Hikâyesini, 2021 yılında vizyona girecek olan “The Batman” filminin de senaristlerinden olan Mattson Tomlin’in yazdığı “Project Power”, Henry Joost ve Ariel Schulman ikilisinin yönetmen koltuğunda oturdukları “bilim kurgu” tarzında bir aksiyon filmi…
O nedenle de 85.1 milyon dolarlık bir bütçeyle, sadece bütün filmlerde aksiyon arayan belirli bir kitleyi değil de, “daha geniş yelpazedeki, her kesimden sinemaseveri eğlendirmek” amacıyla çekilmiş olan bu filmi, senaryodaki mantık hatalarına takılmadan, sırtınızı koltuğunuza dayayarak izlemenizi öneririz…
Zaten filmin hiçbir yerinde “gerçek olaylardan esinlenildiği” söylenilmediği gibi “bilimsel bilgiler verildiği” de iddia edilmiyor…
Unutmadan ailecek de izlenebilecek olan bu filmde, taze mevsim meyveleri dâhil her türlü atıştırmalığı da rahatlıkla tüketebilirsiniz…
Örneğin biz, elimizdeki bir tabak dolusu abartıdan uzak meyvenin ardından, bir gözümüz ekrandayken, tavşankanı kıvamındaki çaya da yumulacağız…
Zira su gibi akıp giden 113 dakika boyunca dikkatiniz, ne yaparsanız yapın kesinlikle dağılmıyor bu Netflix filminde…
Ve tüm hareketliliğine karşın, herhangi bir “sahne” ve “replikteki” detayı atlamadan sakinliğinizi de koruyabiliyorsunuz…
Yalnız öncelikle hem “mevzuyu anlamanız” hem de birbiriyle “uyumlu bir üçlü” oluşturan filmin kahramanlarını tanımanız gerekiyor…
Haydi, başlayalım o zaman…
Ciddi anlamda bir ironi de içeren “Genesis (Yaratılış)” isimli bir geminin laboratuvarlarında, insanın kimyasını değiştirerek süper güçlere sahip olmasını sağlayan “test aşamasındaki” bir hap üretilmekte ve Amerika’da insanlar üzerinde denenmektedir…
Bu hap sayesinde, başı Doktor Gardner (Amy Landecker) ile Biggie’nin (Rodrigo Santoro) çektiği hapın üreticisi bir grup insan zengin olmayı düşünürken, Latin kökenli “Hanım Ağa” (Rose Bianco) kılıklı birinin patron olduğu diğer bir grup da dünyayı yönetmeyi planlamaktadır…
Bunlar filmin kötü adamları…
Tabii filmde bir de bu karanlık tiplerin heveslerini kursaklarında bırakmaya çalışan Binbaşı (Jamie Foxx), New Orleans Polis Departmanı (NOPD) dedektiflerinden Frank Shaver (Joseph Gordon-Levitt) ve Robin Reilly (Dominique Fishback) isimli bir üçlü var…
Şimdi bu karakterlerin hikâyelerine teker teker değinecek olursak, “spoiler” vererek filmdeki sürprizlerin tadını kaçırmış olacağımız için bu işe hiç yeltenmeyeceğiz…
Bunun yerine filmde, Binbaşı’nın Robin’e verdiği kariyer tavsiyesi ile Frank’in rüşvet ağına bulaşmış amiri Yüzbaşı Crane (Courtney B. Vance) aracılığı ile ABD’deki sistemsel çürümüşlüğe dair harika bir eleştiriye yer verilmiş olduğunu da belirtmekle yetineceğiz…
Elbette, “aktör olarak” Clint Eastwood’a yapılan saygı duruşunun yanı sıra “Dirty Harry” (1971), “The Bridges of Madison County” (1995), “Batman & Robin” (1997), “Jackie Brown” (1997), “Frozen” (2013) ve “The Immortal Life of Henrietta Lacks” (2017) filmlerine yapılan özenli göndermeleri de atlamadan…
Yorumumuzu tamamlamadan ilave edeceğimiz son husus ise, bizzat Netflix bünyesinde tüm grup filmlerinde kullanılmak üzere yapılandırılmış olan görsel efekt ekibinin çıkarttığı işinde “mükemmel” olduğunu vurgulamak biçiminde olacak…
Yani aldırmayın siz, efektler olmamış diyenlere…
Tek başına, Robin’in kuzeni Newt’in (Colson Baker) önce alev alıp ardında da patlayarak dağıldığı bölümdeki masa (aslında bilgisayar) başı işçilik dahi şahane bir görsellikti…
Ki, geride daha neler var neler…
Keyifli seyirler,