Feng huo fang fei eleştirileri

Senaryosunu, aralarında yönetmen koltuğundaki Bille August’ün de bulunduğu bir ekiple birlikte yazdıkları hikâyeden uyarlayarak Greg Latter’ın kaleme aldığı “Feng huo fang fei / In Harm's Way” veya nam-ı diğer “The Chinese Widow / The Hidden Soldier” romantik bir savaş filmi olarak geliyor karşımıza…

Pazarlama stratejisine bakar mısınız?

Bir filme, tam dört değişik isim…

Bizzat ABD başkanı Roosevelt’in talimatı ile Tokyo’yu bombalamaya giden uçağın mürettebatının, kötü hava koşullarından yakıtlarının tükenmekte oluşuna kadar, geri dönüş yolunda yaşadıkları zor anların ardından, dört asker ile uçağın pilotu Yüzbaşı Jack Turner’ın (Emile Hirsch), Çin’in Zhejiang bölgesindeki farklı noktalara paraşütle atlamaları ile başlar filmin hikâyesi…

Bundan sonraki olaylar, dallanıp budaklanarak iki ayrı mecrada yol alır…

Bunlardan ilkini Jack’in, intikam hırsı ile Tokyo bombacılarının peşinde koşan Japon Kraliyet Ordusunun eline geçmemeye çalışması olarak tanımlayacak olursak…

Diğerini de Japonların da gaddarlıkta, müttefikleri Nazi Almanya’sının askerlerinden geri kalmadıklarının gösterilmesi biçiminde nitelendirebiliriz…

Özellikle de bu sonuncusunda, Ying’in (Crystal Liu) odak noktası haline getirildiği çok özel iki bölüm vardır ki filmde, eminiz sinir olacaksınız…

Tabii aslında aynı kavşakta kesişen bu yollardan hangisinden gidilirse gidilsin önümüze, filme damgasını vuran üç karakter çıkmaktadır:

Ying, Nunu (Li Fangcong) ve Jack…

Birbirlerinin dilinden anlamayan Çinli anne ve kızı ile Amerikalı bir pilottan oluşan bu üçlünün ilişkileri, başlangıçta “tedirginlik” ve ardından gelen “romantizm”, nihayetinde de “derin bir hüzün” ile yoğrulmaktadır…

Fakat “spoiler” vermemeyi ilke edinmiş olan tarzımız gereği bu konulara hiç girmeyeceğiz…

İsterseniz şimdi filmi biraz da teknik olarak deşeleyelim…

Örneğin oyuncu kadrosuna bir bakalım…

Kim ne düşünüyor bilmiyoruz ancak bize göre casting, özellikle de Jack’i canlandıran Emile Hirsch başta olmak üzere bu konu için son derece hafif ve havada kalmış…

Yani olmamış…

Eğer Crystal Liu ile ilk kez kamera karşısına geçen küçük Li Fangcong’un performansları da olmasaymış, durum çok daha vahim bir hal alacakmış…

Elbette biz de biliyoruz Hirsch’in kötü bir oyuncu olmadığını ama ne yazık ki, sanki bu role bir numara küçük gelmiş ve oturmamış gibi…

Belki biraz daha olgun biri çok daha fazla yakışacaktı…

Bir diğer eleştirimiz de, bayağı bir ucuza kaçılmış gibi duran CGI kullanımlarına yönelik…

Ki bunu, bu husus hakkında hiçbir teknik bilgiye sahip olmasanız da, uçak gemisi, bombardıman ve uçakla geri dönüş sahnelerinde hemen fark ediyorsunuz ve “Bille August’ün şanına pek uymamış” diyorsunuz da zaten…

Bunun dışında, bir iki masum öpüşme girişimi sahnesi dışında pek bir aşk meşk de içermediği için ailecek de izleyebilirsiniz bu filmi…

Belki, yine klasik bir laf olacak ancak diğer yorumlarımızda olduğu gibi “spoiler vermeden” yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu son derece özgün satırlar, filme ilişkin aydınlatıcı tespitler toplamımız olsun…

Sinema sanatına yaraşır; “emek ve bilgi verilerek” yazılmış bir başka kapsamlı yorumda yeniden buluşmak üzere, kendi değerlendirme sistemimiz içinde 2,5’u az 3’ü de fazla bulmamıza rağmen puan olarak 3 verdiğimiz bu film için önerimiz de, çok büyük beklentilere girmeden “siz de izleyebilirsiniz” şeklinde olacak…

Keyifli seyirler,

Son bir not:
Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 6 Ağustos 2020 günü saat 19.33’de yazılarak paylaşılmıştır...