Senaryosunu da Aziz Kedi ve başrol oyuncularından Feyyaz Yiğit ile birlikte yazan Türk sinemasının “yeni nesil yüz aklarından” Ali Atay’ın yönetmen koltuğunda oturduğu “Cinayet Süsü”, dantela gibi işlenmiş bir “kara mizah” fırtınası…
O nedenle de bu film, Türkiye’de komedi denilince aklına doğrudan Recep İvedik ve Yılmaz Erdoğan gelenlere pek fazla hitap etmemektedir…
Zira Ali Atay ve yazım ekibi hikâyeyi, içine serpiştirdikleri “kıvrak zekâ ürünü” olduğu tartışmasız değişik hınzırlıklarla doldurmuşlar…
Filmin hemen başında ve hem de sabahın köründe, Olay Yeri İnceleme Şubeden önce ilk “süslü cinayet” mahalline intikal eden Komiser Salih (Cengiz Bozkurt), Komiser Asuman (Binnur Kaya) ve Komiser Yardımcısı Alaattin (Mert Denizmen) ile tanışıyoruz…
Bu üçlünün amiri de Baş komiser Emin (Uğur Yücel) olup cinayet sonrasında kendilerine araştırmaları için farklı görevler verir…
Verir vermesine de süslü cinayetler de hız kesmez ki…
Alaattin’in o meşhur telefonu yine çalar…
Bu kez dördü birden giderler olay mahalline bir kez daha…
Vaka incelemesi esnasında, tam da maktulün annesinin önünde Alaattin ile (film boyunca uykusuzluktan yakınan) Salih’in zırvalayarak zaten kedere boğulmuş olan kadını daha da üzdükleri ve Emin’in de onları fırçaladığı öyle bir bölüm var ki, kesinlikle kaçmaz…
Cinayetler serisine bir tane daha eklenince bu dörtlüye, konuya ilişkin eğitimini Amerika’da almış olmasının yanı sıra kendine özgü çok özel yöntemlere sahip olan “Suç Uzmanı” Dizdar Koşu ’da (Feyyaz Yiğit) katılır…
Ki, bu da aslında aynen “saatli bomba” sahnesindeki bombanın fünyesindeki kabloların renklerinde olduğu şekilde benzeri Amerikan polisiyelerindeki basmakalıp (cliché) senaryolara yönelik “mizahi” bir bakış açısıdır…
Şimdi diyebilirsiniz ki, Ankara’dan gelen psikolog Emel Umar (Açelya Topaloğlu), kriminolog Uygar Ten (Ozan Ayhan) ve teknoloji uzmanı Bengü Tömer’den (Lesli Karavil) oluşan teknik destek ekibinin durumu ile bu ekiptekilerin isimlerini sürekli yanlış anımsayarak hitap eden Dizdar’ın hali çok mu farklıdır?
Elbette değil…
Tabii sadece yaptığı göndermeler ile “polisiye film” eleştirisiyle yetinmeyen Ali Atay, Asuman ve (film boyunca sululuğu elden bırakmayan) Dizdar karakterleri arasındaki konuşmalar üzerinden “romantik komediyi” de “tiye” almış…
Örnek mi:
Asuman’ın evindeki “tıraş” ve “G noktası” sohbetleri ile bomba sahnesi boyunca yapılan telefon görüşmeleri gibi…
Hepsi bu mu?
Olur mu hiç…
Pide, mercimek çorbası ve ayran menülü öğlen yemekli Ziya Gül (Süleyman Kabaali) içeren “iyi polis ve daha iyi polis” esprisinden tutunda son derece sürpriz bir finale de sahip olan filmde daha neler var neler…
O yüzden de eğer halen izlemediyseniz:
Yeter ki siz, yapılan olumsuz yorum ve verilen düşük puanlara aldanarak Mel Brooks filmlerindeki kadar “şahane ve sağlam” bir seyir lezzetine sahip olan “Cinayet Süsü” nü kaçırmayın diyoruz…
Filmi izleyemediğim için aylardır dijital platforma düşmesini bekliyordum. Sosyal medyayı irdelediğimizde bunu bekleyen çok fazla izleyici olduğunu da görebiliyordum. Normal şartlarda gelen kanunla birlikte geçtiğimiz ay içerisinde bu filmin yayınlanması gerekirken maalesef bugüne kadar sarktı. Filmi büyük ihtimalle internet üzerinden ilk izleyenlerden biri oldum ancak çok beklediğimden ya da beklentimi yükselttiğimden midir, bilemedim; film bana göre çok sönük kaldı. Yer yer güldüğüm noktalar olsa da bu kadar bekleyince olağanüstü bir yapım çıkacak gibi düşündürdü bana. Güzel sosyal mesajların yer aldığı ortalama bir film.
komik polislerin bir seri katilin peşine düşme hikayesi. Oyunculuklar gerçekten harika. Kurgu sürükleyicilik müthiş. En sonda filmin yaptığı ters köşede müthiş olmuş. Kaliteli kalbur üstü bir türk polis komedi filmi. 10 / 9,5
Cinayet Süsü kadrosu itibari ile merak ettiğim filmlerden biriydi.Değişik bir film olmuş.Aslında ilk yarısı o kadar güzel değildi ama 2.yarısı süperdi hele Cengiz Bozkurt'un replikleri muhteşem ötesi idi.Genel anlamda güzel bir film olmuş..
Ali ataydan güzel bir iş daha. Cengiz Bozkurt döktürmüş. Güzel bir cinayet komedisi. Uğur Yücel bitse de gitsek der gibi oynasa da güzeldi. Filmi beğensem de beklentimin aşağısında kaldı. Ali Atay'ın Limonata, Ölümlü Dünya filmleri çok daha iyiydi. Ben sulu komedi pek sevmem. Cinayet Süsü biraz bunu da barındırıyor. Fakat diğer sevdiğim yanları nedeniyle bunu göz önünde bulundurmuyorum. Herkese tavsiye ederim
Öncelikle müzikler açısından başlamak istiyorum filmin müzikleri Ölümlü Dünya filminde ki gibi çok güzeldi. Filmde Feyyaz Yiğit, Cengiz Bozkurt ve Mert Denizmen'in sahneleri ve diyalogları diğer oyunculara göre daha komikti ama tâbi Uğur Yücel'in de güldüren birçok sahnesi vardı. Filmde güzel göndermeler vardı ve gerek Ölümlü Dünya gerek Cinayet Süsü olsun Ali Atay ve ekibi kara komedi filmlerinde iyi olduklarını göstermişler. Film de verilen mesaj'da çok yerinde güzeldi. Cidden güldürü anlamında başarılı olmuştu. Benin beklentilerimi karşıladı 5/5
Filmin bı kaç yeri hariç gülmedim hatta gülme de sayılmaz tebessüm ettirdi. Hoşuma giden kısmı ise sonları. Belki de benim mizahıma uymadı salonda gelenlerin yarısı katıla katıla güldü. Replikler tekrar tekrar yapılarak mizah yapılmaya çalışılmış hiç komik değil. Küfür argo diyaloglara diyecek bişey yok zaten yaş sınırı koymuşlar küfre maruz kalmak istemeyen gitmez.
şu filime yazacak olumsuz ve çaresizliği anlatacak zamanıma bile yazık ! sizden rica ediyorum milletin ve bu filimi size öneren arkadaşlarınızın zekasını da içinizde tartışın.
Ölümlü dünya her ne kadar filmden çok skeçler birleşimi gibi olsa da ben oldukça beğenmiştim. Farklıydı ve komikti. Bu filme de o yüzden biraz beklenti içerisinde gittim. İki saat eğlenceli vakit geçirip alışılmış Türk komedisi dışında bir şey izlerim diye düşünüyordum ama film beklentimin inanılmaz altında kaldı. Espri tarzı kendini çok tekrar ediyor. Bir sahnede aptal olma rolünü üstlenen karakter aptalca bir şey söyler ya da yapar, ardından birkaç saniyelik sessizlik olur ve biz de güleriz. Evet bu birkaç kez için güzel ama sürekli görünce sıkıyor. Hikaye deseniz zaten yok. spoiler: sonda her şeyi kötü adam söyler ve biter şeklinde. Açıkçası başarılı olmasını istediğim bir filmdi. Üzdü.
bu kadar kötü çok az film izledim. bu filmden sonra yerli komediye olan umudum gittikçe azaldı. ölümlü dünya sonrasi çok büyük bir hayal kırıklığıydı. keşke kasmasaydıniz zorlama ve bel alti espriler hic olmamis. oradaki cogu oyuncunun dogal haliyle komik olduklarini dusunuyorum. senaryo ise bikac kisim disinda çöptü. o kisimlarda kalemi aziz kedinin aldigi da belli oluyordu.komedi ciddiyet ve zaman gerektiren bir iştir. bu film aceleye gelmiş
Tek kelimeyle mükemmel bir film gülmek istiyorsanız kesinlikle gidin... çok eğlenceli fragmanı izlememiştim beklentiye girmemek için filmi izledikten sonra baktım film daha komik
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.