“Monster Party”, senaryosunu da yazan Chris von Hoffmann’ın yönetmen koltuğunda oturduğu ikinci uzun metrajlı sinema filmi…
Dünya prömiyeri, 1 Ekim 2018’de Beyond Fest’de yapılan ve 2 Kasım 2018’de vizyona giren filmin hâlihazırda, IMDB, Rotten Tomatoes ve Metacritic gibi mecralarda ciddiye alınacak miktarda oydan oluşan bir izleyici ve yorumcu puan ortalaması mevcut değil…
Yani amiyane tabirle, bu son derece taze film için bir kez daha “kendin pişir, kendin ye” yapmak durumundayız gibi görünüyor…
O nedenle, gelin isterseniz her zamanki gibi önceliği yine oyuncu kadrosuna vermek suretiyle filmi mercek altına alarak incelemeye ardından da puanlamaya çalışalım…
Kapalı tek mekânda, farkında olmadan bir grup sadist manyağın tuzağına düşerek yaşam mücadelesi veren üç gencin hikâyesinin anlatıldığı filmin, başta “Green Room” (2015) ve “Don't Breathe” (2016) olmak üzere pek çok film ile Tarantino sinemasından değişik esintiler taşıdığını söylemek ziyadesiyle mümkün…
İşe oyuncu kadrosu ile başlayacak olursak…
Doğrusunu söylemek gerekirse, Haneke’nin “Funny Games” (1997) filmindeki manyaklarınkine yakın bir performans sergileyen baba oğul Dawson’ları oynayan Julian McMahon ile genç Kian Lawley’in mimiklerine, oyunculuklarına ve insan doğrarken ki arsız tavırlarına bayıldığımızı belirtmeliyiz…
İleride ne olur, şartlar nasıl gelişir bilinmez ancak bize göre filmin tartışmasız yıldızı, Dawson ailesinin psikopat oğlu Elliot’ı canlandıran Kian Lawley isimli bu çocuktu…
Çok düşük bir bütçeyle kapalı tek mekânda çekilen filmin teknik ayrıntılarına ilişkin olarak ifade edilecek fazla da bir şey yok…
Yukarıda da vurguladığımız gibi Tarantinovari esintiler taşıyan filmin, özellikle de cinayet sahnelerindeki, ortalığa saçılan kan ve kopan uzuv parçaları işi gerçekten de çok büyük bir ustalıkla halledilmiş…
O sahneler de kesinlikle bir abartı, yapmacıklık yahut eğretilik hissetmiyorsunuz… Her şey tamda olması gerektiği kıvamda… İnsanı rahatsız eden ve “olmamış” dedirten ne bir fazlalık ne de bir eksiklik kesinlikle söz konusu değil… O yüzden de, filmin dekorcusundan kostümcüsüne, makyajcısından efektçisine ve tabii ki de kameramanından ışıkçısına kadar teknik kadrodaki herkese geçerli not vermemiz gerekiyor…
Sonuç olarak, her ne kadar çok özgün bir hikâye ve anlatım tarzına sahip olmasa da, eli yüzü düzgün işlerden biri olarak görünen bu film için puanımız 3 önerimiz ise, türün meraklılarınca “sıkılmadan izlenebilir” şeklinde olacak…
Keyifli seyirler,
Son bir not:
Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 13 Kasım 2018 günü saat 01.06’da yazılarak paylaşılmıştır...