Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.
Basın Eleştirisi
Hurriyet
Yazar: Uğur Vardan
Emmanuel Carrère’in yapıtı iki ana eksende ele alınabilir. Görünürdeki kaygı, emekçilerin kötü koşullarını, sistem karşısındaki çaresizliklerini göstermek... Bu yanıyla ‘Ayrı Dünyalar’ fazlasıyla Ken Loach filmlerinin tadını veriyor. Öte yandan ikinci eksende bizi şu soruyla karşı karşıya bırakıyor: Tüm iyi niyetine rağmen gazetecinin, kendisini böylesine sıcak karşılayıp ‘aile üyesi’ gibi gören emekçilere durumu dürüstçe açıklamaması ne kadar etiktir? Marienne kitabı için yeterli malzemeyi topladıktan sonra kendi konforlu hayatına kaldığı yerden devam edecektir. Peki ya Christèle, Marilou ve diğerleri? Onlar yine karanlıkta yollara düşecek, nevresimleri değiştirecek, ‘en alttaki’ hayatlarına devam edeceklerdir. Bu çelişkiyi bir Fransız sinema yazarı enfes bir biçimde tanımlamış: “İlhamını başkalarının sıkıntılarından alanlar...”
Eleştirinin tamamı için: Hurriyet
Habertürk
Yazar: Mehmet Açar
Üst sınıfların, elitlerin oturdukları yerden hiç durmaksızın alt sınıflar üzerine ahkam kestiği; bazen suçladığı bazen küçümsediği bir dünya için bana sorarsanız çok anlamlı çaba… Filmin değeri de bu çabadan geliyor.
Eleştirinin tamamı için: Habertürk
T24
Yazar: Atilla Dorsay
Film Fransız kadın gazeteci Florence Aubenas'ın gerçeklere dayanan ve çok satmış belgesel romanı Ouistreham Rıhtımı'nın on yıl sonra gelen uyarlaması. Gazeteci o dönemde Fransız toplumunda başlayan işsizlik, görece yoksulluk, enflasyon gibi toplumsal olayları, Normandia'daki Caen kentinde yaşadığı gibi anlatmış. Yaşadığı derken, filmde kendisinden yola çıkan Marianne Winckler evlenip boşanmış (kocası onu komşusuyla aldatıp onun evine geçmiştir!), mutsuz ve hüzünlü bir kadındır. Ve artık hiçbir gayesinin kalmadığı yaşamında bir iş edinmek ve yeni bir çevreye kavuşmak için oraya gelmiştir. Hem de ileri bir yaşta; üniversiteyi bitirmesinden 23 yıl sonra...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.
Hurriyet
Emmanuel Carrère’in yapıtı iki ana eksende ele alınabilir. Görünürdeki kaygı, emekçilerin kötü koşullarını, sistem karşısındaki çaresizliklerini göstermek... Bu yanıyla ‘Ayrı Dünyalar’ fazlasıyla Ken Loach filmlerinin tadını veriyor. Öte yandan ikinci eksende bizi şu soruyla karşı karşıya bırakıyor: Tüm iyi niyetine rağmen gazetecinin, kendisini böylesine sıcak karşılayıp ‘aile üyesi’ gibi gören emekçilere durumu dürüstçe açıklamaması ne kadar etiktir? Marienne kitabı için yeterli malzemeyi topladıktan sonra kendi konforlu hayatına kaldığı yerden devam edecektir. Peki ya Christèle, Marilou ve diğerleri? Onlar yine karanlıkta yollara düşecek, nevresimleri değiştirecek, ‘en alttaki’ hayatlarına devam edeceklerdir. Bu çelişkiyi bir Fransız sinema yazarı enfes bir biçimde tanımlamış: “İlhamını başkalarının sıkıntılarından alanlar...”
Habertürk
Üst sınıfların, elitlerin oturdukları yerden hiç durmaksızın alt sınıflar üzerine ahkam kestiği; bazen suçladığı bazen küçümsediği bir dünya için bana sorarsanız çok anlamlı çaba… Filmin değeri de bu çabadan geliyor.
T24
Film Fransız kadın gazeteci Florence Aubenas'ın gerçeklere dayanan ve çok satmış belgesel romanı Ouistreham Rıhtımı'nın on yıl sonra gelen uyarlaması. Gazeteci o dönemde Fransız toplumunda başlayan işsizlik, görece yoksulluk, enflasyon gibi toplumsal olayları, Normandia'daki Caen kentinde yaşadığı gibi anlatmış. Yaşadığı derken, filmde kendisinden yola çıkan Marianne Winckler evlenip boşanmış (kocası onu komşusuyla aldatıp onun evine geçmiştir!), mutsuz ve hüzünlü bir kadındır. Ve artık hiçbir gayesinin kalmadığı yaşamında bir iş edinmek ve yeni bir çevreye kavuşmak için oraya gelmiştir. Hem de ileri bir yaşta; üniversiteyi bitirmesinden 23 yıl sonra...