Love Jacked eleştirileri

Senaryosunu, Kanadalı film ve televizyon yapımcısı Adetuyi biraderlerden Robert'ın, Linda Eskeland ile birlikte yazdığı ve bir diğer Adetuyi birader Alfons'un da yönetmen koltuğunda oturduğu “Love Jacked”; romantik bir komedi olarak geliyor karşımıza...

Gelin isterseniz, lokasyon olarak çekimleri; Hamilton, Ontario (Kanada) ve Cape Town, Güney Afrika'da gerçekleştirilen bu filme biraz daha yakından bakalım...

***

Film Maya Johnson (Amber Stevens West) ile Malcolm'ın (Shamier Anderson), bir kafe - restoran da tesadüfen karşılaşarak konuşmaları; ardından da Maya'nın bir ay önce yaşadıklarını, bir "flashback" geçişiyle anlatmasıyla başlar...

***

Şöyle ki:

Sanat eğitimi almış ve babası Ed'in (Keith David), ileride kendisine miras kalacak olan hırdavatçı dükkanında çalışmak yerine resim yapmayı tercih etmekte olan Maya; esinlenmek amacıyla, üç haftalığına Güney Afrika turuna çıkmayı planlamaktadır...

Elbette büyükanne Rose (Marla Gibbs) ile Clara halanın (Angela Elayne Gibbs) onaylamasına ve babasının tüm karşı koymalarına rağmen...

Zaten uçak bileti de çoktan satın alınmıştır...

***

Çok geçmez...

Ve...

Maya, üç haftalık tatilinin bitiminde; kendisine, evlenme teklif edecek olan Mtumbie Bamburi (Demetrius Grosse) ile tanışacağı Cape Town'dadır bile...

***

Derken...

Sırılsıklam aşık olduğu Mtumbie ile evlilik arifesinde olduğu haberini, babası ve Clara halasına telefonla ileten Maya; kolaylıkla tahmin edilebileceği şekilde, yine babasının olumsuz tepkisiyle karşılaşır...

Ancak Maya açısından asıl beklenmedik felaket; babasının bu negatif refleksini paylaşmak üzere Mtumbie'nin malikanesine gittiğinde, onu bir başka kadınla (Marsha Regis) sevişirken yakalamasıdır...

Böyle olunca da, nişan yüzüğünü fırlatıp atan Maya; bulduğu ilk uçakla, gerisin geriye Amerika'ya döner...

***

Havalimanında kendisini karşılayan babasının içi, kızını tek başına gördüğünde biraz rahatlasa ve her zaman olduğu biçimde dilini tutamayıp bunu ifade etse de; öfkeden sinirleri iyice gerilen Maya babasına, tamamlaması gereken işleri bulunan Mtumbie'nin de, haftaya geleceğini söyler...

***

Neyse...

Bu arada Maya'nın hikayesini ilgiyle dinleyerek kahvesini yudumlayan Malcolm'ın, bir gün önce yakın dostu Tyrell'ın (Lyriq Bent) bilardo da Bill'den (Michael Bundred) söğüşlediği paraları; (bilardo tezgahçısı ortağı) Tyrell'ın sakladığı çizmesinin içinden alarak, Bill'in hamile karısına (Rebecca Makin-Taylor) fazlasıyla iade ettiğini de öğreniyoruz...

Bunu duyunca çılgına dönen Tyrell; otomobilinin torpido gözündeki tabancasıyla, Malcolm'ın peşine düşer...

***

Fakat Malcolm, son derece şanslıdır...

Zira restoran çıkışındaki pompadan, Maya'nın yakıt doldurmakta olduğu kamyoneti; bir anlamda Malcolm'ın, kaçarak kurtulacağı gizli sığınağı haline gelecektir...

Tabii ki, bunu fark etmekte çok da gecikmeyen Tyrell; anında Maya'nın aracının arkasına takılıverir...

Maya'nın hızlı davranarak kendisini atlatmaması halinde Tyrell, Malcolm'ı vurmakta ziyadesiyle kararlıdır...

***

Çok uzatmayalım...

Şok nitelikteki zor anlar geçirmesi sebebiyle kafası tıkır tıkır işlemeye başlayan Malcolm, babasıyla nişanlısı hususunda başı dertte olan Maya'ya; kendisini Tyrell'ın elinden kurtarması koşuluyla, nişanlısı rolünü oynamayı kabul edeceğini belirtir...

Yani Kanada asıllı Malcolm artık, aksanlı İngilizce konuşan Güney Afrikalı milyarder Mtumbie Bamburi olacaktır...

Dakika 25...

***

Farkındayız biraz kısa kestik...

Ama "spoiler" vermek suretiyle filmi henüz izlememiş olanların ağızlarının tadını kaçırmamak adına, başka türlü davranmak da pek mümkün değildi...

Neresinden bakılırsa bakılsın, alenen bir TV filmini anımsatan bu filmin geride kalanında sizleri; çok büyük beklentilere girmemeniz halinde, güle oynaya izleyeceğinizden kesinlikle emin olduğumuz 69 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

Keyifli seyirler,