Gel ve Gör
Ortalama puan
4,3
91 Puanlama
Gel ve Gör hakkında görüşlerin ?

21 Kullanıcı yorumları

5
9 Eleştiri
4
8 Eleştiri
3
0 Eleştiri
2
3 Eleştiri
1
0 Eleştiri
0
1 Eleştiri
Sırala
En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
Turgay Buğdacigil
Turgay Buğdacigil

Takipçi 2.155 değerlendirmeler Takip Et!

4,0
21 Haziran 2022 tarihinde eklendi
II. Dünya Savaşı esnasında, içindeki insanlarla birlikte yakılan 628 Belarus köyünün dehşet verici öyküsünden esinlenilerek kaleme alınan (Rusça orijinal başlığıyla: "Я из огненной деревни, Ya iz ognennoj derevni", 1977) "I Am from the Fiery Village"den (1978) uyarlanan senaryosunu da, söz konusu kitabın yazarlarından biri olan Ales Adamovich ile beraber yazan Elem Klimov'un yönetmen koltuğunda oturduğu “Idi i smotri / Come And See”; çarpıcı bir savaş draması olarak geliyor karşımıza...

Gelin isterseniz, vizyona girdiği yıl (şu an yerinde yeller esen) Ankara'daki bir sinema salonunda, bir ODTÜ Siyaset Bilimi Bölümü öğrencisi olarak izlediğimiz ve şimdi de 2017 yılındaki Venedik Film Festivalinin, "En İyi Restore Edilmiş Film" kategorisindeki Ödülünü kazandığı 1080p formatındaki şahane bir Blu - ray kopyası üzerinden yorumlama fırsatını bulduğumuz; sinema tekniği açısından, bünyesinde herhangi bir eksikliği barındırmayan bu filme biraz daha yakından bakalım...

***

- 1943, Belarus -

İki Belaruslu çocuk, yaşlı bir köylünün tüm uyarılarına karşın; toprağın altına gömülerek terk edilmiş silahlar ile diğer askeri mühhimatı çıkartmak amacıyla yeri kazmaktadırlar...

Hem de, alçak irtifadan sürekli devriye uçuşu yapan Nazi Focke-Wulf Fw 189'larının varlığına rağmen...

Zira birer silah temin ederek Nazi işgaline direnen Sovyet partizanlarına katılacaklardır...

Bu çocuklardan, babası da hali hazırda cephede olan Flyora "Florian" Gayshun'un (Aleksey Kravchenko) annesi (Tatyana Shestakova), gitmemesi için Sovyet yapımı bir SVT-40 tüfeği bulmuş olan oğluna, feryat figan yalvarırken; evin küçük ikiz kızları, kıkır kıkır gülerek oynamaktadırlar...

***

Ertesi sabah...

Eve gelen iki partizan (Evgeniy Kryzhanovskiy - Anatoly Slivnikov), Florian ile kümesten aldıkları bir hindiyi; köyün muhtarı (Kazimir Rabetsky) ve köylülerin şaşkın bakışları arasında, birliğin kampına götürürler...

Ardından da...

Aralarında üzerinde, "Düşmanın eline geçmendense, seni yemeyi tercih ederiz" yazan bir ineğin dahil edildiği partizan grubunun toplu fotoğrafı çekilir...

Elbette Florian'da, söz konusu bu hatıranın karesine dahil edilmiştir...

***

Çok geçmez...

Florian açısından, hayal kırıklığına yol açacak haber de gelmekte gecikmez...

Çünkü partizan birliği, düşmana doğru ilerlerken; komutan Kosach (Aleksandr Berda), Florian'ın kampta kalmasına karar vermiştir...

***

Üzüntüsünden ağlayarak ormana dalan Florian orada, ağlamakta olan genç kadın Glasha (Olga Mironova) ile karşılaşır...

Ki aynı Glasha, Florian'a; komutanın, acıması sebebiyle kendisini kampta bıraktığını söyleyecektir...

Onlar, aşk ve çocuk sahibi olayı da içeren daha pek çok konu dahil kendi aralarında sohbet ederlerken; kampı uçaklarla bombalayan Naziler, paraşütçü birliği indirmeye de başlamışlardır...

***

Derken...

Paçayı Naziler'den ucuz kurtaran Florian ile Glasha geceyi, Florian'ın ağaç dallarından yaptığı bir çadır da geçirirlerken; gün ağarırken de, Florian'ın annesi ile kardeşlerinin yaşadığı köye dönmeyi planlamaktadırlar...

Tabii gece yağan yağmurun, doğrudan toprağa inmek yerine ağaçların yapraklarında biriken sularıyla; ağaçları sallamak suretiyle sabah duşlarını aldıktan sonra...

***

Beraberce köye vardıklarında; ortama bir sessizlik hakim olduğu gibi Florian'ın annesi ile kardeşlerinin terk ettiği evi, sinekler istila etmiştir...

Kurşuna dizilerek öldürülmüş köylülerin cesetlerini fark edemeyen Florian, "Nerede olduklarını biliyorum" diyerek bataklığın ucundaki adaya doğru koşturmaya başlar...

Halbuki Glasha görmüş ancak Florian'ı, annesi ile kardeşlerinin de öldürüldüğüne ikna edememiştir...

***

Üstelik...

Filmin en başında Florian ile arkadaşını, "Kazmayın" şeklinde uyaran yaşlı köylü de; Nazilerce, üzerine benzin dökülmek suretiyle baştan aşağıya tutuşturulmuştur...

Yerde yatmakta olan o adamın halini gören Florian, daha da berbat olur...

***

Neyse...

Florian, hayatta kalmayı becerebilen köylülerden Rubezh (Vladas Bagdonas) ve diğer iki erkekle:

Kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan aç insanları doyurabilmek gayesiyle avlanmaya çıktıklarında; Naziler uçaklardan, "Bolşevik Yahudilerini öldürün. Çirkin suratlarında bir tuğla kırın" yazan Rusça bildiriler atılmaktadır...

Yani "koyun can, kasap et derdinde" denildiği bir biçimde herkesin derdi bambaşkadır...

Bu arada vurulacak hedefleri tespit ederek merkez karargaha bildiren, Focke-Wulf Fw 189'ların devriye uçuşlarını sürdürdüğünü de belirtmiş olalım...

Dakika 72...

Geride sizleri, savaş vahşetinin hız kesmeden devam edeceği 70 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

Fakat bitirmeden, filmin finalinde "faşizmi", "kapitalizmin tıkanmışlık açmazına" çare olarak sopalı, silahlı ve baskıcı bir aparat olmak yerine; kişiselleştirerek, Adolf Hitler'e bağlaması görüşüne katılmadığımızı da belirtmiş olalım...

Çünkü...

Eğer Adolf Hitler olmasaydı, "Bunların hiç biri yaşanmayacaktı" demek son derece yanıltıcı bir fikirdir ve dünya tarihi, bunun tersinin sürekli olarak kanıtlandığı örneklerle doludur...

Ki gerçekleştirilen katliamlarda, büyük bir katkısı da bulunan bir Nazi "(Obersturmführer) Teğmeni" nin (Jüri Lumiste); "komünistlere" yönelik olarak cesaretle dillendirdiği itiraflarından da, bunu anlıyoruz zaten...

Keyifli seyirler,
kuzularynsessizli-i
kuzularynsessizli-i

Takipçi 804 değerlendirmeler Takip Et!

5,0
12 Mayıs 2010 tarihinde eklendi
İzlenilmesi gereken ağır bir dram...Finalde Hitler defalarca kurşuna diziliyor bir çocuk tarafından (manidar olarak)...Finali bana göre şok edici ve ürkütücüydü...
MojoRising
MojoRising

Takipçi 380 değerlendirmeler Takip Et!

4,5
16 Ağustos 2011 tarihinde eklendi
Değeri bilinmemiş mükemmel savaş karşıtı film. İzleyeli 7-8 yıl kadar olmasına ve filmi sonra tekrar izlemememe rağmen o finali hala aklımdan çıkmıyor. Hollywood savaş filmleri tarzında bir film bekleyenler, kesinlikle beklemesinler çünkü bu filmin Holywood sterilliği ile uzaktan-yakından alakası yok. Bu film sert, gerçekçi ve can acıtan bir film. Benim görüşüme göre en etkileyici savaş filmlerinden birisiydi film ama her bünyeye gelmeyeceğini de belirtmek gerek tabii ki. Son olarak çocuk oyuncunun oyunculuğuna ve yönetmene şapka çıkartıyorum.
rosetta
rosetta

Takipçi 70 değerlendirmeler Takip Et!

5,0
26 Eylül 2007 tarihinde eklendi
Elem Klimov grçkten saygı duyulması gereken bir ortaya koymuş.izlediğim en etkili savaş filmi ve dram..biraz gözardı edilmiş bir film sanırım.tesadüf eseri elime geçti.türkiyede gösterimi de 10 yıl sonra olmuş sanırım...filmin ses efektlerine ve son yarım saatine özellikle dikkat.öyle bir atmosfere giriyorsunuzki oradan çıkmanız ve etkisinden kurtulmanız mükün değil... mümkün değil
deckard76
deckard76

Takipçi 317 değerlendirmeler Takip Et!

5,0
1 Eylül 2009 tarihinde eklendi
Savaşın dehşetini,isanlarda yarattığı fiziksel ve psikolojik yıkımı anlatan bir başyapıt.Rusların Kıyameti olarak anılan yapım Nazilerin Belarusta yaptığı katliamları anlatırken savaş denen korkunç,rezil olayın insanlarda oluşturduğu felaketleri evrensel bir dille anlatıyor.Her sinemaseverin görmesi gereken çekilmiş en çarpıcı,etkiliyeci savaş karşıtı şaheser.10/10
electronica
electronica

Takipçi 228 değerlendirmeler Takip Et!

5,0
12 Temmuz 2010 tarihinde eklendi
Savaşa karşıt filmler arasında yer alan, çok beğendiğim, düşündüren, mesajlar veren, çok güzel bir film ... 10 üzerinden 10 puan ...1943te Beyaz Rusyada 626 köy, içinde yaşayanlarla birlikte Naziler tarafından yakılarak yok edilmiş ...Filmle beraber savaşın insana, doğaya ve diğer canlılara ne kadar da zarar verdiğini hüzünlü bir şekilde izliyoruz ...İnsanoğlu yeri geliyor nasıl oluyor da , aşağılık sürüngen vahşi bir canavara dönüşebiliyor ??? Sivil masum halkı öldürebiliyor, sakat bırakabiliyor, tecavüz edebiliyor, çocuk yaşlı demeden tüm insanları ahşap bir barakaya doldurup canlı canlı yakabiliyor, önüne gelen karşısına geçen ne varsa yağma talan edebiliyor, insanlara doğaya ve hayvanlara vahşice zarar verebiliyor ... Acaba içimizdeki bu kötülük nereden geliyor?Tüm insanların bu ve benzeri savaş karşıtı filmleri izleyip, savaşın insanlık için ne kadar da kötü ve acımasız olduğunu görmesi gerekir.Barışın değerini ve kıymetini bilmemiz gerekir. Çünkü savaşlarda mağdur olan kesim hep masum halklardır, çocuklardır. Savaşa ve silahlanmaya hayır !!!
aabb76
aabb76

Takipçi 22 değerlendirmeler Takip Et!

4,0
24 Ağustos 2006 tarihinde eklendi
izlediğim en iyi savaş filmi.savaşı cephe gerisinden anlatan en iyi film.savaşın cephe gerisindekilerden alıp götürdüklerini başarıyla ortaya koymuş tek film...
basakbilgi
basakbilgi

Takipçi 354 değerlendirmeler Takip Et!

4,0
12 Temmuz 2008 tarihinde eklendi
Beyaz Rusyadaki nazi işgalini ve mukabil partizan direnişini fevkalade bir sinema diliyle anlatan çarpıcı bir filmdi "idi i smotri". Filmde kullanılan teknikler, planlar, sesler gerilim filmi hatta korku filmi yapmak isteyenlere ders diye okutulacak cinstendi ve de bir anti-savaş filmi olaraksa türünün kesinlikle en iyisiydi...

İzlemeden ölmeyin...
tamerercig
tamerercig

Takipçi 61 değerlendirmeler Takip Et!

5,0
27 Haziran 2002 tarihinde eklendi
bu film yaklaşık 13-14 yıllık bir film..çevrim tarihi yanlış hatırlamıyorsam
1988 olması lazım...ELEM KLIMOV'un bu film 1988 4.MOSCAWA film şenliğinde en
iyi film ödülünü almıştı...bu hatırlatmadan sonra filmle ilgili görüşlerime
geçebilirim...

ELEM KLIMOV ismini pek fazla kişi bilmesede SSCB 'nin en sevilen
yönetmenlerinden biriydi...yaptığı filmlerin büyük çoğunluğunda tarihi
olgularla SOVYET halkının yaşadığı zorlukları anlatmaktadır...COME AND SEE
'de bana göre yönetmenin en iyi filmidir...2.30 saate yakın uzunluğuyla
izleyenleri hergeçen dakikada birazdaha dehşete düşüren sahneleriyle kolay
kolay unutulmayacak bir filme imza atmış... 2. DÜNYA SAVAŞI sırasında Sovyet
halkının Almanlar tarafından nasıl bir zulme uğradığını ve halkın bu zulme
karşı nasıl bir direniş içine girdiğini tarihi gerçeklerle gözönüne
sunuyor...film bize ünlü yönetmen STEVEN SPIELBERG'in yahudi katliamını
anlatan SCHINDLER'S LIST filmini hatırlatıyor...Zulmü gerçekleştiren yine
Naziler..ama bu sefer Yahudiler değilde Sovyet halkının başına gelen dehşet
verici olayları izliyoruz...hemde küçük bir çocuğun gözünden...annesinin
karşı çıkmasına rağmen Partizanlara katılan bu küçük çocuk savaşın bütün
dehşetini gördükten sonra filmin sonunda karşımıza adeta evrim geçirmiş gibi
çıkıyor...ve onun gözünden izlediğimiz savaşta biz seyircileri onunla
birlikte bir değişime götürüyor...onunla birlikte bizde bu dehşeti
yaşıyoruz...ve insana insan olmasını birkez daha anlatıyor...filmde
yönetmenin savaşı bize görsel bir şölenle sunması (bu görsellik efect tada
bilgisayar animasyonları değil) yani fotoğraf kareleri tadındaki sahnelerle
anlatması izleyicilerde büyük bir etki bırakıyor...yönetmenin bu büyük
başarısının yanında oyunculuklarda tek kelimeyle mükemmel...özellikle küçük
oyuncu Aleksei Kravchenko , Partizanların komutanı rölündeki Liubomiras
Lauciavicius ve küçük çocuğa arkadaşlık yapan Olga Mironova mükemmel bir
oyun çıkarıyorlar...

film uzun bir süre Beyoğlu AKADEMİ İSTANBUL'da gösterimde kaldı..ama ne
yazıkki bu süre içerisinde gitmeye fırsatım olmadı..Ankara tatili sırasında
şans eseri bu filmin orjinal vıdeo kasetini buldum..ve dün seyrettim..şuan
sinemalarda oynayıp oynamadığını bilmiyorum ama eğer oynuyorsa sakın ama
sakın kaçırmayın...sizi uzun bir süre etkisi altına alıcak bu filmi mutlaka
seyredin...

çok uzaklara sevgilerimle...seni çok özledim...
canac16
canac16

7 değerlendirmeler Takip Et!

0,5
16 Şubat 2009 tarihinde eklendi
hayatımda izlediğim en kotu ve sıkıcı filim bu filmin nasıl olupda ilk 10 arasında yer aldıgına inanamıyorum yorumlara aldanıp sakın izlemeyin berbat ve otesi gercekten cok kotu vaktinizi bos harcamıs olursunuz cok kotu sakın yapmayın.
dikkon
dikkon

5 değerlendirmeler Takip Et!

2,5
11 Mayıs 2010 tarihinde eklendi
ya yorumlara bakarak izledim ama benim için hayal kırıklığından öte bir şey yoktu.Piyanist, schindlerin listesi ve adını hatırlayamadığım bir sürü katliam filmi izledim fakat açıkçası en kötüsü bu oldu. 14 yaşındaki bir çocuğun gözleriyle savaşı tasvir etmek güzel fakat bana göre kesinlikle ilgi çekici değil.Bu tarz filmlerden insanların çok büyük beklentisi oluyor zira gerçek olaylar anlatılıyor.milyonlarca insan katlediliyor savaşta 47 milyon insan ölüyor filmin sonunda da belarusta yüzlerce köy yakıldı deniliyor fakat gösterimde yakılan 2 adet ev var, toplasanız 2 tank 60-70 alman askeri 50-60 rus milis ve filmin başından sonuna kadar yüzünde acı bir ifade olan çocuk...nasıl bir bakış açısıdır bilemem ama ben hiç beğenmedim ve beğenenleri de anlayamıyorum.
kücükyesilbeselye
kücükyesilbeselye

Takipçi 1 değerlendirme Takip Et!

4,5
19 Aralık 2007 tarihinde eklendi
acıtasyon olmadanda insanları etkileyebilirsiziniz..yönetmen bunu ispatlamış..bu film için söyleyebileceklerimin karşılığı yok kelimelerde..10/10
hugareva
hugareva

35 değerlendirmeler Takip Et!

4,0
9 Ekim 2009 tarihinde eklendi
filmi az önce izledim . nazi katliamlarını daha önce çoğu filmde de izlemiştim ancak bu filmdeki en insanlık dışı olanlarındandı galiba.film beni tatmin etti , öyle başyapıt denilecek kadar olağanüstü bir film değil ama seyirciyi etkiliyor , en azından ben bu tür sahnelere alışkın olduğum halde etkilendim.izleyin derim10/7.5 (kesinlikle sıkıcı değildi , bazı arkadaşlar o tür yorumlarda bulunmuşlar)
filito-janya
filito-janya

13 değerlendirmeler Takip Et!

5,0
5 Aralık 2006 tarihinde eklendi
Bir film ustalıkla ancak bu kadar iyi çekilebilir.
Sadece izleyin ve dehşeti yaşayın diyorum.
clubber80
clubber80

54 değerlendirmeler Takip Et!

5,0
19 Şubat 2007 tarihinde eklendi
ya super bi film,usta oyunculara taş çikarmicak bi cocuk oyuncu mekemmel kurgusu ile filmmin adi gibi gercekten görülmesi gereken bir film... 10 uzerinden 9,5
Daha Fazlasını Göster
  • En son Beyazperde eleştirileri
  • En İyi Filmler
  • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler