Hesabım
    Venom: Zehirli Öfke 2
    Ortalama puan
    2,6
    yayın
    • Hurriyet
    • Evrensel
    • Sabah
    • T24

    Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.

    Basın Eleştirisi

    Hurriyet

    Yazar: Uğur Vardan

    ‘Marvel ailesi’nin salonlarımızı ziyaret eden yeni ürünü ‘Venom: Zehirli Öfke 2’, bence ilk adımdan bir tık daha iyi... Yaratık ve onunla bütünleşen Eddie’nin ilişkisi bir tür ‘alter ego’ savaşı ya da sürekli didişen, kavga eden ama birbirlerine muhtaç bir sevgili profili olarak da ele alınabilir. Filmde çok etkili olmayan ama ara ara karşımıza çıkan mizah yükünü bu çekişme üstleniyor. Cletus-Francis ya da diğer adlarıyla ‘Carnage’-‘Shriek’, filmin bir yerinde yeni ‘Bonnie-Clyde’ olarak anılıyorlar ama Cletus’u canlanlandıran Woody Harrelson dolayısıyla ben onları ‘Katil Doğanlar’ın uzantıları olarak adlandırmayı daha uygun gördüm.

    Eleştirinin tamamı için: Hurriyet

    Evrensel

    Yazar: Şenay Aydemir

    “Nefes” ile girdiği yönetmenlik yolunda olumlu eleştiriler alan ama “Mogli: Orman Çocuğu” ve bu filmle vasatı aşamayan Andy Serkis’i için üzülmekten başka bir şey gelmiyor elden. İlk filmin senaryo ekibinde de yer alan Kelly Marcel ve başrol oyuncusu Tom Hardy’nin kaleme aldığı senaryo pek olanak sağlamıyor çünkü. Son olarak gerçek hayatta aralarında on beş yaş fark olan Woody Harrelson ve Naomie Harris’in ‘gençlik aşkı’ olduğuna ikna etmek de çok zor. Harrelson’u genç göstermek için dijital, Harris’i yaşlandırmak için makyaj müdahaleleri göze batıyor çünkü.

    Eleştirinin tamamı için: Evrensel

    Sabah

    Yazar: Olkan Özyurt

    İkinci macerada Venom ve Eddie arasındaki çatışma yeniden gün yüzüne çıkıyor. Ve yollarını ayırıyorlar. Lakin tam da bu noktada kötülük abidesi bir kahraman peydah oluyor. Islahevinde büyümüş hayatının aşkından mahrum kalmış katil Cletus Kasady (Woody Harrelson) idamı öncesi bizim Eddie ile buluşmak istiyor. Ve onu ısırınca vücudunda faklı bir simbiyotik varlık oluşmaya başlıyor. Onun verdiği üstün yeteneklerle sevgilisini buluyor ve tıpkı Katil Doğanlar filmindeki gibi kötülük saçan bir ikili haline geliyorlar. Tabii onları durdurmak için bizimkiler yeniden bir araya gelmek durumunda kalıyor.

    Eleştirinin tamamı için: Sabah

    T24

    Yazar: Atilla Dorsay

    Bu filmin temel özelliği, öncekine kıyasla ve tüm o tarz filmlerin içinde eriştiği teknolojik düzey. Bu açıdan yönetmenliği devralan Andy Serkis’i, üç Oscarlı görüntü yönetmeni, Martin Scorsese’nin gözdesi Richard Richardson’u ve elbette tüm bir teknik ekibi kutlamak gerekiyor. Ayni biçimde başta Kasady’de emektar Woody Harrelson ve Eddie Brock’ta Tom Hardy olmak üzere oyuncu kadrosunu.... Ama ne demiş anglo-saksonlar: “Too much is too much!”. Yani fazlası fazladır... Böylece film gerçekten de tüm bu ögeleri aşırı biçimde kullanıyor, tempo bu kez ‘insanı sersemletme’ düzeyini rahatça aşıyor; keyifli olmaktan yorucu olmaya kayıyor. Gerçi birçok yerde işler komediye dönüşmüyor değil!... Ki bu da seyirciye biraz nefes alma fırsatı getiriyor.

    Eleştirinin tamamı için: T24
    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top