En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
rudeonerudeone
Takipçi
1.698 değerlendirmeler
Takip Et!
4,0
16 Mart 2015 tarihinde eklendi
Her şeyi bir kenara koyun, yalnızca harika bir Belmondo ve Karina'nın Akdeniz sahillerinde, güneşin altında, tarz kıyafetler ile, parlak ve şık arabaların içinde, yemyeşil orman veya masmavi sahillerde oradan oraya dolanmalarını bile izlemek keyif veriyor insana. Ancak Godard'ın pek çok eserinde olduğu üzere, yalnızca şık bir görsellik sunmakla kalmıyor "Pierrot Le Fou". Yeni Dalga'nın hatırı sayılır, izlemesi aslında pek de kolay olmayan, sert filmlerinden biri. Politik tarafına da oldukça fazla yorum yapılmış. Biraz detaylı bakıldığında, son derece "derin" bir film izlediğinizi anlıyorsunuz. Sürekli verilen referanslar, edebiyattan alıntılar, göndermeler, felsefik cümleler derken, tek kelimeyle hayranı olacağınız bir senaryo çıkıyor ortaya. Bana göre filmin en kuvvetli silahı işte bu muhteşem senaryosu. Bu arada karmaşık ve zor gibi görünse de aslında alabildiğine sürükleyici. Farklı bir sinemasal deneyim yaşamak ve Godard (dolayısıyla Nouvelle Vague) sanatını tecrübe etmek için tercih edilmesi gerekiyor.
Godard (gençliğin verdiği heyecanla herhalde) aşırı dağınık bir film çekmiş o yıllarda (1965). Aklına ne geldiyse filmin içerisine koymuş adeta. Müzikal, polisiye, macera, aşk, politika, şiirsellik. Filmde ne ararsanız var anlayacağınız. İyi niyetle bakarsanız ilginç bir kolaj, burun kıvırarak bakarsanız ''çorba''. Ben üzülerek burun kıvıran taraftayım. Bu kadar farklı unsurların bir filmin içerisinde ''eriyebilmesi'' kolay değil. Ne yazık ki bu filmde de olmamış bu. Filmin giriş bölümü hariç filmi genel olarak başarısız buldum. Ancak giriş bölümündeki dehaya şapka çıkartmak gerek kesinlikle (damadın aile ziyareti kısmından bahsediyorum, insanların yapaylığı ve tekdüzeliği mükemmel yansıtılmış, sinema tarihinde izlediğim en akılda kalıcı sahnelerden birisiydi bu bölüm). Sanırım Godard'ın en büyük handikapı 5 yıl önce sinema tarihini değiştiren ''Serseri Aşıklar (À Bout De Souffle)'' ın benzeri bir filme imza atarak kendini taklit etmesi. Ancak o filmdeki deha, çiftler arasındaki uyum ve samimiyet bu filmde kesinlikle yok. Bu film belki de yapımcıların ''o film tuttu, benzerini çekersen tutar'' baskılarının bir ürünü de olabilir. Bilmiyorum cidden. Çok uzattım. ''Serseri Aşıklar (À Bout De Souffle)'' 'ın başarısız bir taklidi, akılda kalan güzel kısımları olmasına rağmen toplamda başarısız bir film ''Çılgın Pierrot (Pierrot Le Fou)''.
Jean-Luc Godard ın izlediğim ilk filmi olan çılgın pierrot , zamanının çok ilerisinde bir yapım ? baştan sona keyifli ve etkileyiciydi ? Filmdeki bazı replikler gerçekten çok anlamlı ? Sonu da insanda şok etkisi yaratıyor :) ? İzlenmesi gereken bir film ? 10/9 ?
Godardın izlediğim ikinci filmi çılgın pierrot.. serseri aşıklar filmine göre çok daha anlamlı olduğu kesin.. senaryo, işlenen aşk hikayesi dışında, oldukça iyi.. bergman filmlerinden personayı anımsattı bana birkaç sahnede ama kesinlikle o güçlü etkiye sahip değil bu film.. "sinema godardla başlar" demek kesinlikle yanlış ve acımasızca bence.. kim dediyse saçmalamış.. 1965 öncesi çok sayıda kaliteli film var.. o kadar sinemacıya haksızlık değil mi bu.. eğer özellikle varoluşçuluk sineması kastediliyorsa, persona bu filmden 10 kat iyi..
başrol oyuncuları başarılı.. film müzikleri hoş ama filmin temel sorunu etki.. yeterince etkilenmedim.. bir yanda bir aşk hikayesi, üstelik sık sık geçmiş ilişki hakkında yorumlar yapıldığı halde, hiç o döneme ait anlatım yok, görüntü yok.. dolayısı ile aşk hikayesi havada kalıyor.. diğer yanda ise filmin ana temsası, insan denen varlığın var olma çabası.. birkaç sahnede gerçekten etkili sözler geçiyor bu anlamda ama filmin genelinde, özellikle son 45 dk, bu konu da yüzeysel kalıyor.. keşke bu 2 derin konu yerine birini anlatsaydı yönetmen.. o zaman eminim ki çok etkili bir film olurdu.. final beni şaşırtmadı, hatta beklediğim gibiydi.. genel olarak akıcı, insan doğası üzerine anlamlı ve zaman zaman etkili ifadelerin geçtiği, görüntü kalitesiyle de dikkat çeken keyifli bir film çılgın pierrot.. 7/10
'Sinema Godartla başlar..' sözünü Çılgın pierrotu izleyince anladım..Dönemine göre olağanüstü yenilikçi ve fazla bir film..Filmde, varoluçuluk diyaloglar fışkırıyor..Filmin finalinde Pierrot(Ferdinand) kendini fişlemeden (Öldürmeden) önce;'Demek istediğim, gerçi ne önemi varki' diyerek.. nihilizme göndermesini yapıyor..Godarttan etkileyici ve göz kamaştırıcı bir başyapıt..10/10
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.