En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Turgay Buğdacigil
Takipçi
2.094 değerlendirmeler
Takip Et!
3,5
3 Mayıs 2021 tarihinde eklendi
Senaryosunu, aynı isimli 2003 tarihli filmin kendi yazdığı senaryosundan uyarlayarak Alan McElroy’un bir kez daha kaleme aldığı “Wrong Turn”, Mike P. Nelson’ın yönetmen koltuğunda oturduğu oldukça kanlı bir korku – gerilim filmi…
Gelin isterseniz önceliği olaylar zinciri ve karakterlere vererek yorumumuza başlayalım…
Appalachian Trail’de doğa yürüyüşü yapmak üzere erkek arkadaşı Darius Clemons (Adain Bradley) ile birlikte Batı Virginia’ya doğru seyahate çıkan kızı Jennifer’dan (Charlotte Vega) en son altı hafta önce mesaj alan ve bir daha da kendisine ulaşamayan Scott Shaw (Matthew Modine), mesajın gönderildiği Wrenwood bölgesindeki polis karakoluna ardından da konakladıkları otele ve uğradıklarından emin olduğu bir bara giderek kızını görüp görmediklerine dair sorular sorar…
Ne yazık ki bu ilk deneme de hiçbir sonuç elde edemez…
İzleyicinin de aynen Scott gibi fazlasıyla meraklandığını tahmin eden yönetmen, bizi altı hafta öncesine götürüyor…
İlk öğrendiğimiz şey, Jen ve Darius’un bu yolculukta yalnız olmadıklarıdır…
Kendileri ile beraber Milla D'Angelo (Emma Dumont) ile sivri dilli ve hırçınlığı sayesinde başını sürekli derde sokan nişanlısı Adam Lucas (Dylan McTee) ve eşcinsel çift Gary Amaan (Vardaan Arora) ile Luis Ortiz’de (Adrian Favela) bulunmaktadır…
Otele giriş yapan gençler, ardından da kendilerini “The Deer & Beer / Geyik ve Bira” isimli içinde bilardo da oynanan bir restoran bara atarlar…
Ama bu “New Yorklu züppeler” kasabadaki barda pek hoş karşılanmaz ve özellikle de aşırı alkolden karaciğerini tüketmiş olan Nate Roades’in (Tim DeZarn) radarına takılırlar…
O an için en azından biz öyle zannediyoruz…
Sabah koşusuna çıkan Jen yolda, alışveriş yaparak elde üretilmiş takılarından aldığı Edith (Daisy Head) ve Ruthie (Rhyan Elizabeth Hanavan) ile tanışır…
Lütfen bu iki simayı aklınızın bir köşesinde tutun…
Zira ileride çok lazım olacak…
Derken sıra, Appalachian yürüyüşüne gelir…
Ancak dağlarda olan biteni, tüm kasaba halkı gibi çok iyi bilen otelci Aileen’ın (Amy Warner) tüm uyarılarına karşın, çok bilmiş Darius’un ısrarı üzerine grup, gitmeleri gereken normal yol güzergahını değiştirir…
Ve tabii başlarına gelen ciddi bir kaza sonrasında içlerinden biri çok kötü bir biçimde hayatını kaybeder…
Yağmurun da bastırdığı ormanda yollarını yitiren beşli, farkında olmadan geceyi içinde değişik din ve mezhepten insanların bulunduğu bir mezarlığın üzerine kurdukları kamp çadırında geçirir…
Ki kayalardan oluşan bir duvara iliştirilen bildirgeye göre burası, gelmesi muhtemel iç savaş (12 Nisan 1861 – 12 Nisan 1865) öncesindeki 24 Kasım 1859 tarihinde “yeni Amerika’ya” esas teşkil etmesi amacıyla tesis edilmiş olan “Foundation” adındaki bir kuruluşa aittir…
Üstelik uyandıklarında Milla ortalıklarda görülmediği gibi hepsinin cep telefonları da sırra kadem basmıştır…
Hele bir de iyice panikleyerek telaşa kapılan Adam’ın bir hayvan kapanına yakalanarak kayıplara karışması hali var ki…
Herkes neredeyse kopar…
An itibarıyla dakika 32…
Bundan sonrasın da “Midsommar” (2019) tarzı inanılmaz bir hikâyeye evrilecek olan ve önemli karakterlerin arasına Bill Sage’nin canlandırdığı John Venable’ın da katılacağı filmde çadır çok daha fena karışacak…
Yani geride içinde pek çok “ters köşeyi” de barındıran heyecan dolu 77 dakikalık bir bölüm daha sizleri bekliyor olacak…
Eski Wrong Turn serisini pek andırmayan ve konu bazlı olarak da biraz değişikliğe uğradığını düşündüğüm başlangıç filmi. Süresi uzun, klişesi bol ve finali güzel, başrol ablamızın her şeye yakıştığı bir film olmuş. Filmin beğenmediğim kısımları ise başlangıç sahneleri oldu. Tüm bu başlangıç sahnelerinden sonra Wrong Turn yerine farklı bir isim koyulması gereken yeni ve izlenebilecek bir hikaye sizi bekliyor.
İzlediğim gün, sıcak sıcak yorumumu yazmak istedim. İlk olarak, bence gayet güzel bir filmdi. Oyuncuları, müzikleri, kurgusu, özellikle karakter gelişimi oldukça iyiydi. Fakat korkacağınız kısım ,sadece, aniden karşınıza bir şey çıktığında oluyor bence. Konusu ya da görselleri yüzünden korkulacak hatta gerilecek bir sahne hatırlamıyorum, etkilenebilirsiniz tabii ama korkmazsınız eminim ki. Ek olarak bazı kısımlarda duygusal çıkarımlar yapabileceğiniz bir film. spoiler: Eğer Stephen King- Hayvan Mezarlığı' nı beğendiyseniz kanaatimce bu filmi de beğenirsiniz (konu olarak çok değil ama benzer bulduğum görseller, kısımlar çoktu) , korkmak için çok uygun bir film olmayabilir, eğer korku filmleri adına bir geçmişiniz varsa. Fakat güzel bir film izlemek istiyorsanız şans tanımanızı öneririm.
Diğer serilerle uzaktan yakından ilgisi yok..konu dağılmış bambaşka bir hikayeye geçilmiş...diğerleri çok ilgimi çekmişti lakin bu seri hayal kırıklığı.. 202..lerin malesef film konu kalitesi düşüyor..ucuz bütçe ucuz hikaye..
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.