DriverX eleştirileri

“DriverX”, senaryosunu da yazan Henry Barrial’ın yönetmen koltuğunda oturduğu oldukça farklı bir drama…

30 Kasım 2018 tarihinde vizyona giren filmin, hâlihazırda IMDB, Rotten Tomatoes ve Metacritic gibi mecralarda ciddiye alınacak miktarda oydan oluşan bir izleyici ve yorumcu puan ortalaması mevcut değil…

O nedenle bizde, her zamanki gibi önceliği yine oyuncu kadrosuna vermek suretiyle bu filmi bizzat kendimiz mercek altına alarak incelemeye ardından da puanlamaya çalışacağız…

Yalnız filmin yorumuna geçmeden önce “DriverX” in, kendini neredeyse 98 dakikalık koskocaman bir Toyota Prius Hybrid reklamına dönüşmekten kurtaramadığını ancak bu durumun filme, negatif bir etkisinin olmadığını da, daha işin başındayken söylemiş olalım…

DriverX denilen şey, aslında teknik olarak Uber tarzı bir taksi uygulaması… Başrol kahramanımız Leonard’da ellili yaşların sonlarında işsiz kalan ve başka da bir iş bulamadığı için gece yarıları DriverX uygulaması üzerinden kendi şahsi aracıyla taksicilik yaparak hayatını kazanmaya çalışan bir aile babası…

Fakat böyle dedik diye, bu filmi kesinlikle bir Martin Scorsese efsanesi olan “Taxi Driver” (1976) yahut da bir Jim Jarmusch klasiği olan “Night on Earth” (1991) ile kıyaslamaya da kalkmayınız…

Zira bu ikisi Mercedes ve BMW ayarında filmler iken, “DriverX” ise amiyane tabirle bu filmlerin yanında biraz Doğan görünümlü Şahin olarak kalıyor…

Tekrar filme ve özellikle de başrol karakteri Leonard’a dönecek olursak… Kendisi, halen analog olarak kaydedilmiş LP plaklar döneminde yaşayan bir isim… Favori albümü de 1971 tarihli Led Zeppelin IV (itiraf etmek gerekirse, 37 milyon adedi aşan bir satış rakamına da ulaşan bu efsane albüm, gerçekten de tüm zamanların en iyi rock albümlerinden biri olup bizim de favorilerimiz arasında yer almaktadır)… Ancak bu durum, 21. Yüzyılın dijital dünyasında, ne yazık ki Leonard’ın, sudan çıkmış balığa dönmesine de neden olmaktadır…

Küçük bir şaşkınlık ve alışma devresi sonunda, her gece içinde başka bir maceranın yaşandığı Toyota Prius Hybrid’in sürücüsü Leonard karakterini canlandıran Patrick Fabian’ın (sokak jargonu kullanmadan konuştuğu aksansız ve tok İngilizcesinin de etkisiyle olsa gerek) neredeyse tek kişilik şovuna dönüşen filmin, teknik ekip açısından da çok ciddi zorluklar içermediğini düşünüyoruz…

Bunu, bu ekibin üyelerinin filmografilerine baktığınızda da çok net olarak hemencecik görebiliyorsunuz da zaten…

Sonuç olarak, 98 dakikalık makul süresinin de etkisiyle sıkılmadan izlediğimiz bu film için puanımız 3 önerimiz ise, “sizde bir şans verin” şeklinde olacak…

Keyifli seyirler,

Son bir not:
Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 4 Aralık 2018 günü saat 00.12’de yazılarak paylaşılmıştır...