Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.
Basın Eleştirisi
Gazete Duvar
Yazar: Şenay Aydemir
Tek tek bütün karakterlerin ayrıntılı tasarlandığını, filmde özel işlevler kazandığını belirtmeden geçmeyelim. Kuşkusuz bunda oyuncu kadrosunun yeteneklerinin de payı var. Söz oyunculardan açılmışken, Küba doğumlu, oyunculuk eğitimini ülkesinde alan sonra İspanya, ardından da ABD’de kariyerine devam eden Ana de Armas’a ayrı bir parantez açalım. “Blade Runner 2049: Bıçak Sırtı” ile dikkatimizi çeken oyuncuyu bu yıl yeni James Bond filmi “No Time To Die”da ve yakın zamanda yine Daniel Craig ile birlikte izleyeceğiz. “Bıçaklar Çekildi”, eski usul polisiye sevenler için biçilmiş kaftan. İki saati aşan süresinin içine yerleştirilmiş komik anlarıyla seyirciyi rahatlatan, gizem duygusunu sonuna kadar saklamayı başaran bir yapım.
Eleştirinin tamamı için: Gazete Duvar
Hurriyet
Yazar: Uğur Vardan
Bu klasik olay örgüsüne sahip ‘Bıçaklar Çekildi’ (‘Knives Out’), bir parça Arthur Conan Doyle’u ve yazarın ana karakteri Sherlock Holmes’ü hatırlatsa da asıl adres tabii ki Agatha Christie... Film, 130 dakikalık süresi boyunca polisiyenin bu muhteşem ve ölümsüz kaleminin eserlerine benzer bir tat ve dokuyu perdeye yansıtıyor. Senaryosunu da kendisinin yazdığı filminde Rian Johnson (en son ‘The Last Jedi’ı çekmişti) klasik janrı günümüze taşıyor ve diyaloglar vasıtasıyla sürekli zamanımızın değerlerine ve reflekslerine göndermelerde, daha doğrusu taşlamalarda bulunuyor.
Eleştirinin tamamı için: Hurriyet
Milliyet
Yazar: Nil Kural
Kartlarını tek tek açan senaryo, bir Agatha Christie eseri gibi dört dörtlük bir matematikle işliyor. Johnson’ın özgün metni, güncel referanslar ve mizahtan da yoksun değil. “Ensemble”ın hakkını veren oyuncu kadrosu, filmde bilerek karikatür bırakılmış tiplemeleri başarıyla canlandırıyor. Johnson’ın görünmezlik anlamında klasik ancak kurgusuyla dikkat çeken yönetmenliği de filmin “Kim yaptı?” heyecanını sürekli ayakta tutuyor. İsmini bir Radiohead şarkısından alan “Bıçaklar Çekildi”, polisiye tutkunlarına sinemanın son dönemde sunduğu en güzel sürpriz…
Eleştirinin tamamı için: Milliyet
Sabah
Yazar: Olkan Özyurt
Rian Johnson, Agatha Christie öykülerindeki gibi, hep katilin kim olduğunu merak ettiren ve herkesi şüpheli gibi gösteren bir olay örgüsüyle filmi kotarıyor. Kotarıyor ama bunu yaparken de seyircinin zekasına saygı duyduğunu görüyoruz. Seyirciye katilin kim olduğunu tahmin etmeye yönelik birtakım ipuçları veriyor ve her seferinde de el artırıp senaryonun akışını bozmadan, olay akışını daha karmaşık hale getirerek tahminleri boşa çıkartmayı başarıyor. Ama finalde karmaşık hale gelen bir cinayet dosyasını iyi bir şekilde toparlıyor. Dolayısıyla film, temel dinamizmini senaryodan alıyor.
Eleştirinin tamamı için: Sabah
T24
Yazar: Mehmet Açar
Filmin bütününde ince bir mizah duygusu var. Aksiyon ustası Johnson'ın çektiği "saçma" otomobil takip sahnesi de çok matrak ama "Bıçaklar Çekildi" kendisiyle dalga geçen filmlerden değil. Klişeleri görünür kılarak hikayeyi önemsizleştiren postmodern bir polisiye olmak istemiyor. Rian Johnson, türün yapısıyla oynuyor, eğiyor büküyor ama özünü değiştirmiyor.
Eleştirinin tamamı için: T24
T24
Yazar: Atilla Dorsay
2005'deki Brick-Asi Gençlik'ten beri yaptığı Looper-Bloom Kardeşler, Tetikçiler, Star Wars-Son Jedi filmleriyle tanınan ve şimdilerde yeni bir Star Wars üçlemesi için çalışan yazar-yönetmen Rian Johnson, araya sıkıştırdığı bu farklı filmde de doğrusu işini iyi yapıyor. ABD yapımı olsa da İngiliz edebiyatının en tipik gerilim ögelerine sırtını yaslamış bu film, 130 dakikalık uzunluğuna karşın kendisini ilgiyle izletiyor. Arada biraz uzatıldığı, yayıldığı ve özellikle oyunculara abartılı kompozisyonlar çizme fırsatının aşırı olarak sunulduğu izlenimi doğsa da. Nasıl öyle olmasın ki... Karşımıza gelen kadro tam anlamıyla görkemli. Ve özlenmiş oyuncularla dolu. Yaşlı yazarda tam 90 yaşındaki Chrtistopher Plummer'ı bulmak gerçek bir sürpriz. O perdeyi tümüyle bırakmamış mıydı?
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.
Gazete Duvar
Tek tek bütün karakterlerin ayrıntılı tasarlandığını, filmde özel işlevler kazandığını belirtmeden geçmeyelim. Kuşkusuz bunda oyuncu kadrosunun yeteneklerinin de payı var. Söz oyunculardan açılmışken, Küba doğumlu, oyunculuk eğitimini ülkesinde alan sonra İspanya, ardından da ABD’de kariyerine devam eden Ana de Armas’a ayrı bir parantez açalım. “Blade Runner 2049: Bıçak Sırtı” ile dikkatimizi çeken oyuncuyu bu yıl yeni James Bond filmi “No Time To Die”da ve yakın zamanda yine Daniel Craig ile birlikte izleyeceğiz. “Bıçaklar Çekildi”, eski usul polisiye sevenler için biçilmiş kaftan. İki saati aşan süresinin içine yerleştirilmiş komik anlarıyla seyirciyi rahatlatan, gizem duygusunu sonuna kadar saklamayı başaran bir yapım.
Hurriyet
Bu klasik olay örgüsüne sahip ‘Bıçaklar Çekildi’ (‘Knives Out’), bir parça Arthur Conan Doyle’u ve yazarın ana karakteri Sherlock Holmes’ü hatırlatsa da asıl adres tabii ki Agatha Christie... Film, 130 dakikalık süresi boyunca polisiyenin bu muhteşem ve ölümsüz kaleminin eserlerine benzer bir tat ve dokuyu perdeye yansıtıyor. Senaryosunu da kendisinin yazdığı filminde Rian Johnson (en son ‘The Last Jedi’ı çekmişti) klasik janrı günümüze taşıyor ve diyaloglar vasıtasıyla sürekli zamanımızın değerlerine ve reflekslerine göndermelerde, daha doğrusu taşlamalarda bulunuyor.
Milliyet
Kartlarını tek tek açan senaryo, bir Agatha Christie eseri gibi dört dörtlük bir matematikle işliyor. Johnson’ın özgün metni, güncel referanslar ve mizahtan da yoksun değil. “Ensemble”ın hakkını veren oyuncu kadrosu, filmde bilerek karikatür bırakılmış tiplemeleri başarıyla canlandırıyor. Johnson’ın görünmezlik anlamında klasik ancak kurgusuyla dikkat çeken yönetmenliği de filmin “Kim yaptı?” heyecanını sürekli ayakta tutuyor. İsmini bir Radiohead şarkısından alan “Bıçaklar Çekildi”, polisiye tutkunlarına sinemanın son dönemde sunduğu en güzel sürpriz…
Sabah
Rian Johnson, Agatha Christie öykülerindeki gibi, hep katilin kim olduğunu merak ettiren ve herkesi şüpheli gibi gösteren bir olay örgüsüyle filmi kotarıyor. Kotarıyor ama bunu yaparken de seyircinin zekasına saygı duyduğunu görüyoruz. Seyirciye katilin kim olduğunu tahmin etmeye yönelik birtakım ipuçları veriyor ve her seferinde de el artırıp senaryonun akışını bozmadan, olay akışını daha karmaşık hale getirerek tahminleri boşa çıkartmayı başarıyor. Ama finalde karmaşık hale gelen bir cinayet dosyasını iyi bir şekilde toparlıyor. Dolayısıyla film, temel dinamizmini senaryodan alıyor.
T24
Filmin bütününde ince bir mizah duygusu var. Aksiyon ustası Johnson'ın çektiği "saçma" otomobil takip sahnesi de çok matrak ama "Bıçaklar Çekildi" kendisiyle dalga geçen filmlerden değil. Klişeleri görünür kılarak hikayeyi önemsizleştiren postmodern bir polisiye olmak istemiyor. Rian Johnson, türün yapısıyla oynuyor, eğiyor büküyor ama özünü değiştirmiyor.
T24
2005'deki Brick-Asi Gençlik'ten beri yaptığı Looper-Bloom Kardeşler, Tetikçiler, Star Wars-Son Jedi filmleriyle tanınan ve şimdilerde yeni bir Star Wars üçlemesi için çalışan yazar-yönetmen Rian Johnson, araya sıkıştırdığı bu farklı filmde de doğrusu işini iyi yapıyor. ABD yapımı olsa da İngiliz edebiyatının en tipik gerilim ögelerine sırtını yaslamış bu film, 130 dakikalık uzunluğuna karşın kendisini ilgiyle izletiyor. Arada biraz uzatıldığı, yayıldığı ve özellikle oyunculara abartılı kompozisyonlar çizme fırsatının aşırı olarak sunulduğu izlenimi doğsa da. Nasıl öyle olmasın ki... Karşımıza gelen kadro tam anlamıyla görkemli. Ve özlenmiş oyuncularla dolu. Yaşlı yazarda tam 90 yaşındaki Chrtistopher Plummer'ı bulmak gerçek bir sürpriz. O perdeyi tümüyle bırakmamış mıydı?