına, ayakkabısına basması sebebiyle yumrukladığı Gil Luna (Will Hochman) gelir...
Eğer onu, geri dönmeye ikna edilebilirse Sedrick...
Bay T.'ye göre de Gil, fena fikir değildir...
***
Uzatmayalım...
Miami Jackson Lisesi'nde düzenlenen satranç turnuvasında da kazananlar; aynen beklenildiği gibi, Sedrick, Ito, Rodelay ve Gil olmuştur...
***
Ertesi günkü derste By T., "Satranç tahtası poker masasının yerini alsaydı, Amerikalıların ahlak anlayışı bir anda değişirdi..." diyen Amerikalı satranç dahisi Paul Morphy'nin (1837 - 1884); 1858 yılında ve gerçek bir opera oyunu esnasında, bir dük ile bir konta karşı oynadığı "Opera Oyunu"ndan uzun uzadıya bahseder...
Çünkü öğrencilerine, Morphy'in rakipleri karşısında yaptığı hamlelerin inceliklerini; neredeyse sanki birer "sihirli satranç haplarıymışçasına", yutturmak niyetindedir...
***
Bunlar yaşanırken...
Birden sınıfın kapısını açan Bayan Kestel; Michael'in öldürülüşünü soruşturan Dedektif Ransone (Todd Allen Durkin) ile Dedektif Vargas'ın (Dave Baez) konuşmak istedikleri Bay T. ve Ito'yu, odasına çağırır...
Ancak Ito'nun ağzından, aslında yakından tanıdığı Andre Lamar hakkında tek bir kelime dahi çıkmaz...
Fakat...
Dakikalar 35'i gösterirken de...
Asıl can alıcı konuşma, dedektifler ve Ito, odadan ayrıldıktan sonra; Bayan Kestel ile Bay T. arasında geçecek ve Bayan Kestel Bay T.'ye, kendisinin Bölgesel Satranç Şampiyonası'na katlım amacıyla istemiş olduğu fonun, Okul Komitesi'nce reddedildiği bilgisini verecek...
Ve...
"Böylelikle de...
Bay T.'nin eli kolu bağlanarak, hayatının projesi rafa kaldırılmış olacak..." diyerek konuyu burada noktalasak da...
Bunun böyle olup olamayacağını ve mevzunun nerelere doğru evrileceğini görerek öğreneceğimiz filmin geride kalanında, siz değerli sinemasever dostlarımızı; nefes kesici bir mücadelenin verileceği, 92 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
Keyifli seyirler,