Hayaller ve Hayatlar Bir Olsun!
Yazar: Misafir KoltuğuBaşrolüne Aslı İnandık'ı yerleştiren ve BKM'nin ellerinden çıkan Aslı Gibidir, genç bir kızın hayallerini gerçekleştirmeye çalışmasını konu ediniyor. Gerçek anlamda yüzleri güldüren bir komedi filmi olduğunu söyleyebileceğimiz Aslı Gibidir, son zamanların yerli komedi filmleri için bir oksijen tüpü niteliğinde denilebilir. Zaman zaman yalpalasa da filmin tamamına bakıldığında gerçekten senaryosu, yönetmenliği ve oyunculukları üzerinde büyük bir emek olduğunu fark edebiliriz.
Aslı, çekirdek ailesiyle birlikte yaşayan genç bir kızdır. Mesleği ziraat mühendisliği olan Aslı'nın hayallerinin bununla yakından uzaktan alakası yoktur. Bir üniversitenin konservatuarına girmek üzere sınava katılan genç kızın karşısına hiç ummadığı yerden bir şans çıkar. Oyuncu olmak isterken kendini Dublörler Kulübü'nde bulan Aslı, burada istediklerini elde edebilecek midir? Bu kulüpte gerçek hayatta onlara iş teklif edenlere ücret karşılığı dublörlük yaparak geçimlerini sağlayan insanlar yer alıyordur. Hepsi birbirinden renkli ve eğlenceli olan karakterler, Aslı'yı aralarına alabilmeyi başarabilecekler midir?
Öncelikle filmin gayet az olan olumsuz yönlerinden başlayacak olursak Evren Erdoğan, Ayşe Balıbey ve Bener Karaçor'dan oluşan senaryo ekibinin senaryo üzerinde fark etmediklerini düşündüğümüz bir detayı söyleyebiliriz. Konu, filmde yer alan bazı espriler... Aslı Gibidir, her ne kadar korkunç mizahi anlayışlara sahip yerli komedi filmleri arasında parlayan bir yıldız gibi dursa da, onun da mizah konusunda bir hatası var. Kağıt üzerinde güzel duran espriler, hayata geçirilince çok da güzel durmuyor. Eğer ki o esprileri sosyal medya üzerinden biri paylaşmış olsaydı yüzler gülümseyebilirdi, ancak biri bunları dile getirince formül çok da tutmuyor. Ancak bu 'olmamış' esprilerin sayısı az olduğu için rahatlıkla esgeçebilir ve yolunuza devam edebilirsiniz. İkinci bir sorun da Aslı İnandık'ın tiyatral oyunculuğu. Birçok karakteri tek bir filmde başarıyla canlandırmadığını asla söyleyemeyiz. Ancak karakter performansları arasında tutarsızlık bulunuyor. Dublörler Kulübü'nün onu gönderdiği yerlere kılık değiştirip giden Aslı'nın oyunculuğu bazen çok başarılıyken bazen çok abartı gibi görünüyor. Eğer ki onu bir sahnede ya da sosyal medyadaki bir videoda izliyor olsaydık, bu kadar göze batmayacaktı. Ancak sinemada oyunculukların daha doğal durması gerekmekte. Bu 'olmamış' performanslar filmin yaklaşık %30'unu oluştuğu için yine bu sorunu da abartmadan esgeçmek mümkün. Çünkü, başrol olarak yer aldığı ilk filmiyle Aslı İnandık, birçok kişinin yapamadığı bir şeyi başarmış oldu. Üçüncü motivasyon düşürücü ögeye gelirsek, filmin ikinci bölümünü içeren romantizm... Aslı İnandık'a Ahmet Olgun Sünear'ın eşlik etmesi bu filmi görmeden önce kafalarda canlanamıyordu. Ama filmi izlediğimizde bu düşünceden kolaylıkla kurtulmuş olduk. Ancak bazı klişeliklerin olması, her şeyin mükemmel gittiğini düşünürken filmi izleme motivasyonlarını indirebiliyor.
Şimdi olumlu kısımlara geri dönebiliriz. Bir anda kendimizi Aslı'nın hikayesine ortak olmuş olarak bulduğumuz bu filmi yerli komedi sinemasıyla karşılaştırmadan edemiyoruz. Tekrardan açıp izleme isteği uyandıran film, en başta da söylenildiği üzere hepimize nefes aldıracak ve yerli komediye olan inancımızı yeniden canlandıracaktır. Tabii bu komedi filmleriyle ilgili olan olumsuz düşünce Cem Yılmaz, Yılmaz Erdoğan, Ata Demirer, Gülse Birsel, Demet Akbağ gibi isimler için geçerli değil. Ancak hiçbir zaman popüler isimlere yenilerinin katılamayacağını düşünmeye başlamıştık. Aslı İnandık'ın tek başına tüm filme hükmetmeye çalışması takdirlik bir durum. Eğer ki Aslı Gibidir filmini bu cümlelerle başka biri bana anlatsaydı, 'Herhalde oyuncu kadrosu kötü olduğu için Aslı İnandık öne çıktı' gibi düşüncelere kapılabilirdim. Ancak durum hiç de öyle değil. Hemen hemen her oyuncu ne İnandık'ı yüceltmeye yönelik ne de düşürmeye yönelik olarak seçilmiş. Öne çıkan ve performans konusunda İnandık'a harika şekilde eşlik eden birçok isim bulunuyor. Bunlardan biri, Aslı'nın babası rolünde izlediğimiz Tuna Orhan. Geçim sıkıntısını dibine kadar yaşamış olduğu belli olan ve maddiyat konusunda asla ipleri elinden bırakmamaya çalışan baba, filmde en ummadık zamanlarda ummadık şekilde izleyicileri güldürmeyi başarıyor. Bir diğer isim de Dublörler Kulübü'nün öncülerinden Seyfi rolünü canlandıran Toygan Avanoğlu. Kendisinden zaman zaman seksist cümleler duysak da, karakterin bir sonraki sahnesinde tüm hatalarını unutacak seviyeye gelebiliyoruz. Ayrıca Ayten Uncuoğlu'nu yeniden beyaz perdede görmek hepimiz için büyük bir zevktir.
Yer yer teknolojiye laf atan, yer yer feminist tavır sergileyen, yer yer LGBTQ+ bireylere de saygı göstermeyi başaran Ali Yorgancıoğlu yönetmenliğindeki Aslı Gibidir, senaryosu ve replikleri bakımından arada bir yalpalasa da, her daim toparlanmayı başarıyor ve size söyleyecek çok da laf bırakmıyor...